E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaPerakendede kartlar yeniden karılıyor---

Perakendede kartlar yeniden karılıyor

Perakendede kartlar yeniden karılıyor
22 Haziran 2016 - 15:55 borsagundem.com

Rekabetin giderek kızıştığı ve kâr marjlarının gerilediği sektörün önümüzdeki günlerde daha da hareketlenmesi bekleniyor.

Migros'un Tesco Kipa'nın alışveriş merkezlerini ve mağazalarım satın almasının ardından gözler perakende sektörüne çevrildi. Rekabetin giderek kızıştığı ve kâr marjlarının gerilediği sektörün önümüzdeki günlerde daha da hareketlenmesi bekleniyor. Yabancıların payının giderek azaldığı pazarda Migros, Metro, CarrefourSA gibi güçlü oyuncuların hakimiyetinin artması bekleniyor.

Gıda perakendesi  411 mil­yar TL'ye ulaşan büyüklü­ğüyle Türkiye ekonomisi­nin lokomotif sektörlerinden biri. Son yıllarda büyük bir dönüşüm sürecine gi­ren sektörde modern gıda perakendesinin cirosu ise yaklaşık 95 milyar TL. Yani modern gıda perakendeci­liğinin toplam içindeki payı yüzde 23'e denk geliyor.

Türkiye perakende sek­törü yüzde 9 civarında büyürken mo­dern gıda perakendesi ise yüzde 11'lik büyüme ivmesiyle dikkat çeki­yor. Büyümesiyle yatırımcıların iştahı­nı kabartan sektörde dengeler sürek­li değişiyor. 2000'li yıllarda yabancı şir­ketlerin pazara girmesiyle hareketle­nen perakende sektöründe son yıllar­da sular tersine dönmüş durumda.

Yabancıların yerli markaları yok etmesi beklenirken son yıllarda yerel markaların da atılımıyla yabancılar bi­rer birer pazardan çekilmeye başladı. Merkezden yönetildiği için hızlı hare­ket edemeyen ve lokal koşullara uyum sağlamayan pek çok şirket Tür­kiye'den çıktı. Bunların son örneği ise Tesco Kipa oldu. Migros, Anadolu Grubu satın almasının ar­dından en önemli atımla­rından birini yaparak Tesco Kipa'nın Türkiye'de 21 ilde bulunan 26 AVM ve 168 mağazasını 302 milyon TL'ye satın aldı.

KATI YÖNETİM SIKINTI YARATTI

Tesco'nun çıkışının ar­kasında pek çok neden var. Öncelikle şirketin globalde yaşadığı ekonomik sorunların bunda etkili olduğu belirtiliyor. Diğer taraf­tan uzmanlar Türkiye operasyonunun kendine özgü bir takım sorunları ol­duğuna dikkat çekiyor. Tesco'nun Kipa'yı satın aldıktan sora ulusal marka­ya doğru evriltirken de yerel kültürel, sosyal farklılıklara bile özen gösterdi­ğini söyleyen danışmanlık şirket Management Time'ın kurucusu Hamit Akçay, yaşanan sıkıntıları şu şekilde açıklıyor: "Ancak Tesco aynı uyum ko­nusuna perakende mühendisliği ko­nusunda dikkat etmedi. İngilizler çok katı biçimde tedarik, raf yönetimi, üretim gibi alanlarda katı sistem da­yatması içine girdiler. Yıllarca Kipa bu dayatma yüzünden anlamsız ve ge­reksizce yok satma (out of stock) problemleri yaşadı. Üretim üniteleri hatalı yönetildi."

MİGROS'U NE BEKLİYOR?

