E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiFED’in erken faiz indirimi pahalıya mal olabilir---

FED’in erken faiz indirimi pahalıya mal olabilir

FED’in erken faiz indirimi pahalıya mal olabilir
17 Ocak 2024 - 12:15 borsagundem.com

Enflasyondaki gerilemenin ardından FED yönetiminin faiz indirimlerini dillendirmesi piyasalarda yoğun bir beklentiye yol açtı. Ancak JPMorgan’dan Karen Ward erken gelecek faiz indirimlerinin riskleri konusunda uyarıyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel piyasalar ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz politikasına odaklanmayı sürdürüyor. Aralık ayı FED toplantısındaki güvercin mesajlar ve ardından FED yöneticilerinden gelen sert açıklamalar yatırımcıların faiz politikası konusunda kararsız kalmasına sebep oldu.

Faiz artışlarına ilişkin ilk heyecan dalgası yeni yılın başlamasıyla birlikte kayboldu. FED Başkanı Jerome Powell’ın yüksek faiz oranlarına daha uzun süre devam edeceği yönündeki uyarısından sadece birkaç hafta sonra FED açıklamalarındaki fikir değişikliği ciddi kafa karışıklıklarına yol açtı. JPMorgan Varlık Yönetimi EMEA Baş Borsa Stratejisti Karen Ward Financial Times’taki yazısında, FED’den gelen açıklamaların hem hisse senetleri hem de tahvil fiyatlarını büyük oranda etkilediğine ve daha fazla incelenmesi gerektiğine dikkat çekti:

“Powell'ın öne sürdüğü argüman, dirençli faaliyete rağmen enflasyon görünümünün önemli ölçüde iyileştiği yönünde. Dolayısıyla FED artık ekonomik büyümenin belirli bir trendde devam edebileceğine, işsizliğin düşük kalabileceğine ve yine de yüzde 2 enflasyon hedefine sürdürülebilir bir şekilde ulaşacağına giderek daha fazla ikna oldu. 2023'ün başlarında düşünülenin aksine, artık bir resesyona gerek yok.

Powell'ın argümanı, ekonomide bir zayıflığa gerek olmasa da faiz oranlarının bu denli kısıtlayıcı olması gerekmediğidir. Bunun yerine faizler ekonomistlerin ‘nötr’ olarak adlandırdığı yerde olmaları gerekiyor. Basit bir ifadeyle, FED’in ayağını frende tutmasına gerek yok, bu yüzden de vites değiştirmeli ve rölantiye geçmeli.

FED, bu 'rolanti'nin ne olduğuna dair bir tahmin üreten birkaç merkez bankasından biridir. Mevcut tahminlere göre nötr faiz oranı %2,5 seviyesinde. Bu da %5,25-5,50’lik mevcut politika faizinin olması gerekenin çok üzerinde kaldığını gösteriyor. Bu argümanın tüm unsurları doğruysa, FED faizleri indirmek için zaman kaybetmemekte haklı olacaktır. Piyasalar şu anda mart ayında ilk faiz indirimini ve yıl sonuna kadar faizlerin 1,5 yüzdelik puan düşürüleceğini fiyatlandırıyor.

Bu argümanın sorgulanmaya değer iki unsuru var. Birincisi, orta vadeli enflasyonist baskıyı değerlendirmek için mevcut enflasyona çok fazla ağırlık verilip verilmediğidir Enflasyon yüzde 9'a kadar yükseldiğinde, FED’in pandemiyle ilgili değişimlerin neden olduğu geçici artışları gözden geçirmesi gerektiği herkesçe kabul ediliyordu. Reel faizleri yüzde 0,5'e yakın tutulması ve manşet enflasyonun politika faizini düşürdüğü fikri temelde çalışıyor olsaydı, faiz oranlarının yüzde 8,5'e çıkması gerekirdi.

FED’in hedeften sapılması durumunda vereceği tepkilerin simetrik olması gerekiyor. Pandemi ile birlikte oluşan çarpıklıklara müdahale etmesi doğruydu. Benzer bir şekilde tedarik zincirindeki bozulmalar yavaşladıkça ortaya çıkan geçici zayıflığa da müdahale etmesi gerekiyor.

Sorgulanması gereken ikinci unsur nötr veya ‘rölanti’ faiz oranının %2,5 olduğu yönündeki FED’in oldukça kendinden emin değerlendirmesinden geliyor. ABD ekonomisinin bu denli dirençli olduğunu kanıtlamış olması, ekonominin faizlere eskisine göre önemli ölçüde daha az duyarlı olduğunu ve pandemi öncesine göre yüksek faizlerin maddi olarak daha kolay sürdürebileceğini gösteriyor. Bunun nedeni kısmen, maliye politikasının Küresel Finans Krizi sonrasındaki on yılda olduğundan çok daha teşvik edici olması ve bu durumun devam etmesidir.

Benim endişem, ABD ekonomisinin tam kapasitede veya tam kapasiteye çok yakın olması. Enerji ve mal fiyatlarının düşmesi tek başına tüketicilerin reel gelirlerine ve harcama güçlerine önemli bir destek sağlayacaktır. Söz konusu durum bu sefere iyi türden bir yaşam maliyeti şoku. FED’in faiz oranlarını düşürmesi ekonomiye daha fazla teşvik ekleyecek, beraberinde de enflasyonist baskıları yeniden alevlendirme ve şimdiye kadarki tüm olumlu çalışmalarını geri alma riskini taşıyacaktır.

Geçmişte merkez bankalarının erken kutlamalarının nelere mal olduğunu gördük. Bu, IMF'nin geçen yaz ‘Yüz Enflasyon Şoku: Yedi Stilize Gerçek’ başlıklı bir makalesinde iyi bir şekilde belgelendi. Makaledeki anahtar cümle şuydu: ‘Çözülememiş enflasyon dönemlerinin çoğunda, enflasyonun başlangıçta düşüyor, ‘erken kutlamalar’ sonrasında ise yalnızca yüksek bir seviyede plato yapıyor veya yeniden hızlanmalar görülüyordu.’

Enflasyon tablosunun küresel çapta iyileştiğine şüphe yok. Şirketlerin ve çalışanların daha yüksek ücret talep etmesini engellemek için derin bir resesyon gerektiren 1970'ler tarzı bir ücret-fiyat sarmalıyla karşı karşıya değiliz. Ancak, sürekli enflasyonist baskılar veya nötr oran konusunda çok az şey netken, merkez bankalarının büyük, önleyici faiz indirimlerinin risklerini de göz önünde bulundurmalıdır."

"FED önümüzdeki aylarda büyük faiz indirimleri yaparsa, hisse senetleri gibi ‘daha riskli’ varlıklar için piyasalar başlangıçta çok iyi performans gösterebilir. Ancak bu kazanımlar sürdürülemeyebilir. Böyle bir senaryoda, portföyüme uzun vadeli devlet tahvilleri veya riskli varlıklar yerine enflasyon endeksine bağlı getirileri olan tahvilleri eklemeye daha meyilli olurum.”

 

Küresel piyasalarda Fed belirsizliği

 

FED faizleri indirmezse ne olacak?

 

Altın boğası: FED enflasyon savaşını çoktan kaybetti!

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)