E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasa2024’in ilk üç işlem günü yatırımcılara ne anlatıyor?---

2024’in ilk üç işlem günü yatırımcılara ne anlatıyor?

2024’in ilk üç işlem günü yatırımcılara ne anlatıyor?
05 Ocak 2024 - 14:32 borsagundem.com

Wall Street endekslerinde yılın ilk üç işlem gününde sert düşüşler damgasını vurdu. WSJ yazarı James Mackintosh bu düşüşleri gün gün inceleyerek piyasaların hangi dinamiklerden etkilendiğine dikkat çekti

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bazı yatırımcılar borsaların ocak ayına nasıl başlarsa tüm yılda aynı gideceğini düşünüyor. ABD borsalarının gösterge endeksi S&P 500 ise perşembe günü kapanışı itibariyle yılın başından bu yana %1,19 geriledi. Yani borsalar için gidişat pek olumlu gözükmüyor.

Wall Street Journal yazarı James Machintosh ise yılın ilk üç işlem günü mercek altına alındı. Zira Machintosh’a göre bu üç gün enflasyonun ve ekonominin yatırımcı portföylerini etkileme potansiyeli için faydalı bir özet sunuyor:

Birinci gün. Hisse senetleri, yılın ilk işlem günü olan salı günü, tahvil getirilerinin yükselmesiyle, geçen yılki yaklaşan faiz indirimlerine ilişkin heyecanın çok fazla ileri gittiği endişesinin etkisiyle düştü. Yılın son iki ayında, yatırımcılar daha düşük enflasyon görüleceği ve ABD Merkez Bankası’nın hızlı bir biçimde para politikasını gevşeteceği, tahvil getirilerini büyük ölçüde düşeceği ve hisse senedi fiyatlarının daha da artacağı üzerine büyük bahisler yaptı. Sekiz haftalık süreçte 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirilerinde kaydedilen düşüşlerin boyutu 1989'dan bu yana, yalnızca 1998, 2008-09 ve 2020 krizleri sırasında görülmüştü. Dolayısıyla yatırımcıların tereddüt etmesi şaşırtıcı değildi.

Asıl olağanüstü durumsa tahvil getirileri ile hisse senetlerinin zıt yönde hareket etmesi. WSJ haberine göre bu durum en azından yakın zamana kadar olağandışıydı. Aslına bakılırsa S&P 500 Endeksi’nin hareketi ile 10 yıllık ABD Hazinesi getirisi arasındaki 90 günlük korelasyon, yüzyıl boyunca olduğu gibi negatif. Zira tıpkı Alan Greenspan'ın yönetimindeki FED’in enflasyonu yenmesi sırasında olduğu gibi, merkez bankasının enflasyona odaklanması, tahviller ve hisse senetlerini her zamankinden daha sık zıt yönlere doğru itiyor.

Salı günkü piyasa hareketlerini ve haftanın geri kalanını anlamak için ekonominin hisse senetlerini ve tahvilleri nasıl etkilediğini düşünmek gerekiyor. Daha güçlü bir ekonomi normalde hem daha yüksek kârlar (hisse senetleri için iyi bir ortam) hem de daha fazla enflasyonist baskı ve dolayısıyla daha yüksek faiz oranları (hisse senetleri için kötü bir ortam) getirir. Bazen daha yüksek kârlar, daha yüksek faiz oranlarını dengelemekten fazlasını yapar ve hisse senetleri ve tahvil getirileri, çoğu zaman 2000'den 2020'ye kadar olduğu gibi, birlikte yükselir.

Ekim ayından yıl sonuna kadar yatırımcılar, enflasyonun kendi kendine düştüğü sonucuna vardı. Bu düşünceye göre hem yüksek kârlar hem de daha düşük faiz oranları elde edebilirdi. Dolayısıyla hisse senetlerini sekiz haftada %15 yükselebildi. Salı günü faiz indirimlerine olan inancın bir kısmının buharlaşması, ekonomiyle ilgili iyi bir haber değildi ve hisse senetleri düşüşe geçti.

Daha yüksek tahvil getirilerinden en çok etkilenen hisse senetlerinin, gelecekten daha yüksek kâr beklentisi olan büyüme odaklı şirketlerin hisseleri olması beklenir. Gerçekten de ekim ayından bu yana yükselişte olan Russell 1000 Büyüme Endeksi rallinin başından bu yana en kötü performansını gösterdi ve %1,5 düştü. Faiz oranlarına daha az duyarlı olan ve son aylarda yükseliş ivmesi daha düşük olan ucuz ve değer odaklı hisse senetleri ise sınırlı da olsa yükseldi.

