Orge uzun süredir sermaye artırımında bulunmak istiyor. Geçtiğimiz haziran ayında SPK’ya yapmış olduğu başvurunun ardından izahnamede yer alan bilgilerin tam olmaması nedeniyle Kurul tarafından dosyanın işlemden kaldırıldığı belirtilmişti. Bunun üzerine şirket 5 Eylül 2014 günü yeniden başvuruda bulunarak sermaye artırımına gitmek isteğindeki kararlılığı göstermiş oldu. Söz konusu başvuruyla Şirket 10 milyon TL olan sermayesini 20 milyon TL’ye çıkaracak. Artırılacak kısmın yüzde 63,43’ü iç kaynaklardan, yani bedelsiz sermaye artırımı yoluyla; yüzde 36,58’i ise nakit sermaye artırımıyla, yani bedelli sermaye artırımı şeklinde gerçekleşecek. Şirket gerçekleşecek sermaye artırımı neticesinde dışarıdan 3.587.864 TL kaynak elde etmeyi bekliyor. Bununla birlikte yeni pay alma haklarının kullanılmaması durumunda hisselerin pazarda satılmasına bağlı olarak elde edilecek gelirin artma olasılığının da bulunduğunu dile getiriyor. Orge Elektrik’in sermaye artırımına gitme gerekçesi özkaynaklarını güçlendirmek. Halihazırda son açıklanan dokuz aylık bilançosuna göre kısa vadeli finansal borçları 2,6 milyon TL seviyesinde bulunuyor. Dışarıdan gelecek nakdin bir kısmı ile söz konusu tutarın kapatılması düşünülüyor. Diğer taraftan aldığı projelerin yürütülebilmesi için işletme sermayesine de ihtiyaç duyduğunu belirtmekte. Şirket yakın zamanda 10,6 milyon Euro tutarında Mecidiyeköy’de bulunan bir proje işini yüklendiğini kamuyla paylaşmıştı. Bu işin yürütülmesi için işetme sermayesini güçlendirmesi gerektiğine vurgu yaparak nakit sermaye artırımının nedenleri arasında saymakta. Şirketin sermaye artırımının ne zaman gerçekleşeceği ise bu aşamada belli değil. Zira öncelikle sermaye artırım kararının Kurul’un onayından geçmesi gerekiyor. Kurul’dan geçtikten sonra sermaye artırımının kısa sürede gerçekleşmesi mümkün olabilecek. Tüm bunlardan ayrı olarak hemen belirtmek isteriz ki bir firmanın mali yapısını güçlendirmek amacıyla sermaye artırımına gitmesi kendisi açısından önemli olsa da yatırımcının dikkat etmesi gereken bir husustur. Neticede elde edilecek kaynağın bir yatırıma dönüşmesi söz konusu değil. Zayıflayan bünyenin güçlendirilmesi asıl hedef olmakta. Bir firma ticari faaliyetleri ile mali yapısını güçlü kılamıyorsa dışarıdan gelecek kaynağın yeterli olması mümkün olmadığını bilmek gerekiyor. Bu anlamıyla daha güçlü firmaların takip edilmesinde fayda olduğunu hatırlatmak isteriz.