E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaFED korkusu borsaları neden düşürmüyor?---

FED korkusu borsaları neden düşürmüyor?

FED korkusu borsaları neden düşürmüyor?
14 Mart 2024 - 16:37 borsagundem.com

ABD’nin şubat ayı enflasyon verileri faiz indirimi beklentilerinin yeniden ötelenmesine sebep oldu. Ancak uzmanlara göre ABD borsalarındaki ralli faiz politikasındaki aksiliklerle baş edebilecek bir temele dayanıyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’nin şubat ayı tüketici fiyat endeksi verileri beklentilerin üzerinde geldi. Ancak borsalar bu durumdan çok fazla rahatsız olmuş gibi gözükmüyor. 2023’ün önemli bir bölümü boyunca S&P 500 Endeksi ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarıyla ters yönde hareket etti.

FED’in geçen yılın sonbahar ayılarından itibaren politika faizlerini uzun süre yüksek seviyelerde tutması ve sonraki süreçte faizleri düşürmesi bekleniyordu. Bu zaman aralığında hisse senetleri de yükselişe geçti. Ancak yılın başından bu yana bu yıl için beklenen faiz indirimleri agresif bir biçimde geri çekildi. Yine de piyasalar bu durumu umursamadı.

Yaklaşık bir hafta önce FED Başkanı Jerome Powell, ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’ne verdiği ifadede FED’in faiz oranlarını düşürmek için gerekli duyduğu güven aralığına adım adım yaklaştığını söylemişti. Bloomberg yazarı John Authers’a göre bu aynı zamanda FED’in faiz indirimine gitmek istediği ancak göstergelerin henüz buna izin vermediğini düşündüğü anlamına geliyor.

Piyasaların tepki vermemesine bakıldığında Authers’a göre yatırımcılar Powell’ın görüşlerini hatalı değerlendiriyor olabilir. FED’in favori enflasyon göstergesi olan bireysel tüketim harcamaları (PCE) endeksi de para politikasını gevşetmek için güven verecek bir hızda olmasa da FED’in %2 enflasyon hedefine doğru ilerlemeyi sürdürüyor.

FED yakında faiz indirecek mi?

Powell’ın yakın zamanda faiz indirimlerine ilişkin yaptığı yorumlar iyimserlik taşıyordu. Ancak çekirdek TÜFE’nin art arda beklentileri aşması faiz indirimi öngörüleri için temkinli davranmaya ihtiyaç olduğu anlamına gelebilir. Zira FED’in duruşu hakkında net olan bir şey varsa o da merkez bankası yetkililerinin faiz indirimi konusunda istekli olsalar da acele etmek niyetinde olmadıkları.

TÜFE verileri FED’in temkinli duruşunun mantıklı olduğunu gösterdi. JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon ve Citadel Group CEO’su Ken Griffin de dahil olmak üzere Wall Street'in önde gelen isimleri de açıklamalarında FED’le aynı fikirde olduklarını açıkça belirtiyorlar.

Gıda ve enerji fiyatlarını hariç tutan çekirdek tüketici fiyat endeksi verileri şubat ayında %0,4 artarak yıllık bazda %3,8’e yükseldi. Ancak enflasyondaki yükseliş borsaları düşürmeye yetmedi. TÜFE rakamlarının açıklandığı salı günü S&P 500 Endeksi 17. rekor kapanışına ulaştı. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre çarşamba günü endekste görülen geri çekilme ise sınırlıydı.

Ancak Bloomberg haberine göre piyasalardaki yükseliş ivmesi yatırımcıların rahatsız olmadığı anlamına gelmiyor. Aksine piyasalara göre genel süreçte dezenflasyonist eğilimin devam ettiği görülüyor. Yine de enflasyonun olması gerektiği kadar hızlı yavaşlamadığına dair endişe verici işaretler de var. FS Investments’tan Lara Rhame mevcut tablo ile düşük enflasyonlu Kovid öncesi dönemi şu şekilde karşılaştırıyor:

“Piyasalar ve tahminciler, enflasyonun doğal sabitlenme yeri olarak gördükleri konum konusunda biraz kayıtsız kaldılar. Bugünse, ücretler ve hizmet fiyatları da dahil olmak üzere enflasyonu çevreleyen tüm tablo çok yüksek ve mevcut tablo %2'ye hızlı bir geri dönüş için tutarsız.”