İkinci gün. Çarşamba günü, ekonomi haberlerinin beklenenden daha iyi gelmesi ve başlangıçta ABD Hazinesi getirilerini keskin bir şekilde %4'ün üzerine çıkarmasıyla farklı bir dinamik ortaya çıktı. Ekonomistlerin tahmin ettiğinden daha fazla açık iş ilanı vardı ve ABD Tedarik Yönetimi Enstitüsü üretim raporu tahmin edildiği kadar kötü değildi. Daha yüksek tahvil getirileri hisse senetleri için daha önceki aylarda olduğu gibi yine kötü bir haberdi. Zira aralık ayı FED toplantısının tutanakları açıklanmadan önce daha yüksek kâr potansiyelinin ortaya çıkması daha yüksek faiz oranları ihtimalini dengelemek için yeterli değildi. Dolayısıyla hisse senetleri ve tahviller günü birlikte düşüşle kapattı.

Üçüncü gün. Perşembe günü, beklenenden daha güçlü bir istihdam piyasası verileri ve hizmet sektöründen gelen iyi haberlerin ardından hisse senetleri ABD Hazine getirileriyle birlikte yükseldi. Bu başlangıçta herkesin sevdiği bir modele geri dönüş gibiydi. Elbette yatırımcıların isteyeceği türden korelasyon hisse senetleri ve tahvil getirilerinin aynı anda yükselmesidir. Daha yüksek getirili tahviller portföylerdeki Hazine varlıklarının fiyatına zarar veriyor olsa da Hisse senetlerinden çok daha fazla getiri sağlanabilir. Hazine tahvilleri piyasaların iyi durumda olduğu dönemlerde elde tutması sinir bozucu olan varlıklardır. Ancak yüksek getiriler sayesinde en azından enflasyonun üzerinde getiri imkanı sunuyor olmaları yatırımcıları keyiflendirir.

Günün ilerleyen saatlerinde ise bu iyi haberlerin etkisi kayboldu. S&P 500 Endeksi’nin önemli bir çoğunluğu yükselişte olsa da daha büyük hisse senetlerindeki kayıplar endeksin genel performansını aşağıya çekti. WSJ haberine göre hissedarlar 10 yıllık tahvil getirilerinin tekrar %4’e ulaşmasından endişelenmiş olabilir. Ya da endekste son aylarda görülen olağanüstü rallinin ardından hisse senetleri her yükseldiğinde hissedarlar da kâr satışına geçiyor olabilir.

Bu piyasa hareketlerinin hiçbiri piyasaların yılın geri kalanında nasıl hareket edeceği konusunda pek fazla ipucu sağlamıyor. Yatırımcılarınsa daha az enflasyon korkusu, FED’in yol haritası konusunda daha fazla kesinlik ve hisse senetleri ve tahvil getirilerinin beraber yükseleceği daha fazla ortam umut etmekten başka şansı yok.

WSJ yazarı Mackintosh FED mart ayında bir faiz indirimi yapsa bile önümüzdeki birkaç ay boyunca piyasaların enflasyona ve FED’e yoğun bir şekilde odaklanmasını bekliyor. Söz konusu tablo ABD Hazinesi tahvillerini portföylerinde hava yastığı olarak tutmayı sevenler için de sorun yaratıyor. Zira yatırımcılar her gün hem hisse senetlerinden hem de tahvillerden para kazanacak veya kaybedecek. Daha yüksek getiriler hisse senetleri için kötü haber olacak ve daha düşük getiriler Hisse senetleri için müjde niteliği taşıyacak.

Elbette hem hisse senetlerinden hem de tahvillerden para kazanılması halinde yatırımcılar ekonomideki bu dinamikleri pek fazla umursamayacaktır. Ancak salı günü olduğu gibi her iki alanda da kaybetmek son birkaç yıldır endişe verici bir biçimde yaygın hale geldi.

Ed Yardeni: Borsaları yılın ilk yarısında 4 tehlike bekliyor

 

Geç gelen faiz indirimi FED rallisini engelleyebilir

 

Fed’in Mart’ta faiz indirimine gideceği beklentisi fazlasıyla iyimser olabilir

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)