Ana SayfaPiyasaİşte yeni hafta, işte kritik beklentiler---

İşte yeni hafta, işte kritik beklentiler

6 / 7
İşte yeni hafta, işte kritik beklentiler
22 Ocak 2017 - 10:11 www.borsagundem.com

TRUMP İLE DÜNYA YENİ BİR DÖNEME MERHABA DEDİ..

DEĞİŞİM VE İÇE DÖNME ZAMANI

BELGİN MAVİŞ / A1 CAPITAL DİREKTÖR

Bu haftanın ana gündem maddelerine baktığımızda, 24 Ocak Salı günü TCMB’nin kritik PPK toplantısı ve ayın 27’sinde Cuma günü Fitch’in Türkiye değerlendirmesi olacaktır.

Merakla ve zaman zaman yoğun tartışmalara rağmen Trump, yemin ederek başkanlık koltuğuna oturdu. Yemin töreni sonrasında yaptığı konuşmada öne çıkan maddeler;

- “ABD sanayisini zora sokacak şekilde uluslararası ticarete yöneldik ve altyapımız onarılamaz bir hal almaya doğru gidiyor”,

- “Diğer ülkeler zenginleşirken bizim ülkemizde refah kayboluyor”,

- “Yatırımcılar ABD’den uzaklaştı ve çalışanlarımız işsiz kaldı”,

- “Bu nedenlerden dolaryı köprüler, havaalanları ve yolları bu ulusa sunacağız”,

- “İnsanları işszilik maaşından çıkarığ işlere yerleştireceğiz”,

- “ABD tarfından yapılacak işlerde önce Amerikalılar işe alınacak ve tüm ülkelerle kendi önceliklerimiz doğrultusunda dostça ilişkiler kuracağız” ,

- “Radikal İslamı ise yeryüzünden sileceğiz” oldu.

Bununla birlikte, Obamacare olarak bilinen sağlık reformunu kaldırmak için düğmeye basması ve birçok imza bekleyen atamaları imzalamayarak gelişmelere bağlı yeniden gözden geçireceğiz şeklindeki açıklamaları dikkat çekiciydi.

Trump ile birlikte, hem ABD hem de dünyada yeni bir döneme başlıyor. Globalleşmenin getirdiği ağır yenilgiler, yaşanan finansal kriz, birçok ülkede yaşanan terör olayları, savaşlar sonrası oluşan göçler, teknoloji ve bilişimin hızla gelişmesi sonrasında yaşanan soğuk savaş ve yaptırımlar, Brext gibi alınan radikal kararlar, negatif faiz uygulaması ve parasal genişlemeler dünyayı ve ülkeleri geçtiğimiz 9 yılda oldukça ciddi etkiledi.

Bunun sonucu olarak, artık ülkelerin daha iç dinamiklerine dönen, yaralarını sarmaya çalışan bir yapı içerisine dönüşümünü hep birlikte göreceğiz.

Küresel finans krizlerinde yaşanan en ağır darbe işsizliktir. Trump’ın da bu konuda Amerika dinamiklerine geri dönüş yaparak ülkedeki işsizlik problemini çözmenin yanı sıra altyapı yatırımları ülkenin dünyanın şerifliğine değil kendi güvenliğine ve iç dinamiklerine dönmeye başlamasıyla birlikte birçok ülkeye örnek olacaktır.

Başta işsizlik olmak üzere enflasyon ve yeni pazar arayışları beraberinde yeni stratejileri getirecektir. Bu gözle baktığımızda, küresel piyasalardaki risk iştahının yavaş yavaş azalması yerini kendi iç gündemlerine ve yatırımlarına yönlendirmesi önümüzdeki aylarda sıklıkla karşılaşacağımız önemli konu başlıkları olacaktır.

Küresel krizin yarattığı en önemli özelliklerden bir tanesi Çin olarak karşımıza çıkmakta. Amerika’nın finansal krize girmesi sornasında Japonya’nın da bu durumdan olumsuz etkilenmesi ve son aşamada Avrupa Birliği’ni de aynı girdabın içine çekmesi, Çin’in son 10 yıl içerisinde Japonya’yı tahtından indirerek dünyanın en büyük 2. Ekonomisi olmasını sağlamıştır.

Ancak bu durum Avrupa’nın Brexit ile, Japonya’nın önlenemez durgunlukla ve ABD’nin kendi iç dinamiklerine dönmesi ile tersine dönecektir.

2017 bir seçim ve referandum yılıdır aynı zamanda. Bu açıdan baktığımızda merkez bankalarının sahneyi yavaş yavaş siyasilere bıraktığı bir süreci de yaşayacağız. Değişen liderler, değişen politikalar, değişen yönetim sistemleri karşımıza çıkacak.

Türkiye gündemine baktığımızda ise, TCMB’nin son dönemde attığı tüm adımlara rağmen dolar kurundaki yükselişi frenleyememesi, dış dinamiklerdeki bu değişiklikler kadar içerideki anayasa değişikliği, buna bağlı olarak başkanlık sistemine geçiş, Fırat Kalkanı, olağanüstü hallerin devamı ve yaşanan üzücü terör olaylarıyla birlikte doların hız kesmesi mümkün olmamaktadır.

Bu açıdan baktığımızda Fitch değerlemesi öncesinde Merkez Bankası’nın atacağı veya atmayacağı tüm adımlar sonraki aylarda yaşanacak ekonomik ve siyasi gelişmelere yön verecektir.

Moody’s’in yatırım yapılabilir ülke notumuzu geri alması sonrasında gözler hiç kuşkusuz Fitch’e çevrildi. Fitch’in içerdeki siyasi gelişmeleri makro ekonomik verilerdeki hedeflerden uzaklaşmayı göz önünde bulundurarak mı, yoksa Nisan ayında gerçekleştirilmesi planlanan referandum sonuçlarına bakarak mı bir değerlendirmede bulunacağı oldukça önemli bir detay bize göre.

Genel beklentimiz Fitch’in son yaptığı değerlendirmelerde her ne kadar Türkiye ekonomisine dair olumlu bir izlenim edinemesek de referandum sürecini bekleyip ona göre bir karar vereceği görüşümüzü koruyoruz.

Bu haftanın bu iki ana gündem maddelerinin dışında, bu hafta takip edeceğimiz veriler;

- Salı günü Avrupa ve ABD PMI verileri takip edilecek,

- Çarşamba günü Türkiye Ocak ayı kapasite kullanım oranı,

- Perşembe günü İngiltere 4. Çeyrek büyüme oranı,

- Cuma günü ise Çin piyasalarının tatil olduğunu ve ABD 4. Çeyrek büyüme oranı olacaktır.

- İçeride siyasi gündem, 3,80-3,84 bant hareketi yapan dolar, güvenli bir liman olma özelliğini koruyan ve 148TL civarındaki seyrini koruyan gram altın ve repo faiz oranı takip edeceğimiz rehberlerimiz olacaktır.

83.000 seviyelerinden kapanan BIST100 endeksinde, büyük bant aralığımız 79.500-83.300 olurken dar bantta 81.700 83.000 takibimizde olacak seviyelerdir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)