E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBaşkanlık seçimi yılları, ABD borsaları için nasıl geçiyor?---

Başkanlık seçimi yılları, ABD borsaları için nasıl geçiyor?

Başkanlık seçimi yılları, ABD borsaları için nasıl geçiyor?
14 Aralık 2023 - 14:56 borsagundem.com

ABD’de başkanlık seçiminin olduğu yıllar genellikle hisse senedi yatırımcıları için kazançlı geçiyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsalarının gelecek yıl nasıl seyredeceğine dair öngörülerin sayısı giderek artıyor. Olumlu bir görünüm sunan uzmanlar, birçok farklı etmenin yanı sıra ABD başkanlık seçimine de işaret ediyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, borsaların geleceğine dair kaygı duyan yatırımcıların portföylerini etkileyen politikalar konusunda aşırı endişelenmemesi gerektiği düşüncesi giderek kuvvetleniyor. Bunda, ABD’de başkanlık seçiminin olduğu yıllarda borsaların yükselişte olmasının etkisi bulunuyor.

Yatırımcılar endişeli

Matt Sommer’ın Marketatch’ta yer alan analizine göre, 2024 ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken birçok yatırımcı, siyasetin portföyleri üzerindeki etkisinden endişe ediyor. Bu endişe, muhtemelen hem 2024 hem de 2020 seçimleriyle ilgili olarak ortaya çıkan manşetlerden kaynaklanıyor olsa da, 1937'ye kadar uzanan geçmiş seçim döngülerinin incelenmesi, yaklaşan seçimlerin endişe kaynağı olmaması gerektiğini gösteriyor.

Janus Henderson Investors tarafından en az 250.000 dolar yatırım yapılabilir varlığa sahip 1.000 yatırımcının katıldığı yakın tarihli bir ankete göre, yatırımcıların yüzde 49'u, 2024 başkanlık seçiminin portföyleri üzerinde yaratacağı etkiden çok endişe duyduklarını söylüyor. Endişe kaynağı diğer etmenler arasında ise yüzde 35’le enflasyon, yüzde 29’la resesyon ve yüzde 27’yle yüksek faiz oranları yer alıyor.

78 yaş üstü kuşağın yüzde 69’u, 2024 ABD başkanlık seçimleri söz konusu olduğunda ‘çok endişeli’ olduklarını söylediğinden, görece yaşlı yatırımcıların genç yatırımcılara göre daha kaygılı olduğu görülüyor. Y kuşağının yani 27-42 yaş arası kişilerin ise yüzde 37’si bunun olumsuz bir etkisi olabileceğini düşünüyor.

Endişenin yaşlı nesiller arasında neden daha yaygın olduğuna dair çeşitli olasılıklar bulunuyor. Bu nedenler arasında, siyasi gelişmeleri daha yakından takip ediyor olmaları veya piyasadaki kısa vadeli oynaklığın emeklilik tasarruflarını nasıl etkileyebileceğine daha fazla odaklanmış olmaları yer alıyor. Ayrıca Sosyal Güvenliği veya sağlık hizmetlerini etkileyebilecek potansiyel politika değişiklikleri konusunda endişe duymaları da mümkün gözüküyor. Genç yatırımcılar ise kariyer gelişimi ve borç yönetimi gibi siyasetten etkilenme olasılığı daha az olan başlıklara daha fazla önem veriyor gözüküyor.

Seçimler piyasadaki satışlarla eş anlamlı değil

Bu artan endişenin ortasında, yatırımcılar geçmiş başkanlık seçimleri etrafındaki tarihsel piyasa getirilerine bakarak kendilerine bir rota belirleyebilir. Bu onların uzun vadeli planlamalarını ve performanslarını olumsuz yönde etkileyebilecek kısa vadeli portföy kararlarından kaçınmalarına yardımcı olabilir. Veriler, gerçekten de piyasanın siyasi değişim dönemlerine tepkisine dair bir pencere sunuyor ve 2024'te ortaya çıkabilecek kalıplar ve eğilimler hakkında daha geniş bir perspektif sunuyor.

Araştırma aynı zamanda ekonomi konusunda en kötümser olanların aynı zamanda seçimlerden de en fazla kaygı duyduğunu ortaya koyuyor. ‘Kötümser’ yanıt verenler arasında hisse senetlerinin düşüşe geçtiğini düşünenler, şu anda yatırım yapmak için en zorlu dönem olduğuna inananlar ve getirileri yaşam maliyeti artışlarına ayak uyduramayanlar yer alıyor.

