E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiFED için zorlu karar: Enflasyon mu, resesyon mu?---

FED için zorlu karar: Enflasyon mu, resesyon mu?

FED için zorlu karar: Enflasyon mu, resesyon mu?
20 Mart 2024 - 17:01 borsagundem.com

FED yönetimi yükselen enflasyon verileri nedeniyle faiz indirimlerini daha fazla ertelemeyi düşünebilir. Ancak bu ihtimal resesyon beklentilerini yeniden gündeme getiriyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası (FED) gün içerisinde piyasaların merakla beklediği para politikası toplantısını sonlandıracak. Yatırımcılar için en büyü soru ise son zamanlarda beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verilerinin ardından faizlerin düşürülmesi için bir miktar daha beklenip beklenmeyeceği.

FED yönetimi ise çok daha farklı bir endişeyle karşı karşıya: Çok fazla uzun süre beklenirse Amerikan ekonomisinde istenmeden bir resesyona yol açılabilir mi?

Yetkililer muhtemelen para politikası toplantısında resesyon riskini ön plana çıkarmayacaklar. Ancak Wall Street Journal’ın haberine göre bu riskin yılın geri kalanında FED yönetiminin kararlarını ve faiz indirimi rotasını etkilemesi muhtemel.

Piyasa çevreleri Türkiye saatiyle 21:00’da sona erecek toplantının ardından politika faizlerinin 23 yılın en yüksek seviyesi olan %5,25 ila %5,5 aralığında tutulacağından emin. Yatırımcıların odak noktası ise FED’in faiz indirimleri ve ekonomi konularındaki projeksiyonları olacak.

FED’in aralık ayında yayınlanan en son projeksiyonları, 2023’ün sonunda %3’ün biraz üzerinde olan enflasyonun bu yılın sonuna kadar %2,5’in altına düşeceği yönündeydi. FED yönetimi bu yıl üç kez çeyrek puanlık faiz indirimi gerçekleştirmeyi planlıyordu.

Ancak hem ocak hem de şubat aylarında ABD enflasyonu beklentilerin üzerinde geldi. Yatırımcılar FED yönetiminin hala üç faiz indirimi mi düşündüğünü yoksa faiz indirimi beklentilerini ikiye mi indireceğini tartışıyor. FED Başkanı Jerome Powell’ın basın toplantısında ilk faiz indiriminin tarihine dair paylaşması muhtemel ipuçları da piyasaların gündeminde.

Bu ayın başlarında Powell aylık enflasyon verilerinin düşüş eğilimini devam ettirdiği sürece merkez bankasının yıl ortasına kadar faizleri düşürme rotasında olduğunu söylemişti. ABD Kongresi’nde milletvekillerine yaptığı açıklamada Powell, “Bu güveni elde ettiğimizde ve hedefimizden çok uzak olmadığımızda ekonomiyi resesyona sürüklememek için kısıtlama seviyesini geri çevirmemiz uygun olacaktır” ifadelerine yer vermişti.

Ancak Powell’ın bu açıklamasından sonra şubat ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde geldi. Asıl soru ise enflasyondaki bu yükselişin tesadüf eseri olup olmadığı ve enflasyondaki düşüşün devam edip etmeyeceği.

FED yönetimi ikiye bölündü

WSJ haberine göre faiz oranı projeksiyonlarına odaklanmak geçen yıl FED içerisindeki daha büyük bir değişimi gizliyor ve bunun ekonomi üzerinde daha büyük etkileri olabilir.

Bugün Amerikan ekonomisinde faizlerin %5’in üzerinde olmasının asıl nedeni FED’in faizleri bu seviyeye yükselttiği yaz aylarında küresel ekonominin çok daha farklı görünmesi. Zira o sırada FED yetkilileri enflasyonun %3 veya daha yüksek bir seviyede kalıcı olabileceğinden endişe ediyorlardı. Bu oran FED’in %2 enflasyon hedefinin kabul edilemez derecede üzerindeydi. Enflasyonu düşürmenin tek yolu ise çok daha yavaş bir ekonomik büyüme ve daha yüksek işsizlik oranları ile mümkündü. Bunu sağlayabilmek içinse FED’in politika faizlerini yükseltmesi gerekiyordu.

Ancak ABD ekonomisinde üretim ve işe alım rakamlarının beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen enflasyon hızla düştü. Tedarik zincirinin toparlanması mal fiyatlarını düşürdü ve ABD’deki yabancı uyruklu işçi göçü çalışan ücretlerindeki artışı engellerken talebi de artırdı.

FED yetkilileri enflasyonun %3’ün üzerine çıkacağından artık daha az endişeleniyor. Şubat ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde yükselmesine rağmen FED’in tercih ettiği göstergelere göre enflasyon muhtemelen beklediklerinin daha altında kaldı.

