Yatırımcıların gözü denizaşırı ülkelerde

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Zayıf dolar ve fiyat kazanç oranındaki cazibe, ABD'li yatırımcıların küresel piyasalara daha fazla odaklanmasına neden oluyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, Avrupa ve diğer uluslararası hisse senetlerinin daha cazip değerlere sahip olduğunu düşünen ABD’li yatırımcılar, uzun süredir devam eden ABD hakimiyeti sonrası yurtdışına odaklanıyor.

Mütevazı düşüşten mütevazı yükselişe

The National News’te yer alan habere göre, ABD hisse senetleri, zorlu geçen 2022 yılının ardından yeni yıla toparlanarak giriyor. Ancak bu seviyeler bile, ABD hisse senetlerinin yine de uluslararası emsallerinin gerisinde kalmasını önleyemiyor.

Avrupa'nın STOXX 600 Endeksi üçüncü çeyreğin sonundan bu yana yaklaşık yüzde 17 yükselirken, ABD'de S&P 500 Endeksi’ndeki yükselişin yüzde 11'de kaldığı gözleniyor. MSCI'nın ABD hariç küresel hisse senedi göstergesinin ise bu zaman zarfında yüzde 20'den fazla arttığı gözleniyor.

Yatırımcılar, ılıman kışın bölgenin korkulan enerji krizini önlemesine şimdiye kadar yardımcı olmasıyla Avrupa hisse senetlerinin fayda sağladığını söylüyor.

Çin ekonomisinin yeniden açılması ve doların zayıflamasının yanı sıra emtia fiyatlarının da ılımlı hale gelmesi yurtdışı hisse senetlerine yatırım yapmaya yardımcı oluyor. Bazıları, yükseliş trendinin devam etmesini bekliyor.

Federated Hermes Uluslararası Sermaye Grubu Başkanı Martin Schulz, “ABD dışında daha iyi fırsatların peşinde koşan daha fazla yatırımımız var. Bu, son yıllara bakıldığında bir istisna teşkil ediyor” diyor. Federal Hermes, bu hafta, tamamen uluslararası piyasalara odaklanarak, hisse senetlerine ilişkin ‘mütevazı bir düşüş’ görüşünden ‘mütevazı bir şekilde olumlu’ görüşe geçtiğini söylüyor.

Avrupa ve ABD borsaları dengeleniyor

ABD hisse senetleri uzun süredir uluslararası emsalleri üzerinde belirgin bir hakimiyet kuruyor. S&P 500, Mart 2009’daki büyük finansal kriz sırasında gördüğü dip seviyelerden geçen yıla kadar yüzde 460'tan fazla yükseldi. Aynı dönemde Avrupa'nın STOXX'u ise yüzde 170 arttı.

Bu dönem, büyük ölçüde, Avrupa'daki hisse senedi göstergelerinden çok daha fazla teknoloji hisselerine ağırlık veren ABD hisse senedi endekslerini destekleyen bir zemin olan, dibe vuran faiz oranlarına denk geldi. Teknoloji sektörü, S&P 500'ün yüzde 26'sını oluşturuyor. Grup, daha çok finansal ve endüstriyel hisselere yönelik olan STOXX 600'de yalnızca yüzde 7 civarında bulunuyor.

Ancak geçen yıl merkez bankalarının enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını yükseltmesiyle, bir denge oluşmuşa benziyor. Daha yüksek oranlar, teknoloji ve diğer yüksek büyüme hisselerinin değerlemeleri üzerinde baskı oluşturma eğilimindeyken, ağırlıklı olarak Avrupa'daki bankalara ve diğer değer hisselerine fayda sağlıyor.

Invesco Investment Solutions Kıdemli Portföy Yöneticisi Alessio de Longis, “ABD hisse senetlerine yardımcı olan uzun vadeli unsurlardan biri geleneksel olmayan para politikalarıydı ve bunun sonu geldi” diyor. De Longis, şirketin geçen ay genel hisse senedi riskini artırarak daha çok uluslararası Hisse senetlerine yöneldiğini söylüyor.

DoubleLine Capital ve BofA Global Research'ten Yatırımcı Jeffrey Gundlach, yakın zamanda uluslararası hisse senetlerinin 2023'te ABD'deki emsallerini ‘ezeceğini’ öngördü. Refinitiv Datastream'e göre de, Avrupa'nın STOXX'u, son zamanlardaki gücüne rağmen, S&P 500 için öngörülen yaklaşık 17'lik fiyat-kazanç oranına karşılık 12'lik bir fiyat-kazanç oranıyla hala büyük iskontoyla işlem görüyor. Bu değerleme farkı, şimdiye kadar görülen en geniş farka yakınken tarihsel ortalamasının da iki katından fazlaya karşılık geliyor.

Zayıf dolar

Northwestern Mutual Wealth Management Company Baş Yatırım Yetkilisi Brent Schutte, “Değerleme açısından takip edebileceğiniz her bir ölçüm, uluslararası hisse senetlerinin tarihsel olarak ABD'ye göre ucuz olduğunu gösteriyor” diyor.

Uluslararası hisse senetleri için bir başka yükseliş katalizörü de, büyük bir yükselişin ardından üçüncü çeyreğin sonundan bu yana yaklaşık yüzde 9 oranında değer kaybeden ABD Doları’ndaki zayıflık olarak öne çıkıyor. Zayıf dolar, ABD yatırımcılarına yabancı karlarını kendi para birimlerine çevirdiklerinde fayda sağlıyor ve bazı yatırımcılar, Fed'in faiz oranı artışlarını durdurmaya yaklaştığı görülürse doların düşmeye devam edebileceğine inanıyor.

ABD hisse senetlerinin hakimiyeti uzak değil

Bazı yatırımcılar, ABD hisse senetlerinin yakında diğer bölgelere bağlı hisse senetleri üzerindeki hakimiyetini yeniden kazanacağını düşünüyor. DataTrek Research Kurucu Ortağı Nicholas Colas'a göre, 2012 yılından bu yana ABD Hisse senetleri, ortalama yüzde 1,7 farkla dünyanın geri kalan hisse senetlerinden daha iyi performans gösterme eğiliminde. Colas, “ABD dışındaki hisse senedi piyasalarının daha düşük değerlemesinin faydalarını görebilsek de, son dönemdeki performansları yatırımcıların son ralliyi takip ederken temkinli olmaları gerektiğini gösteriyor” diyor.

Küresel çapta beklenen durgunluk, yatırımcıları çoğu kişinin ekonomik belirsizlik zamanlarında görece bir sığınak olarak gördüğü ABD hisse senetlerine geri gönderen faktörlerden biri olabilir. Edward Jones Kıdemli Yatırım Stratejisti Mona Mahajan, uluslararası hisse senetlerini satın almanın yurt içindeki fırsatı ‘tamamlayıcı’ olabileceğini söylüyor. Mahajan, “ABD piyasaları henüz eski seviyelerine gelmedi. Bu yüzden ABD Hisse senetlerinin biraz toparlanmak için hala önemli fırsatlar sunduğunu düşünüyorum” diyor.

Avrupa borsalarının yıldızı parladı

Küresel ekonomi ipte yürüyor

Küresel piyasalar Fed'den ipucu bekliyor

Küresel köy yangın yeri

Küresel borsalar ralliye mi hazırlanıyor?

Küresel borsaların 2023’teki ilk ciddi sınavı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.