Yatırımcılar borsa performansının başkanlık seçimlerinden olumsuz etkilendiğine inanırken, tarihsel veriler seçimlerin piyasadaki satışlarla eş anlamlı olmadığını gösteriyor. S&P 500 Endeksi’nin seçim döngüleri sırasındaki tarihsel eğilimlerine daha derinlemesine bakıldığında, piyasaların yalnızca siyasi geçişleri atlatmakla kalmayıp aynı zamanda belirsizliklere rağmen esneklik gösterdiği ve olumlu getiriler sağladığı örnekler olduğu görülüyor. Örneğin S&P 500 Endeksi’nin 1937'den 2022'ye kadar olan performansına bakıldığında, ortalama yıllık getirinin başkanlık seçimi yıllarında yüzde 9,9, seçim dışı yıllarda ise yüzde 12,5 olduğu görülüyor.

Siyasi parti kontrolüne dayalı performans

Ayrıca, siyasi parti kontrolüne dayalı piyasa performansına ilişkin araştırma, Kongre'nin bölünmüş olduğu dönemlerde bile S&P 500 Endeksi getirilerinin önemli dalgalanmalar yaşamadığını gösteriyor.

Bölünmüş bir hükümet döneminde endeksin performansına bakıldığında, ortalama yıllık getiri, Demokrat başkanlar döneminde yüzde 15,9, Cumhuriyetçi başkanlar döneminde ise yüzde 9,4 olarak gerçekleşiyor. Karşılaştırmalı olarak, ikili hükümet dönemleri için ise ortalama yıllık getiri, Demokrat yönetimde yüzde 11,5, Cumhuriyetçi yönetimde ise yüzde 16,1 olarak gerçekleşiyor. Her ne kadar getiriler daha fazla değişkenlik gösterse de, bu veriler piyasa performansının tutarlı bir şekilde yalnızca siyasi parti bağlantıları veya bölünmüş bir hükümet tarafından öngörülebilir, doğrusal bir şekilde belirlenmediğini gösteriyor.

Daha da önemlisi, geride kalan seçim yıllarında S&P 500 Endeksi negatiften ziyade pozitif bir performans sergiliyor. Bu da siyasi olaylar ile borsa hareketleri arasındaki ilişkinin sadece bir neden-sonuç senaryosundan daha karmaşık olduğunu gösteriyor.

ABD borsa getirileri, başkanlık yönetiminin son yılının dört çeyreğinin tamamında ortalama olarak olumlu seyrediyor. Daha taktiksel bir perspektiften bakıldığında ise, ABD borsa getirilerinin, başkanlık yönetiminin son yılının dört çeyreğinin tamamında ortalama olarak olumlu seyrettiği görülüyor. Ortalama getiriler ilk çeyrekte biraz düşük olsa da, bu büyük ölçüde 2020'nin başlarındaki Kovid-19 salgınının etkisinden kaynaklanıyor.

Sadece 2024’teki gibi Demokrat bir başkanın olduğu bölünmüş hükümet yılları dahil edildiğinde, ilk çeyrek getirileri tarihsel olarak yılın en güçlüsü oluyor. Seçimler ve siyasi olaylar önemli faktörler olsa da bunlar yalnızca piyasa davranışını şekillendiren daha geniş bulmacanın parçaları olarak öne çıkıyor ve piyasaları zamanlamaya çalışmak nadiren verimli oluyor.

Duygusal kararlardan uzak durmak gerekiyor

Başkanlık seçim yıllarının duygusal veya aceleci karar alma süreçlerine neden olmaması gerekiyor. 2024 yılında diğer birçok değişkenin portföyleri etkileyebileceğini ve sağlık veya teknoloji gibi farklı sektörlerin seçim sonuçlarına veya politika değişikliklerine diğerlerinden daha fazla tepki verebileceğini akılda tutmak önemli bir veri olarak öne çıkıyor.

Yatırımcıların, 2024'e hazırlık duygusuyla yaklaşabilmeleri için, seçimle ilgili kaygıların ötesine geçen ve daha geniş ekonomik değişkenlere daha yakından uyum sağlayan kapsamlı bir yatırım stratejisinin önemini anlamak için geçmiş piyasa verilerine bakmaları faydaları olabilir. İyi çeşitlendirilmiş bir portföy ile kısa vadeli piyasa reaksiyonları veya dalgalanmaları güvenle yönetilebilir.

ABD başkanlık seçimleri dolar/yen paritesini nasıl etkileyecek?

 

Wall Street, 2023’te borsaların neden yükseldiğini keşfetti

 

New York borsası Fed'den gelen faiz indirimi sinyalinin ardından "ralli" yaptı

 

Küresel piyasalarda FED partisi

 

Ron DeSantis 2024 başkanlık seçimlerine resmen aday

 

Trump, 2024 Başkanlık seçimleri için adaylığını açıkladı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)