Can Pamir'den döviz yatırımcısına altın öneri

Gerek global ekonomideki dalgalanmalar, gerek Türkiye ekonomisinin cari açık sorunu, gerekse bölgesel ve yerel siyasi riskler sonucunda 2016 yılının, döviz kuru açısından oldukça volatil ve sert hareketlerin yaşandığı bir yıl olduğunu anlatan Gedik Yatırım Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Can Pamir; tüm bu gelişmelerin 2017 yılının da kolay bir yıl olmayacağını gösterdiğini belirtti.

Türk Lirası’nın çok sert bir şekilde değer kaybettiği bu dönemde Türkiye’de de iç dinamiklerinin düzene girmesinin olumlu görülmesi gerektiğini vurgulayan Can Pamir, şöyle konuştu: “Dövizde yeni yıla kadar ciddi bir geri çekilme beklememek gerek. 3.30’ların altını beklemiyoruz. İthal mallara olan talebin azalmasından kaynaklı bir iç piyasa daralması da söz konusu olabilir.”

BÜYÜME RAKAMLARI YÜKSELMELİ

Türkiye’nin büyüme rakamları açısından ayrıcalıklı bir hikayesi olduğuna değinen ve büyüme konusundaki soru işaretlerinin artmasından endişe eden Can Pamir, bütçe açığımızın olmamasının önemli bir avantaj sağladığına dikkat çekti ve yüzde 1-2’lik büyüme rakamlarının yukarıya çekilmesi için çaba sarfedilmesi gerektiğini belirtti. Pamir, “Şu anda finansal kesimde herhangi bir sorun yok. Finansal kesim risklerini iyi yönetiyor, ancak reel sektörde yaşanacak bir problem mali sektörü de etkileyecektir. Mikro önlemlerin düşünülmesi ve yapısal önlemlerde aktif olunması gerekiyor. Sadece Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle yeterli kalınmayıp farklı önlemlerin de devreye alınması gerekiyor. Çünkü Türkiye’de dövize dayalı bir ekonomi de işliyor” diye konuştu.

DÖVİZ YATIRIMCISINA ALTIN ÖNERİ

Yabancı kaynakların Türkiye’ye gelmeye devam etmesi için makro ve mikro önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Pamir, pazarlama faaliyetlerinin yapılması gerektiğini ve yabancı yatırımcılarla ilişkileri kuvvetlendirmenin, farklı yatırım alanlarını oluşturmak veya genişletmenin, yatırım uygulayıcılarını kolaylaştırmanın önemine değindi.

Döviz yatırımı yapmak isteyenlere altını öneren Can Pamir, böylelikle çift taraflı kazanç sağlama şansı olacaklarını belirterek “Bir yatırımcıya hiçbir zaman döviz yükümlülüğü yoksa döviz alın demem. Döviz kendi başına bir yatırım aracı değildir. Eğer bir döviz yatırımı yapmak istiyorlarsa altın olabilir, yurt dışında bir yatırım aracı olabilir, petrol olabilir vb. Yurtdışındaki bazı hisse senetleri potansiyel gösteriyor” dedi.

MERKEZ’DEN FAİZ İNDİRİMİ BEKLEMİYORUM

Önümüzdeki süreçte Merkez Bankası’nın bir başka faiz indirimi yapacağını düşünmeyen Can Pamir, “Bu sefer bir faiz indiriminin daha zor olduğunu düşünüyorum. Bence Merkez Bankası önümüzdeki seneyi bekleyecektir. Çok dalgalı bir durum içerisinde. Ciddi de bir indirim yaptı. Bu sefer indirimi pas geçecektir” dedi.

Yurt içi ve yurt dışı piyasalar açısından olumlu ve olumsuz senaryoları da sıralayan Can Pamir şöyle konuştu: “FED’in faiz artışının aza inmiş olması, Amerikan ekonomisinin tedirginliğiyle faiz artışının 1 veya 2 olması olumlu senaryolar. Siyasi gelişmeler ekonominin önüne geçmiş durumda. Ekonomik gelişmelerin daha ön sıralara geçmesi olumlu bir senaryo olarak görülebilir. Dengenin iyi ayarlanması gerekli. Fuzuli dengesizlikler yaratmaktan kaçınmak lazım. Olumsuz senaryolar ise ABD’de beklenenden daha fazla bir faiz artışı, Avrupa’daki çözülmelerin artışı, bizi olumsuz etkileyecektir. Büyümemizi olumsuz etkileyecek ilişkilerin gerilmesi, yurt dışı gelişmeler sıkıntı yaratabilir. “

2017 KOLAY OLMAYACAK

Riskin ortadan kaldırılamayacağını ancak maliyetinin minimuma indirilebileceğini söyleyen Can Pamir, dövizdeki dalgalanmanın ekonomik hayatın bir gerçeği olduğunu ve bununla yaşamak zorunda olduğumuzu ileterek “Ekonomik faaliyetleri bunu göz ardı etmeden gerçekleştirmemiz gerekli. Amacınız dövizdeki iniş çıkıştan para kazanmak değilse - ki reel sektörün amacı bu olmamalı, yaptığı ticaretten kazanmayı hedeflemeli- belirli bir maliyet ödeyerek dövizdeki riskini finansal kurumlara devretmeli” dedi.

Yine önümüzdeki yıl (2017) Türk yatırımcıları bekleyen zorlukları da değerlendiren Can Pamir, şöyle konuştu: “Büyüme ve buna bağlı olarak istihdam konusundaki gelişmeler en temel takip edilen göstergeler olacak. 2016 yılında çeşitli nedenlerle sıkıntıya girmiş olan şirketlerin ticari faaliyetlerinin ne kadar etkileneceği bu noktada belirleyici olacak. Şu an, gerek global gerekse bölgesel tablo, yabancı yatırımcıların TR’ye olan ilgisinde önemli bir artış olmayacağının sinyalini vermekte. Bu da, maliyetlerde artış demek. Dolayısıyla 2017 pek de kolay olmayacak ama Türkiye’nin kaynakları geniş. Ayrıca fırsatları çok çabuk değerlendiren dinamik ve esnek bir özel sektörümüz var.”

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.