E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaAli Perşembe Forex’deki kayıp-kazancı anlattı---

Ali Perşembe Forex’deki kayıp-kazancı anlattı

Ali Perşembe Forex’deki kayıp-kazancı anlattı
26 Eylül 2014 - 15:33 borsagundem.com

Sermaye Piyasalarının usta ismi Ali Perşembe, FX World İstanbul’da Borsagundem.com’un sorularını yanıtladı

SERAP SÜRMELİ – BORSAGUNDEM.COM

Bilgi, yetenek ve tecürebesini Sermaye Piyasalarına adayan, sektörün daha iyiye, ileriye gitemis için çabalayan usta isim Ali Perşembe’yi, FX World İstanbul’da yakaladık. Türkiye’nin ve dünyanın ünlü finansçılarını buluşturan, çeşitli, panel ve etkinliklerle yatırımcılara FX dünyasını tanıtan, anlatan Kongre için bir dizi program hazırlayan Ali Perşembe ile Forex’i, altını, FX World İstanbul’u ve İstanbul’un uluslararası finans merkezi olma vizyonunu konuştuk. “Ben bu altın denen şeyi 35 yıllık meslek hayatım boyunca hala anlamış değilim. Sadece romantik bir alet” diyen Perşembe, “Forex neden hedge amaçlı kullanılmıyor?” konusunda ise, “Bizde kurumsal amaçlı finans piyasalarını kullanma kültürü gelişmedi. Gelişmemesinin iki ana nedeni başta döviz riski. Döviz riskini, yöneticiler nasıl yöneteceği konusunda arzulu olmadığını görüyorum” diye konuştu.

Sermaye Piyasası Kurulu'ndan hem "Kredi Derecelendirme" hem de "Kurumsal Yönetim Derecelendirme" lisansı belgesi almış olan ilk ve tek derecelendirme şirketi Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri’nin Kurucu Ortağı Ali Perşembe, Borsagundem.com’un sorularına şu yanıtları verdi:
 
DÖRT KİŞİ BİLE BİLİNÇLENSE BU ÖNEMLİ
 
- Bu tür konferansları nasıl değerlendiriyorsunuz?
 Ali Perşembe: Bu tür konferanslar çok önemli. Hatta bunlardan yüzlerce yapsanız her birine iki kişi gelse ve bütün sene gelen her yüz kişiden dört kişisi bilinçlense bu bir artı. Ben bu konferansın her sene gittikçe daha başarılı olacağını düşünüyorum ve müthiş inanıyorum.
 
-Siz bu konferansta neler yapacaksınız?
Ali Perşembe: Şahane hikayelerim var. Bu konferans 2768 sene sürse bile ona yetecek kadar malzeme var bende. Benim bu konferansta toplam beş tane programım bulunuyor.. Bunların her biri 10-15 dakikalık. İki tane de eğitim kursum var. Bir de imzam günüm, orada kitaplarımı imzalayacağım. Evle vedalaştım, dört gün boyunca buradayım.
 
 -Vadeli işlemlerde Forex neden hedge amaçlı kullanılmıyor?
Ali Perşembe: Bizde kurumsal amaçlı finans piyasalarını kullanma kültürü gelişmedi. Gelişmemesinin iki ana nedeni başta döviz riski. Döviz riskini, yöneticiler nasıl yöneteceği konusunda arzulu olmadığını görüyorum. Çünkü tarih öyle geldi. İthalatçıysanız, son 15 sene Türk Lirası’nın kuvvetli olması ithalatçıyı hiçbir zaman döviz pozisyonunu idare etmeye yöneltmedi. İhracatçıysanız da aynı şekilde. Çünkü Türkiye’de ihracatçı cüzi karlılık oranlarıyla çalışıyor. Ara sırada devalüasyon oluyor ama ihracatçı buradan da kurtulmayı bildi ve hiçbir zaman ihtiyaç hissetmedi. Ama şunu hep hissetti; ister ithalatçı olsun, ister ihracatçı, zora girdiğinde hemen devlete dönüp, ‘Kuru şöyle yap’ demeyi bildi. Bu kültür bizde gelişmedi. Umut ediyorum bundan sonra olur. Ama şu andaki gelişmeler çok da parlak değil.


