E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaWall Street’teki satış dalgasının perde arkası---

Wall Street’teki satış dalgasının perde arkası

Wall Street’teki satış dalgasının perde arkası
04 Ekim 2023 - 14:45 borsagundem.com

Amerikan borsalarında tahvil faizleri yükseliyor hisse senetleri ise günden güne eriyor. Uzmanlara göre borsalardaki bu keskin düşüşün çok daha yapısal sebepleri bulunuyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Amerikan borsalarındaki çatırdamalar bir veya birden çok varlık sınıfını etkileyen tipik bir kırılmadan ibaret olmayabilir. CNBC’nin haberine göre hisse senetlerindeki son çöküş daha çok geniş yangılar uyandıracak bir yatırımcı algısı değişimine işaret ediyor.

ABD Merkez Bankası’nın (FED) politika faizlerini düşük tuttuğu ve Wall Street’teki herkesin bu piyasa ortamının meyvelerini topladığı piyasa anlatısı geçmişte kalıyor olabilir. Zira FED’in piyasalara kabul ettirmeye çalıştığı, faizlerin daha uzun süre daha yüksek kalacağı bir ekonomik ortam benimsenmeye başlıyor.

Salı günü itibariyle 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri son 16 yılın en yüksek seviyesinde yeni bir rekor kırdı. LPL Financial’ın Küresel Baş Stratejisti Quincy Krosby, “Sıfır faiz oranlarına dayanan bir ekonominiz olduğunda (10 yıllık tahvil getirilerinde) %5’lik hızlı bir hareketin artından hesaplamaların değişmesi gerekir. Çünkü sonuçlar da değişecektir. Sermaye maliyetleri yükseliyor. Şirketler daha yüksek faiz oranlarında refinansman sağlamak zorunda kalacak” ifadelerine yer verdi.

Faizlerdeki yükseliş özellikle de üçüncü çeyrek bilanço sezonu yaklaşırken yatırımcılar için oldukça kaygı verici bir durum.

Krosby konuyla ilgili açıklamasında, “Tüm bunların piyasa tarafından özümsenmesi ve sindirilmesi gerekiyor. Bunun ne kadar çetrefilli ve zor olduğunu görebiliyorsunuz” sözlerini kullandı.

Ekonomi ve enflasyon endişeleri

Kâbus gibi geçen bir eylül ayının ardından salı günü açıklanan ekonomik veriler ABD borsalarının yine zorlu bir ay geçirebileceğinin işaretlerini verdi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre ABD Çalışma Bakanlığı’nın paylaştığı rakamlar açık iş rakamları ağustos ayında ani bir artış gösterdi. Rakamlardaki yükseliş sağlam Amerikan istihdam piyasasının gevşemekte olduğuna ve çalışan ücretlerine daha az miktarda yukarı yönlü baskı geleceğine dair anlatının tam tersini işaret etti.

Yatırımcılarsa merkez bankasının para politikasını daha uzun süre sıkı tutmaya zorlanacağından endişe duyuyor. Söz konusu yatırımcı duyarlılığı hafta boyunca etkisini hissettirdi. En azından dört FED yetkilisi faiz artışı politikalarını desteklediğini veya yüksek faiz oranlarının daha uzun süre kalmasını beklediğini söyledi.

Hisse senetleri düşerken 10 ve 30 yıllık ABD Hazinesi devlet borçlanma araçlarının getirisi son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı.

Krosby, “Düşük ve negatif faiz oranları ekonomiyi çok fazla değiştirdi. Şimdiyse tarihsel olarak daha normal olan bir faiz rejimini kabul edecek şekilde uyum sağlanıyor” ifadelerine yer verdi.

Daha tipik bir faiz ortamına alışma o kadar da korkunç bir değişim olmayabilir. Zira Küresel Finans Krizi’nden önce 10 yıllık ABD Hazinesi tahvillerinin ortalama getirisi %7 civarındaydı. Ancak 15 yıl boyunca doğal olmayan düşük faiz ortamı yaşandıktan sonra normal olan anormal bir durummuş gibi gözükebiliyor.

Finans şirketleri sıkıntıda

Ekonominin büyük bir bölümü faizle bağlantılı risklerle karşı karşıya. Ancak CNBC haberine göre en büyük sorun bankalarda. Sektör bu yılın başlarında birden fazla bankanın çöküşüyle sarsıldı. Çok fazla miktarda uzun vadeli devlet tahvili biriktiren birden fazla banka mevduat kaçışlarını karşılamak için bu varlıklarını zararına satmak zorunda kaldı.

ABD Mevduat Sigortası Kurumu verilerine göre ikinci çeyrek itibariyle bankaların bilançolarında gözükmeyen gerçekleşmemiş kayıpları 558,4 milyar dolardı. Bu rakam bir önceki çeyreğe göre %8,3’lük bir artışı gösteriyor. Bu kayıpların 309,6 milyar dolarlık kısmı ise bu yıl banka krizine yol açan vadesine kadar tutulan Hazine tahvilleriydi.

