Bir hissenin değerini belirleyen esas itibariyle yatırımcısının kendisidir. Yaptığı analiz ve öngördüğü gerekçelere bağlı olarak hissenin fiyatıyla alakalı bir hedef belirler. Sonrasında da belirlediği hedefe hissenin ulaşması için bekler. Eğer yatırımcının analizi güçlü temellere dayanıyorsa hedefine ulaşması için gerekçesi de olacaktır. Öte yandan hedefe giden süreçte hissenin çok defa inişli çıkışlı bir yol izlemesi kaçınılmazdır. Analizinin dayanak ve yorumunda bir değişim olmayan yatırımcı için beklemesinin gerekçesi de korunacaktır. Ancak her yatırımcının değerlendirmesinde farklı bir kriter ya da dayanak ağırlık bulabilir. Bu noktada önerimiz şirketlerin gelir ve kâr büyümesini öncelemek yönünde olacaktır. Akfen GMYO, Mart 2009’dan bu yana arada yukarı ataklarda bulunan bilahare uzun süreler yatayda hareket eden bir yapı sergilemekte. Bununla birlikte geride kalan dört yılı geçkin sürede yükselen ivmesiyle öne çıkmakta. Mart 2019’da düzeltilmiş verilerle en düşük 51 kuruşa kadar inerken Ocak 2022’de en yüksek 9,40 TL’ye kadar çıktı. Şimdilerde de 4,05 TL seviyelerinde işlem görüyor. Geride kalan 1,5 yılda test edilen zirve seviyesine bir daha ulaşamadı. Arada gerçekleşen güçlü atağı ise satışla karşılık buldu. Geçtiğimiz mayıs ayından bu yana yine yönünü yukarı çevirmiş görünüyor. Kuşkusuz bunda 24 Nisan 2023 günü alınan geri alım kararının etkisi bulunuyor. 27 Nisan 2023 gününden bu yana gözlenen geri alımlar neticesinde sermayedeki geri alım oranı yüzde 2,23’e çıktı. Gerek bu alımların gerekse mayıs ayında piyasada yaşanan olumlu havanın etkisiyle hissenin fiyatında çıkış ivmesi öne çıkmakta. Ancak tekrar zirvesini test edebilmesi için alıcıların daha güçlü işlemlerde bulunması gerekiyor. Şirketle ilgili yakın tarihli önemli açıklama ise 8 Haziran 2023 tarihli. Firma, yaptığı açıklamada temmuz ve ekimdeki döviz cinsinden kredi ödemeleri için kuru sabitlediğini ve kurdaki artışın bu yılki kredi ödemelerine olumsuz etkisinin olmayacağını belirtti. Öte yandan 2023’ün ilk 4 ayındaki gelirlerinin yüzde 67’lik kısmının döviz cinsinden veya dövize endeksli olduğunu hatırlatırken oranın yılın kalan kısmında da yükseldiği ve bu nedenle kur artışlarının kâr marjını olumlu yönde etkileyeceğini dile getirdi.