Bay Analiz [email protected]

BİST ve VİOB analizi

Eskidendi, çok eskiden Sezen Aksu’nun Bahane albümünde yer alan bu şarkısını çok seviyorum. Hani herkes arkadaş, hani oyunlar sürerken kimse bize ihanet etmemiş biz kimseyi aldatmamışken hani biz kimseye küsmemiş hani hiç kimse ölmemişken eskidendi çok eskiden diye akıp giden bu şarkı beni 80’li 90’lı yıllara götürüyor.
Gerçekten kardeşliğin, arkadaşlığın, vatan sevgisinin, maneviyatın, mertliğin, dayanışmanın, birbirine sahip çıkmanın, büyüklere saygının, küçüklere sevgi ve hoşgörünün, delikanlılığın, yumruk yumruğa dövüşmenin, arkadan vurmanın kalleşlik sayıldığının, azla yetinme, aile değerlerinin, küçük şeylerle mutlu olmanın, arkadaşlıkların, dostlukların, çabuk tüketilmediği günlerdi o günler. Kapıcısı, zengini, gayrimüslümü, Müslümanı fark etmeden, yüzüne vurmadan, utandırmadan birlikte çok mutlu olduğumuz, değerlerimize sahip çıktığımız günlerdi o günler.
Bütün günü sokaklarda geçirdiğimiz, plastik topla saatlerce oynadığımız, mahalleler arası maçların yapıldığı, üç kuruşu arkadaşlarımızla paylaştığımız, misket oynadığımız, ceviz yuvarladığımız, ayrısı gayrısı olmayan günlerdi o günler. Biz son jenerasyon olarak o günleri yaşadık, bu yüzden çok şanslıyız. O günleri çok özlüyorum. Ben bu döneme vicdan olarak galiba adapte olamıyorum, sanırım olamayacağım.
Borsada da o dönemlerde benzer tablolar ile karşı karşıya kalıyorduk. Bugün  geçmiş yıllarda yaşadığımız bir halka arzın hikayesini sizlerle paylaşmak istedim. Alarko Carier halka arz edilecekti. Seneyi tam net olarak hatırlamıyorum. Ancak o dönemde sokak borsasının olduğunu net hatırlıyorum. Karaköy’de borsanın önünde geceden kuyruk var. Biz de üniversiteye gidiyoruz. Gece Kasımpaşa’da çorbacıda yemek yiyip arabada sabahlamak üzere borsanın önüne gittik. Borsanın kapısının önünde bir liste oluşturulmuş. Listede 10 kişinin adı var biz de 11.olarak sıraya ismimizi yazdık ve arabada uyumak üzere rıhtım kenarına çekildik. Sabah olduğunda listede 100-150 kişinin ismi vardı. Listenin başındaki brokerlar sıraya girecek ve tahtaya sırayla alış yazılacaktı. Biz 11.sırada tahtaya alışımızı girdik.10-15 tahta dolusu alıcı yığılmış beklerken halka arzı yapan kurumun brokeri tahtanın önüne gelip telsiz telefonla karşıda konuştuğu kişiye rapor veriyordu. Halka arz fiyatının %10 üzerinde alıcıların yığıldığı tahtada kapanışa yakın sadece tescil amaçlı birinci sıradaki emre 1 lot satış yapınca kıyamet koptu.Sonraki günlerde de benzer bir kaç işlemden sonra %40-50 fiyat üzerinde halka arz tamamlandı.
Çok güzel günlerdi o günler. Borsanın daha emeklediği günlerdi.Sokak borsasında küçük bir kahve vardı.Seans öncesi ve sonrasında duayenler bu kahvede toplanırlar ve sohbet ederlerdi. Bilgisayar yok, internet yok, düşünün ki kapanışlar kağıtla dağıtılıyor. Bu kahvede birkaç senelik tecrübeye sahip kişilerden yorum dinlemek paha biçilmez bir değerdi. Çok net hatırlıyorum seans 16’da kapanırdı ve işlemlerin girilmesi yarım saati alırdı.Aşağıda herkes büyük kurumların brokerlerini yorum alabilmek için beklerdi.Her kurumun farklı bir rengi vardı. Brokerlar kapıdan çıkmaya başladığında onlarla konuşabilmek için can atardık. Özellikle de Global’in brokerleri, Deha Menkul Değerler’den Asuman Olgun, rahmetli Mustafa Yılmaz çok rağbet görürdü. Asuman Hanım’ın etrafında 20-30 kişilik bir çember oluşurdu. O da bıkmadan, usanmadan sorulan soruları cevaplardı. Bizler o günleri gördük, yaşadık ve tanık olduk. Parayla geri alamayacağın günlerdi o günler.O günleri çok özlüyorum.Keşke geri gelse o günler.Ama maalesef geri gelmeyecek...

