Adnan Salih [email protected]

Borsa yükselişte zorlanmaya başladı

BİST 2017 yılına süper bir başlangıç yaptıktan sonra yükselişini şubat ayında da devam ettirdi. 89200 iki defa denendi, ikisinde de yükseliş çabaları yetersiz kaldı. RSI (5) ve MACD negatif sinyal vermeye başladı:

BİST100 son 10 gün içerisinde 87-89000 arasında hareket ediyor. Analistlerden hedefler 90-100 bin endeks seviyeleri gelmeye başladı. Düşüşler alım fırsatı olarak değerlendiriliyor. Bu bakış açısı da portföyler açısından daha fazla temkinli olmayı gerektiren bir döneme girdiğimizi işaret ediyor.

Bu senenin endeks katkısı bankalar, TUPRS ve EREGL hisselerinden geliyor:

Endeksi etkileyen büyük hisseler olmasına rağmen son 1 aya baktığımızda gidenler hep küçük/spekülatif hisseler:

BİST100 kazandıranları içerisinde HALKB parlıyor:

Günlük volatiliteler artıyor. %4-%1,5 arasındaki volatilite hisse fiyatları için her türlü olasılığı açık hale getiriyor.

BİST100 ve ortalamalar arasındaki ilişkiye daha önce değinmiştim. Ortalamaları ağırlıklandırırsak gösterge biraz daha sadeleşip sinyalleri güçleniyor:

(200 x 200 günü geçenler + 100 x 100 günü geçenler + 50 x 50 günü geçenler + 20 x 20 günü geçenler) / (200+100+50+20) 

Ortalamalar en son 2016 nisan ayında bu derece yüksekti. 2016 başında, temmuz ayında ve aralık başında diplerde iyi bir alım fırsatı vermiş.

20 günlük ortalamayı geçenler ve BİST100 grafiğine de bakalım. Kısa vadeli sinyal uyumsuzluk vermiş:

RSI-Borsa ilişkisine de bakalım:

RSI (14) 55’i geçen hisse sayısı ocak ayında 89’a kadar yükseldi. Endeks düşerken gerileyen RSI endeks tekrar aynı seviyeye geldiğinde bir önceki zirvesinin altında kaldı ve bu uyumsuzluk yarattı. Endeks yeniden yükselmeye çalışıyor ama bu sefer yükselene hisse sayısı azaldı.

Varantlarda düşüş yönünde pozisyonlar artıyor. Şubat ayı put varantları 17500, şubat sonrası kontratlar 5000 toplam 22500 oldu. Call varantları ise sadece 1935. Put varantları ağırlıklı ortalama kullanım fiyatı 93300.

Son açılan ağırlıklı pozisyonlar 100-105 aralığında. BİST30 kontratının şubat ayını bu aralıkta geçirmesi olasılığı yüksek.

TL değer kaybının durmuş olması önemli ama 3,70 civarından aşağı gelmekte zorlanması ise riski artırıyor. Enflasyon yükseliyor, gıda enflasyonu tahminleri zorlamaya başladı. Kur artışı şirketleri çok zorluyor.

Buna en iyi örnek TTKOM:

Son bilançoda ciddi zarar yazdılar. Yatırımcı olarak kur zararı realize edilmedi o yüzden önemli değil / vergi avantajı sağlıyor diyebiliriz bununla birlikte kur geri gelmiyor, işler de devam ediyor. Ödemeler devam ettiği sürece zarar parça parça realize ediliyor. Bankalar nezdinde de büyük zarar rakamı rahatsız edici olabilir.

Kur artışından negatif etkilenen bir diğer şirket THYAO:

THYAO’nun ilave olarak nakdi yok, net nakit pozisyonu devasa eksi:

TL son 1 ay stabil diyebiliriz:

Yeniden hareketlenmezse problemlerimizi çözmeye yoğunlaşabiliriz. TL’nin bu noktadan tekrar değer kaybetmeye başlaması risk algısını artıracaktır.

Sonuç olarak kur artışının etkisini hayatın her alanında ve şirketlerde ciddi olarak görmeye başladık. Henüz kartopu olmadı olma yolunda ilerliyor. Palyatif çözümlerle de bir yere varmak zor. Varlık fonu teminat gösterip piyasalara müdahale edebilir ama elinde nakit olmadığını bilenler bu hareketi pekâlâ kendi lehlerine kullanabilir.

Borsa yukarı harekette zorlanıyor. Buradan daha fazla risk artırmak değil riskleri azaltmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Uzun vade yerine şimdilik kısa vadeli yatırımlar göz önünde olmalı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.