Bu satın almayla birlikte gıda pe­rakende tarafında liderliğini pekişti­ren Migros, aynı zamanda AVM tara­fında da önemli bir oyuncu haline geldi. Yurtiçinde bin 454 mağazası bulunan şirket, bu satın almayla ma­ğaza sayısını bin 622'ye çıkartırken AVM sayısını ise 30'a çıkartmış olacak. Kuşkusuz bu satın alma Migros'un Ege Bölgesi'ndeki gücünü artırmasını sağlayacak. Diğer taraftan ise Tesco Kipa'nın mağazalarının önemli bir kısmının hipermarket formatında ol­ması Migros için çözülmesi gereken sorunların başında yer alıyor. Türki­ye'de 2 bin metrekare ve üstü satış alanı olan en fazla mağazaya sahip olan şirket Tesco Kipa'ydı. Hiper­market konseptinin gerilediği bir dö­nemde Migros'un bu mağazalara yö­nelik stratejisi merak edilen konular­dan biri. Satın alma sonrası açıklama yapan Migros Genel Müdürü Özgür Tort, önümüzdeki dönemde satın al­ma fırsatlarına açık olduklarının sinyalini veriyor. Ekomini konseptiyle 2012 yılında discount pazarına giriş yapan Anadolu Grubu'nun odağını Migros'a vermek için bu zinciri sata­bileceği kulislerde dolaşan bilgiler arasında. Ekomini'nin bin 470 mağa­zası bulunuyor.

YERELLERİN DÖNEMİ KAPANIYOR MU?

Son yıllarda rekabetin giderek kı­zıştığı sektörde rüzgar büyük şirket­lerin lehine dönüyor. Zira son yıllarda büyük bir ivme gösteren yerel pera­kendeciler bir duraklama dönemine girmiş durumda. Yerel perakendeci­lerin en büyük sorunu kârsızlık. Bü­yük zincirler satın alma operasyonla­rında, alt yapılarında yaptıkları yeni­liklerle verimliliğe odaklanıyor. Yerel zincirlerin başarılı perakendecilik uygulamaları olduğunu söyleyen Özdilek Perakende Operasyonları Genel Müdürü Sertaç Ünal'a göre kurum­sallaşma konusunda sıkıntılar var. Ay­rıca şirketlerin stok yönetimi ve taki­bi konusunda gelişmeye ihtiyaç duy­duklarını belirten Ünal, "Bunu yapa­mazsanız kârlılığı sağlamanız da çok zor. Kârsızlık sorunu operasyonel ve­rimliliğin sağlanamamasında ileri ge­liyor. Tabii bunda olağanüstü oranda artan ücret maliyetlerinin payı da bü­yük" diyor.

2016'nın zor bir yıl olduğuna dik­kat çeken Gıda Perakendecileri Der­neği Başkanı Nihat Özdemir ise yerel marketler kanadında pazardan çeki­len veya devreden birçok oyuncu ol­duğuna dikkat çekiyor. Modern kanalın ise sermaye yapısı ve kaynakla­rı bakımından biraz daha sağlam iler­lediğini belirten Özdemir, "Ancak biz­ler de zaten çok düşük olan kâr marj­larımızı koruyabilmek adına operas­yon maliyetlerimizi düşürmek ve sü­reçlerimizi daha verimli hale getir­mek için çalışıyoruz" diye konuşuyor.

METRO GROUP FARKLILAŞTI

Elbette Türkiye'de başarılı olan yabana şirketler de yok değil. Metro Group, Türkiye'de uzun yıllardır is­tikrarlı bir büyüme ivmesi izliyor. Grup bu başarısını kendini farklılaş­tırmaya borçlu. 4-5 yıl önce aldığı bir kararla otel, restoran, cafe gibi işlet­melere odaklanmaya karar veren şir­ket, stratejisini bu şekilde belirledi. Mağaza sayısının yanı sıra depo sayı­sını artırdı ve lojistik operasyonunu geliştirdi. Metro Group, 1.5 yıl önce boşluk gördüğü yazlık bölgeler için bin-bin 500 metrekarelik küçük bir konsept ortaya çıkarttı. Bu konseptle iki mağaza açan şirket, Ayvalık ve Fet­hiye'de de birer mağaza açmaya ha­zırlanıyor.

Türkiye'de organize perakende­nin toplam içindeki payının düşük ol­duğuna dikkat çeken Metro Toptan­cı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan, "Bu nedenle pazar yerli ya­bancı yatırımcılar için iştah kabartı­yor. Ancak Türkiye pazarının kendi­ne özgü koşulları var. Bunları anlaya­mayan şirketler başarılı olamıyor. Bu noktada yerelleşmek çok önemli. Biz şirket olarak yerelleşmeyi odağımıza aldık" diyor.