Piyasaya para girişi tüm hızıyla devam ediyor. Ancak para girişinin devam etmesi temel anlamda bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Hemen bir örnek vermem gerekirse 24 Mayıs 2013 tarihinde borsa endeksinin 92 binleri gördüğü dönemde tavil faizinin %5.40 lar seviyesinde  Dolar/TL’nin ise 1.8450’lerde işlem gördüğünü açıkça görebiliriz. Aynı dönemde gözden geçirme kuruluşlarından ikisininde notu yatırım yapılabilir seviyede bulunuyordu. İçersinde bulunduğumuz günlerde ise tahvil faizlerinin 11.40’larda olduğunu Dolar/TL’nin ise 3.66’larda işlem gördüğünü yatırım yapılabilir seviyede notunumuzun da artık olmadığını hesap edersek temel olarak endeksin 90 binlere yakın olmasını açıklamakta zorluk çekeriz.Piyasa yatırımcılarının önemli direnç seviyelerine yaklaşırken bu ikilemi göz önünde bulundurduğuna şahit olmaktayız. Para girişi devam etsede ilk günlerde alıcılarda yaşanan heycanın yerini temkinli bir bekleyişin almasının sebebi yukarıda değindim konu başlığından kaynaklanmaktadır.

İçerisinde bulunduğumuz dönem 2016 12 aylık bilançoların açıklanmaya başladığı dönemdir. Bilanço dönemlerinin sonunda genellikle kar realizasyonları gelmektedir. Özellikle bilanço açıklandığı gün beklentilerin altında gelen şirket hisselerinde sert satışlar gelmekte beklentilerin üzerinde kar gelen şirket hisselerinde ise genelde beklenti bittiği için satışlar gözlenmekte. Hele ki bir ay gibi kısa bir sürede 73 binlerden 89 binlere doğru yaşanan çıkış sonrasında yatırımcılar topa basıp etrafına bakma noktasına gelmektedir. Bir tezatlıkta Banka bilançoları ile Sanayi şirketleri bilançoları arasında yaşanmakta. Banka bilançoları beklentilerin üzerinde geldiği için sektör olarak f/k oranlarında düşüşlere şahit olmaktayız. Yani bankacılık sektörü hisselerinde yukarı yönlü prim yapabilecek bir aralığın olduğunu kimse inkar edemez. Ancak sanayi şirketleri bilançolarında özellikle satışlarda yaşanan düşüş kur farkı zararlarında yaşanan yükselişler f/k’ları yukarı çekmekte ve hareketin büyük çoğunlukla banka hisselerine kaymasına sebep olmaktadır. Piyasada yaşanan yön belirsizliğinin altında yatan en büyük etkenlerden bir tanesinin de bu konu olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki günler borsada bir çıkış yaşanacaksa bu çıkış ağırlıklı olarak bankacılık sektörü hisselerinde olacak veya Dolar/TL'de geri çekilmeler devam ederse kur farkından zarar eden şirketlere doğru yönelmenin devam edeceği bir çıkış olacaktır. Temel anlamda beklenti olarak baz alabileceğimiz çok fazla konu başlığının olmaması direnç seviyelerinde piyasada işlem hacminin azalmasına sebep olmaktadır.

Teknik anlamda inceleyecek olursak önce uzun vadeli grafiğimizle başlamak istiyorum.

Meselenin ana fikri tamamen yukarıdaki grafiğin içerisinde saklıdır. Bu grafiği bir kaç yıldır sürekli gündemde tutmamın asıl sebebi önemli ipuçlarını barındırmasındandır. 2000 yılından beri devam eden büyük Cyclus (çıkış dalgası) etkisini hala devam ettirmektedir. Geçtiğimiz aylarda yaşanabilecek her türlü kötü gelişmelere rağmen bu formasyonun aşağı kırılmadığına şahit olduk. Düşmeyen borsa yükselir mantığının bir kere daha ne kadar doğru çalıştığını gözlemledik. Hem trend desteğimiz hem de hareketli ortalama desteğimiz rüştünü ispatlamış oldu. Buradan hareketle bu seferde yukarıda yer alan üçgenin direnç seviyesine ulaştık. Bu seviyeden satıcıların aktif olduğuna şahit olduk. Bu seferde direnç seviyesinde git-gellerin yaşandığını görüyoruz.Temel anlamda evet bu seviyeleri aşabilecek içersini doldurabileceğimiz beklentiler mevcut değil. Ancak biz yinede direnç seviyesinin her halukarda yukarı kırılması durumunda aportta beklememiz gerektiğini gözden çıkarmamalıyız. Çünkü bu direnç seviyesi aşılırsa 2000 yılından beri süregelen mavi çizgiyle gösterdiğim dirence doğru hareket kaçınılmaz olacaktır. Mayıs 2013 ve Ocak 2015 tarihlerinde oluşan bu ikili tepe direncini kırmadan piyasanın yukarı yönde gidebilmesi imkansız görünmekte. Geri çekilmelerde ise para çıkışlarında anormal bir gelişme yaşanmaz ise destek seviyelerinde alım düşünmek mantıklı olacaktır.

Kısa vadeli grafiklerde çağın vebasının yaşanan sert çıkış sonrasında ter attığını, ter atarken işlem hacminin düştüğünü, hareketli ortalama desteğinin (yeşil) altına gitmek istemediğini sonuç itibariyle dinlenme bölgesinde oluşturduğu üçgeni (mavi) cuma günü 2. seans yukarı kırdığını görmekteyiz. İkinci seansta yaşanan hareketin teknik olarak açıklaması yukarıda oluşan üçgen formasyonudur. Turuncu çizgilerle gösterdiğim çıkış kanalının üzerinde kalan fiyatlar trendin ne kadar güçlü olduğunu ispatlamakta.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.