E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaKüresel piyasalarda tahvil-hisse dengesine dönüş---

Küresel piyasalarda tahvil-hisse dengesine dönüş

Küresel piyasalarda tahvil-hisse dengesine dönüş
13 Şubat 2024 - 14:14 borsagundem.com

Küresel piyasalarda tahvil getirileri düşerken borsalar yükseliyor. Uzmanlar bu tablonun klasik 60/40 portföy dağılım stratejilerinin geri dönüşü anlamına geldiğini belirtiyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bu yıl küresel borsalardaki ralli ve tahvil piyasalarındaki satış dalgasıyla birleşti. Financial Times’ın haberine göre söz konusu tablo yatırımcıların enflasyon ve faiz politikalarının gidişatı konusundaki endişelerin sona erebileceğini gösteriyor olabilir.

ABD ekonomisinin beklenmedik güç gösterisinden destek alan Wall Street borsaları bu yıl %3,8’lik bir yükseliş gösterdi. Küresel tahvil endeksi ise yatırımcıların faiz indirimi beklentilerinin düşmesiyle %2,8 geri çekildi.

Tahvil ve hisse senetlerinin farklı yönde hareket etmesi geçtiğimiz yıllarda alışılmışın dışında bir şekilde aynı yönde hareket eden iki varlığın korelasyonundaki kopuşu işaret ediyor. Bu aynı zamanda düşük riskli sabit gelir varlıklarının hisse senetlerdeki düşüşlere karşı güvence sağladığı klasik modele dönüşün bir habercisi de olabilir.

Klasik modele dönüş aynı zamanda 60/40 portföylerine sahip birçok yatırımcının da derin bir nefes almasını sağlayabilir. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre birçok emeklilik fonunun da benimsediği bu klasik portföy tahsis modeli varlıkların %60’ının hisse senetlerine, %40’ınınsa tahvil varlıklarına yatırıldığı bir stratejiyi ifade ediyor.

60/40 portföyleri yatırımcıların hisse senetlerindeki sert düşüşler sırasında tahvillerin portföy güvenliğini sağlayacağı öngörüsüyle tasarlanıyor. Ancak son dönemde iki varlığın birlikte düşüp birlikte yükselmesi modelin sonuna gelindiğine dair yorumların da yapılmasına sebep olmuştu.

FT haberinde Lazard’ın Baş Borsa Stratejisti Ronald Temple, “60/40 ölmedi, sadece mola verdi” açıklamasında bulundu.

2022’de hem tahvillerin hem de hisse senetlerinin düşmesi 60/40 portföylerine ciddi hasar vermişti. Geçen yılın sonlarında ise her iki varlık ABD Merkez Bankası’nın (FED) 2024’te faiz indireceği umutlarıyla aynı anda yükselişe geçmişti.

Bazı stratejistler tahviller ve hisse senetleri arasındaki ayrımın kalıcı olacağını düşünüyor.

Deutsche Bank Döviz Araştırmaları Küresel Başkanı George Saravelos, “Hisse senetleri ve tahviller arasındaki korelasyonun bu yıl negatife döndüğünü görüyoruz. ABD hisse senetlerinin yeni rekor seviyelere ulaşmasıyla yılın başından bu yana bu durumu gözlemlemeye başladık, ancak ABD tahvil getirileri de yükseliyor" ifadelerine yer verdi.

Politika faizlerinin tarihin en düşük seviyelerde olduğu dönemlerde tahviller herhangi bir pozitif getiri sağlamakta zorlanıyordu. Faiz oranlarının yükselmesi de mevcut tahvil sahiplerinin büyük kayıplara maruz kalmasına yol açtı. Bununla birlikte daha yüksek faiz oranlar yatırımcılara daha tutarlı bir getiri potansiyeli sağlıyor. Yatırımcılar normal şartlarda ekonominin kötüye gitmesi halinde faiz oranlarının artmasını bekler.

Analistler, korelasyondaki değişimin, piyasanın odağının enflasyonla ilgili korkulardan ve faiz oranlarındaki bir sonraki hamlenin zamanlamasından çok ekonominin gücüyle ilgili endişelere yönelmesinden kaynaklandığına inanıyor.

Söz konusu değişimin en önemli sebepleri ise enflasyonun FED’in hedef seviyesine geri döneceği konusunda güven kazanılması ve aynı zamanda borçlanma maliyetlerinin yatırımcıların umduğu kadar hızlı düşmeyeceğinin piyasalarca yavaş yavaş kabul edilmesi.

ABD ekonomisi, geçen yılın temmuz ayından bu yana %5,25-5,50 aralığında ve son 22 yılın en yüksek seviyesinde tutulan yüksek politika faiz oranlarından etkilenmemiş görünüyor. Yatırımcılarsa para politikasına bu kadar odaklanmaları gerekip gerekmediği konusunu yeniden düşünüyorlar.

Bloomberg'ün anketine katılan ekonomistler, 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirilerinin 2025'te mevcut yüzde 4,2 seviyesinden yüzde 3,6'ya düşmesini bekliyor. Bu oran 2019 sonundaki yüzde 2'nin altındaki seviyeden daha yüksek. Yükselen tahvil getirileri 60/40 portföyleri için de iyiye işaret. Zira fiyatların yükselmesi ve portföylerin tahvil bileşenlerinin daha iyi performans gösterebilmesine imkan sağlar.

Amerikan hisse senetleri ABD ekonomisinin ocak ayında tahmin edilenden iki kat daha fazla istihdam eklediğini gösteren rakamlarla desteklendi.

Yatırımcılar ayrıca maliye politikasının ekonomi üzerindeki etkisinin hafife alındığını söylüyor. Enflasyon Azaltma Yasası, İki Partili Altyapı Anlaşması ve Çip ve Bilim Yasası gibi yasalar, son yıllarda ABD ekonomisine şimdiye kadar 1 trilyon doların üzerinde yatırımın kanalize edilmesine yardımcı oldu ve bütçe açığını %6'ya yaklaştırdı.

Varlık yönetimi firması Pictet’in Baş Stratejisti Luca Paolini, "Maliye politikasının büyüme üzerinde büyük bir etkisi olması nedeniyle para politikasına fazla takıntılı olduğumuzu hissediyorum. Para politikasının aksine, olağanüstü derecede gevşek ve genişlemeci olmaya devam eden maliye politikasında inanılmaz bir genişleme gördük” açıklamasında bulundu.

Paolini, hisse senetleri ve tahviller arasındaki korelasyonun bu yıl "oldukça önemli" ölçüde düşeceğini düşünüyor. Baş stratejist, “Enflasyon riskinden ziyade büyüme riskleri baskın hale geldiğinde, kötü haber gerçekten kötü habere dönüşür. Bu nedenle, kötü ekonomik verilere sahip olduğunuzda, tahviller üzerinde güçlü bir pozitif ve hisse senetleri üzerinde güçlü bir negatif etkiye sahip olursunuz. Bu tahvillerin yeniden bir miktar çeşitlilik sunacağı anlamına geliyor” ifadelerine yer verdi.

Borsada yatırımcılara kazandıracak 5 önemli ipucu

 

BofA: Yatırımcı resesyon beklentisini terk etti

 

Goldman Sachs'ın hedge fonları sattıklarından daha fazla hisse aldı

 

Geleneksel 60/40 borsa stratejisi tarihe mi karışıyor?

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)