Ocak ayından bu yana, yatırımcılar 2024 için beklenen faiz indirimlerinin sayısını sürekli düşürüyor. Bloomberg verilerine göre mevcut öngörülerse ABD Federal Açık Piyasa Komitesi’nin noktasal grafiğinde belirttiği 75 baz puanlık (3 faiz indirimi) beklentisiyle örtüşür hale geldi. Gelecek hafta gerçekleşecek para politikası toplantısında FED’in faizleri düşürmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Piyasalar için en önemli riskse noktasal grafiklerde ilk faiz indiriminin aralık ayında gerçekleşeceğinin belirtilmesi.

Authers’a göre FED Başkanı Powell’ın faiz oranlarını düşürmek için gerekli güvenden çok uzak olmadıklarını tahmin etmesi güven verici. Ancak borsa yazarı piyasanın faiz indirimlerine kesin gözüyle bakmasından da endişeleniyor. Diğer bir deyişle faiz indirimleri hem çok yakın ve hem de çok uzak görünüyor.

Piyasalar için ne kadar önemli?

Borsalardaki özgüvenli yükselişin bir kısmı yatırımcıların FED’in faiz indirimlerinin yaklaştığı düşüncesine ve dezenflasyonun yavaş da olsa devam ettiği algısına bağlı. Ancak Authers borsalardaki yükselişin en önemli sebebinin şirket bilançoları olduğunu söylüyor. Zira bu yıl bilançolar özellikle teknoloji hisselerinde önemli derecede beklentileri aştı. Şirketlerin gelecek çeyreklere dair bilanço beklentileri de sıçrama yaptı.

Authers ABD dışındaki gelişmiş piyasalarla Wall Street’in bu alanda oldukça farklı bir yol çizdiğini de belirtiyor. Zira Avrupa, Avustralya ve Uzak Doğu’da şirket karları Küresel Finans Krizi öncesindeki 2007 seviyelerinin üzerine çıkabilmiş değil.

Borsa yazarına göre büyük ABD şirketlerinin kârlarının sürdürülebilir olduğu kanıtlanırsa ve geleceğe yönelik bilanço tahminleri büyük ölçüde doğrulanırsa, piyasa rallinin bir süre daha devam edebileceği konusunda rahat olabilir. Zira daha güçlü kârlılık oranları, daha iyi bir ekonomi ve faiz indirimlerine daha az ihtiyaç duyulması anlamına gelecektir.

Authers borsa rallisini destekleyen bir diğer unsurun da momentum olduğunu belirtiyor. S&P 500 Endeksi bu yıl bir seansta dahi %2’lik bir düşüş yaşamadı ve son altı yılın en uzun yükseliş serisini gerçekleştirdi. Yapay zeka sektörüne bağlı şirketlerin hisseleri yükselmeye devam ediyor ve borsaların geri kalanı için de bahisler yükseliyor. Authers durum böyleyken kimsenin rallinin karşısına çıkmak istemeyeceğini söyledi.

Yatırımcıların bilançolar konusundaki makul iyimserliği ve kimsenin karşısında durmak istemeyeceği türden bir momentum yan yana konulduğunda piyasaların faiz cephesinde bazı hayal kırıcı gelişmelerle başa çıkabiliyor olması şaşırtıcı değil. Authers’a göre yatırımcıların ise bilançoların gerçekten sürdürülebilir göründüğünden emin olması ve momentumun nihayet terse döndüğünde bunun sert bir biçimde gerçekleşeceğini hatırlaması gerekiyor.

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları tahminlerin altında

 

ABD'de ÜFE tahminleri aştı

 

Ünlü borsa uzmanından tarihi kredi balonu uyarısı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • HASAN HÜSEYİN KARTAL14 Mart 2024 16:49

    Bence güvenirliğini yitirdi hiç kimse ve ülkeler şeyine bile sallamıyorlar.ABD nin borcu 40 trilyon dolar üzerinde imiş resmen abd ekonomisi batık durumda imiş.FED ne yapacak.