The Bear Traps Report’un Kurucusu Larry McDonald’a göre bu rakamın artması da bekleniyor.

McDonald, “Asıl sorun şu ki, çekirdek sermayeniz zayıf olduğunda diğer taraflarda oluşabilecek herhengi bir zayıflık katlanarak artıyor. Eğer Hazine getirileri yüzde 6-7’ye çıkarsa kaldıraç da katlanarak artacaktır, öyle değil mi? Bu sizin çekirdek sermayeniz. Bu sizin bir kumarhaneye gittiğinizde masaya koymanız gereken ana paradır” dedi.

Ünlü borsa uzmanı bankaların zararlarını karşılamak için özkaynak ihraç etmek zorunda kalabileceği konusunda uyardı. Bu da banka hisseleri için kötü haber anlamına geliyor.

Bu ekonomik tablonun farklı sonuçları da bulunuyor.

Örneğin tüketiciler mortgage faizlerinden kredi kartlarına ve bireysel kredilere kadar birçok alanda sıkışmış hissediyor. Bankaların %36'sından fazlası, üçüncü çeyrekte borç verme standartlarının sıkılaştırıldığını bildirdi. Bu oran da geçmişte resesyonlarla tutarlı bir seviyeydi.

Washington yönetiminin işlevsizliği Amerikan tahvillerinin alıcılarını da endişelendiriyor.
Amerikan Kongre Bütçe ofisi verilerine göre, ülkenin borcu gayrisafi yurtiçi hasılanın %120’sine ulaştı ve net finansman maliyetleri de bu yılki 663 milyar dolardan 2024’te 745 milyar dolara yükseliyor.

Dahası yabancı tahvil alıcıları da ABD devlet tahvillerinden uzaklaşıyor. ABD Hazine bakanlığı verilerine göre Çin’in Amerikan tahvili varlıkları geçen yıl %17 oranlar 175 milyar dolar azaldı. ABD Merkez Bankası da benzeri bir strateji izliyor. Haziran 2022’den itibaren FED 800 milyar doların üzerindeki tahvil varlıklarına yeniden yatırım yaptırmayı durdurdu.

Faizler için muhtemel zirve

Bazı piyasa oyuncularına göre tahvil faizleri için zirve yaklaşıyor. Şu anda tahvil faizlerinde görülen aşırı artışlar gibi piyasa enstrümanlarındaki hızlı hareketler geçmişte ticaretin diğer tarafında yakalanan hedge fonları için sorunlara neden olmuştu.

Ekonomide bir şeyler hızlı bir şekilde değişmezse yatırımcılar bir resesyonun kaçınılmaz olduğunun farkına varmış durumda.

McDonald FED politikalarına ilişkin açıklamasında “Yeni bir baz puanlık artış yapamazlar. Bu çok büyük acılara sebep olur. Bu tür bir hamle daha fazla acıyı beraberinde getirecekti ve FED artık gümülü cesetlerin daha fazla farkında” ifadelerine yer verdi.

Gerçekten de eski bir Beyaz Saray ekonomisti olan Joseph LaVorgna tahvil faizlerindeki artışın sona ermeye çok yakın olduğunu düşünüyor. Bir resesyon gibi potansiyel bir çöküş halinde FED yeniden tahvil satın almak zorunda kalabilir.

Donald Trump’ın ABD başkanı olduğu sırada Amerikan Ulusal Ekonomik Konseyi’nin baş ekonomisti olan ve şimdi de aynı unvanla SMCB Nikko menkul kıymetler firmasında görev yapan LaVorgna, “Satışlar temel faktörlerle açıklanamaz. Bundan sonra tahminimce bir noktada piyasaların alıcıları geri getireceği kadar ucuz seviyelere ulaşacağız. Faiz oranlarının olması gereken yerden birden fazla standart sapma ile uzakta olduğunu gördüğümüz gerçeği göz önüne alınırsa bu noktaya daha yakın olduğumuzu düşünüyorum” dedi.

Zayıf bir işgücü piyasası veya ekonomideki diğer bazı çatlaklar FED’i daha fazla faiz artışından caydırabilir ve daha düşük faiz oranları için zemin hazırlayabilir.

LaVorgna, “Hastamız yani finansal piyasalar tam olarak sağlıklı değil. Birçok kez belki çok uzun süredir FED ile tartıştığım üzere politika faizlerini çok hızlı bir şekilde çok ileri götürdüler. Önünde sonunda tersine dönecekler” açıklamasında bulundu.

Piyasalarda 'devlet tahvili' endişesi

 

Boğa piyasası sona mı eriyor?

 

Küresel piyasalarda 'Fed' baskısı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)