Şimdi akıllardaki soru enflasyonun %2’ye ulaşmasının beklenenden daha uzun sürmesi. Zira hizmet sektöründeki enflasyon daha ‘yapışkan’ konumda ve bu kalemdeki fiyatların düşmesi zaman alıyor. Mal talebi ve fiyatlar daha yavaş da olsa toparlanıyor. FED faiz oranlarını yükseltmek yerine faiz oranlarını düşürmek için daha uzun süre bekleyerek mevcut tabloya yanıt verebilir.

Bugünkü toplantıdaki tartışmaların merkezinde muhtemelen FED’in faiz indirimlerine başlaması için ne yapılması gerektiği olacak.

Merkez bankası içerisindeki bir görüş ekonominin güçlü olduğunu ve faizleri indirmek için gerek olmadığını düşünüyor ve ekonomideki olası bir yavaşlamaya dair daha fazla kanıt istiyor. Bu görüşü savunan FED yetkilileri son zamanlarda hayal kırıklığı yaratan enflasyon verilerini arkasına almasına rağmen azınlık konumunda.

Kansas FED Başkanı Jeffrey Schmid geçtiğimiz ay yaptığı bir konuşmada, hedefin üzerindeki enflasyon, güçlü talep ve düşük işsizlik verilerini göz önüne alarak, "Politika duruşunu önceden ayarlamaya gerek yok" ifadelerine yer verdi.

Bu görüşün karşısında yer alan kamp ise zayıf talep ve işe alım verilerine karşı daha temkinli. Şubat ayında %3,9’a ulaşan işsizlik Nisan 2023’teki %3,4 seviyesinden yükseldi. Tarihsel veriler göz önünde bulunduğunda işsizlik bir kez yükselişe geçtiğinde bu artışın çok aşırı seviyelere ulaşabildiği biliniyor.

Bu kanattaki FED üyelerinden bazıları ‘yumuşak iniş’ için önemli bir fırsatın boşa harcanmamasını ve enflasyon verilerinden fırsat bulunduğu anda faizlerin düşürülmesi gerektiğini savunuyor.

Risk yönetimi

FED yönetiminin ne yapacağı nihayetinde ‘risk yönetimi’ adı verilen bir süreç ile karar bağlanacak. Talep daha güçlüyse ve enflasyon beklenenden daha yapışkansa FED faiz indirimlerini erteleyebilir. Talep ve işe alımlar beklenenden daha hızlı zayıflarsa FED’in faizleri düşürmek için yeterli alanı olacak. Ancak muhtemelen bir resesyonu önlemek için yeterince hızlı hareket edemeyecekler.

Giderek artan sayıda FED yöneticisi ikinci senaryo hakkında daha fazla endişe duyuyor. San Francisco FED Başkanı Mary Daly aralık ayında verdiği bir röportajda faiz indirimlerinin ileriye dönük olması gerektiğini savundu ve “Fiyat istikrarı sağlayamadığımız için insanların işlerini ellerinden almadığımızdan emin olmalıyız” dedi.

Bir diğer FED üyesi Lisa Cook yetkililerin enflasyonun %3’ün üzerine çıkması yönündeki ‘oldukça belirgin’ risk nedeniyle FED’in temkinli bir yanıt olarak faizleri %5’in üzerine çıkardığını belirtiyor. Ancak Cook şubat ayında yaptığı bir konuşmada bu riskin henüz tamamen ortadan kalkmamasına rağmen azaldığını söyledi.

Cook, "Dezenflasyonun devam ettiğine ve sürdürülebilir olduğuna dair daha fazla güven kazandıkça, bu değişen görünüm politika faizinde de bir değişikliği garanti edecektir" dedi.

FED üyeleri faiz oranlarını düşürme eğiliminde olsalar bile, ekonomide belirgin bir bozulma olmasa dahi inandırıcı bir gerekçeye ihtiyaçları var. Düşen enflasyonun yeniden yükselişe geçmesi önümüzdeki ayın enflasyon verilerini çok daha önemli hale getirdi.

Enflasyon verilerindeki olumsuz dönüş ekonomide yumuşak inişi devam ettirmenin ne kadar zor olduğunu hatırlatıyor. State Street Yatırım Stratejisti Cayla Seder, “Aynı anda doğru yönde gitmesi gereken birçok şey var. Eğer faizler yüksek kalırsa bu sert iniş riskini artıracaktır” diyor.

Yatırımcılar FED toplantısından ne bekliyor?

 

Boğa piyasasının gidişatını belirleyecek 4 teknik gösterge

 

Dolarda ‘rejim değişimi’ borsaları tehdit ediyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)