Haluk Sur, Emlak Konut’u, Sukuk’u anlattı

1 / 11

---

SERAP SÜRMELİ – BORSAGUNDEM.COM

Emlakçıların zirvesinde tanıştığımızda kendi kendime “Mutlaka bir röportaj yapmalıyız” demiştim. Konferanstan ayrılmadan önce ayaküstü gerçekleşen sıcak görüşme bir kartvizit alışverişiyle bitmişti. Ama giderken, “Tabi, konuşuruz” sözünü de vermişti. İşte bu röportaj, o söz…

Emlak sektörünün usta, tecrübeli ve ünlü ismiyle, Emlak Konut GYO’nun Ataşehir’deki binasındayız. 10. katta, yani ‘zirve’de gündemi masaya yatırmak, yeni bir gündem yaratmak amacıyla buluşuyoruz. Ev sahibimiz Haluk Sur…

Renkli bir geçmiş, zengin bir kartvizit

Bilmeyenler için hatırlatmakta fayda var; Haluk Sur, Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunu, BÜ Çevre Bilimleri Enstitüsü’nden master sahibi Yüksek Mühendis. Askerlikte, Milli Savunma Bakanlığı NATO Enfrastrüktür Daire Başkanlığı’nda Merkez Kontrol Mühendisliği yapmış biri. “Enfrastrüktür nedir?” derseniz, birden fazla karşılığı var ama konuyla alakalı olanı söyleyeyim: Altyapı. Sektörün zirvesini giden yolun taşlarını gençlik yıllarında örmeye başlayan Haluk Sur’un, ‘yatırımcı ve yönetici’ kimliğini aldığı ilk büyük adres ise İhlas GYO. Türkiye’nin ilk gayrimenkul yatırım ortaklıklarından biri olan İhlas GYO’nun Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olan Sur’un GYODER’de Başkan Yardımcılığı (2004) ve Başkanlık (2005-2007) imzası var.  Ayrıca, Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi, Urban Land Institute (ULI) Türkiye Başkanı, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Başkanı ve Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Üyesi, dünyanın en büyük özel sermayeli gayrimenkul hizmetleri şirketi Cushman & Wakefield’in de Türkiye Başkanı…
İşte gördüğünüz gibi, 57 yıllık manzaranın özeti bile böylesine geniş ve renkli.

Karşılıklı koltuklarda oturmuş, konuşuyoruz

Sorular bizden, yanıtlar Haluk Bey’den. Konuya hakimiyetini yazmaya gerek yok ancak cevaplarında, kendini ve sektörü sınava sokacak cinsten çıkışları dikkat çekici. Kelimeleri cesur, cümleleri korkusuz; kimi zaman övgü, kimi zaman da eleştiri yüklü. İki saate yakın sohbetimiz sırasında gözümden kaçmayan bir nokta da rahatlığı. Yanıtlarda mola almıyor. Bilgi ve birikimini, sektörün çektiği sıkıntılarla anında aynı potada eritiyor. Tecrübe, vizyon, sorunlara projeksiyon.. hepsi dilinin ucunda. Tek bir farkla. Olayın derinliği yüzündeki ifadede yansıyor. Objektifimizden kaçmıyor.

Emlak GYO’nun ikincil halka arzı çok ses getirdi

Bunun için gururlu: “2008 küresel krizinden bu yana dünya üzerinde gerçekleştirilmiş gayrimenkul sektöründeki en önemli, en büyük ikinci halka arz”. Hem de, “Birinci olan firma  bizden 3 kat daha büyük bir Amerikan gayrimenkul ortaklığı. Ama Gezi Parkı olayları olmasaydı biz açık ara birinci olurduk” diyecek kadar da iddialı.

Türkiye’nin Sukuk’unu kimler alacak?

Sur’a göre Türkiye’nin Sukuk modeli Körfez yatırımcısı için ciddi bir enstrüman olacak. Mesaj net: Arayış bitecek, Körfez’den sermaye akacak.
Peki, “emlaktaki balon riski” iddiaları için düşüncesi ne? Görünen o ki pek kulak asmıyor, panik sıfır, çok sakin karşılıyor.

Emlak Konut GYO’dan yatırımcıya iyi haberler

Konut üretimindeki rakamları serince önümüze, şaşkınlık sırası bizde. Çünkü artış çok ciddi. Olayı bu noktada Emlak Konut GYO’ya bağlıyor. İyi de ediyor zaten, yatırımcılar heyecanla bunu bekliyor. Haberler güzel: Satışlardaki ve cirodaki artış iyi. Yüzü gülüyor.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı, çekiç sesleri…

İstanbul’a bakışı ise özel, ayrı bir yere koyuyor. Konut üretimi ve kentsel dönüşümdeki payı mega kente bu hakkı gerçekten verdiriyor.
Sıra Esenyurt’a gelince, birden Elif Şafak’ın İstanbul’a yakıştırdığı ‘matruşka’ benzetmesini düşünüyorum. “Şehir içinden bir şehir çıkar” diyor Şafak. Öyle ya, işte diyorum ‘küçük matruşka’ Esenyurt. İlçe kritik, konu çetin, mevzu dramatik. Ama Haluk Sur hiç oradan bakmıyor soruna. Yaşanan mağduriyetlere, medyanın eleştiri oklarına rağmen “Hiç tanımıyorum” diye giriyor cümleye, sonra belediye başkanını kutluyor. “Amanınnn, neler oluyor?” dememe kalmadan ‘bomba’ gibi bir gerekçeyle dikiliyor karşıma: “Esenyurt’un 15 yıl önceki halini bilen var mı? İkinci bir Sultanbeyli vakası yaşanıyordu. Devasa bir getto ve gecekondu mahallesi olmak üzereydi. Ta ki inisiyatif kullanılana kadar…”

Dereden, tepeden değil, derelerine, tepelerine inşaatlar konan İstanbul’dan, kentsel dönüşümden, Sukuk’tan, Emlak Konut GYO’dan, halka arzdan bahsediyoruz. Final anı geliyor. Haluk Sur noktayı koyuyor. Teybi kapatıyoruz. Karşılandığımız gibi büyük bir nezaketle uğurlanıyoruz. Söylediklerini sizinle paylaşmak için sabırsızlanıyorum...