"BORSADA YENİDEN GELİŞECEĞİZ"

Sektörde dengeleri etkileyecek önemli bir gelişme de Uyum Market­ler tarafında yaşanıyor. 2014 yılında Ankaralı Makro Market'in satın aldığı Uyum Marketleri, borsadan çıkmaya hazırlanıyor. Makro, Uyum birleşme­sini tamamladıktan sonra 2017'de tekrardan halka arz planlıyor. Ankara merkezli Makro Market'in 15 ilde 252, Uyum Market'in ise 60 mağazası bulunuyor. Hisseleri borsada işlem gören Uyum'un yüzde 30 hissesi hal­ka açık. Halka açık hissenin yüzde 92,23'ü Makro Market'e, yüzde 5,83'ü ise Makro Market'in ortaklarından Şe­ref Songör'e ait. Kalan yüzde 1,93'lük hisse ise küçük yatırımcının elinde. Önümüzdeki iki aylık süreçte borsa­dan çıkışın tamamlanacağını söyleyen Makro Market Yönetim Kurulu Baş­kanı Şeref Songör, "Bu çıkışın ardın­dan üçüncü çeyrek bilançolarında zıplama yapabileceğimizi düşünüyo­ruz. İki tane şirketin birleşmesi kolay değil. Bu sürecin ardından birleşme­yi tamamlayacağız. 2017'de tekrardan halka arz olmayı planlıyoruz" diyor. 2017'de organik olarak yüzde 10'luk bir büyüme hedeflediklerini söyleyen Songör, yeni satın almalar yapabileceklerinin sinyalini veriyor. Sektörde organik büyümenin yavaşlayacağını söyleyen Songör, iyi bir fırsat çıkması durumunda satın alma yapabilecek­lerini belirtiyor.

"İNORGANİK BÜYÜMELER DEVAM EDECEK"

Perakende Danışmanı Servet Topaloğlu

"Migros; Tansaş ve Macro Center gibi güçlü markaları bünyesine katmasına rağmen, BİM'in hala açık ara gerisinde. Bu nedenle arayı kapatması gereki­yor. Organik büyüme ile bu çok zor. Bu aranın bir nebze de olsa kapanması için Tesco-Kipa'nın 'cirolarının satın alınmasını' önemli bir adım olarak görmek gerekir. Perakendede başarılı I olmak için en azından iki faktörü başarmanız gerekiyor. Operasyonel kârlılık ve negatif işletme sermaye yarat­ma kabiliyeti, ikisini de yapanlar, eğer kredi ile borçlan­ma konusundaki kaldıracı aşırı derecede kullanmazlarsa mükemmel net kâr yapabilirler. Bunun en iyi örneği BİM'dir. Diğer büyük gıda perakendecilerimiz bu konu­larda ancak kısmi başarı gösteriyorlar. Türkiye'de pera­kende sektörünün önü açık. Ülkemizde pazar liderinin cirosunun 20 milyar USD olabileceği kadar büyük bir potansiyel var. Pazar lideri olan BİM'in bugünkü cirosu bu hedefin henüz yarısı bile değil... BİM ve ikinci formatı File bu rakama doğru koştukça, kendisini takip edenler de organik ve inorganik olarak hız yapıp, büyümeye devam edeceklerdir."

KOŞULLAR SATIN ALMAYI CAZİP KILIYOR

Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Mustafa Altunbilek

"Sektörümüzde son dört yıldır önemli birleşmeler, satın almalar gerçekleşti, iç pazarımız oldukça dinamik. Avrupa'daki perakende sektöründeki doygunluk oranla­rı ile Türkiye'yi kıyasladığımızda büyük bir fark var. Market lokasyonları açısından verimliliğin henüz isteni­len seviyelerde olmaması, rekabet koşullan açısından sektörde karlılığın düşük olması, sektördeki birleşme ve satın almaları cazip kılıyor. Satın alma ve şirket bir­leşmeleri 2016 yılında da gerçekleşebilir."
(Ayşegül Sakarya Pehlivan/Ekonomist Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)