 
 NİYE FOREX’DE SORUŞTURULUYOR?
 
-Türkiye’de kayıp-kazanç oranları yüzde 70’lerde. Dünyada da böyle mi?
Ali Perşembe: Tabi dünyada da öyle. Bir kere Forex’in piyasada kurban seçilmesi adil değil. Evet, yüksek kaldıraç oranları var. Ama bugün bankaların müşterilerine sunduğu türev ürünlere bakarsanız, aynı kaldıraç oranlarını orada da görüyorsunuz. Daha düşük kaldıraç oranlarını türev piyasalarda görüyorsunuz. Oradaki kayıp-kazanç oranları soruşturulmuyor da niye Forex de soruşturuluyor. Dediğim gibi ben bunu adil bulmuyorum. İkincisi dünyanın her ülkesinde ve pazarında kayıp-kazanç oranlarının pek farklı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bunun temel bir sebebi var ve temel bir çözümü var. Temel sebebi şudur; dünyada icra etmesi en kolay meslek yatırımcı olmaktır. Şöyle açıklayayım; benim kızımın dişi ağrıdığında, ‘Gel kızım, dişini çekeyim’ diyemiyorum. Neden? Çünkü bende dişçilik becerileri yok. Ama siz hiçbir bilginiz olmadan yatırımcı olmak için düğmeye basıyorsunuz ‘al’ diyebiliyorsunuz. İcra etmesi kolay olduğu için, yatırımcıların büyük bir çoğunluğunun cebinde o beceri seti olmadığı için oraya giriyor ve kaybetmeye de mahkum. Bu yüzde 30’lar bana göre çok güzel. Yani insanların hiçbir becerisi olmadan buraya girmelerini değerlendirirseniz… Çözümü ne? Eğitim, eğitim, eğitim. Başka bir şey değil. Ya insanlar kendileri dayak yiyerek eğitim görüyorlar ya da bizim sektör olarak aracı kuruluşlar birliği olarak ve aracı kuruluşların kendileri elimizden geldiğince eğiteceğiz. Çünkü yatırımcı kazansı ki aracı kurumlar da para kazansın.
 
Bakın dünyada bu kayıp oranları daha yüksek. Benim Amerika’da tanıdığım 10 doktor arkadaşımın 9’u donunu kaybetti. Çünkü doktor. Ben ameliyat yapmıyorum ama onlar yatırım yapıyorlar. Dünyanın her yerinde böyle.
 
Regülasyon olmadığı dönemde çok kötü tecrübeler yaşandı. Tabi ki bu kötü tecrübeler yaşanmasının sadece regülasyonun geç kalmış olmasına ve aracı kurumlara bağlayamazsınız. Regülasyon gelene kadar bu kurumlar Türkiye’de cirit attılar. Yatırımcıya istediklerini söylediler. Kötü reklam yaptılar. Bugün benim bildiğim FX piyasaları arasında Türkiye’deki regülasyon kadar güvenli bir regülasyon ben görmedim dünyada.
 
ALTIN SADECE ROMANTİK BİR ALET
 
-Altındaki sert düşüşü nasıl yorumluyorsunuz?
Ali Perşembe: İlk önce piyasalardaki insanlar gibi konuşayım çünkü ben piyasadan değilim. Biliyorsunuz faiz artırımı haberiyle birlikte, Amerikalıların 2 yıllık, 10 yıllık tahvil faizlerinin artmasıyla tabi ki altında darbe yiyecektir. Ben bu kadar anlıyorum. Gerisini anlamam. Benim kendi anladığım yada anlamadığım bir şey var; ben bu altın denen şeyi 35 yıllık meslek hayatım boyunca hala anlamış değilim. Sadece romantik bir alet. İnsanlar güya “güvenli liman” diye isim taktıkları bir şey. Aslında altın tarihte hiçbir zaman güvenli liman olmamıştır. Çünkü krizlerde altının güvenli liman olarak servis yapacağı zamanlarda, devletler vatandaşın elinden altınını almıştır. Bafet başka türlü söylüyor, “Ben de bu işi anlamıyorum. İnsanlar yerlere çukurlar kazıyorlar ve altını çıkartıyorlar. Ondan sonra altını tekrar gömüp başına bir adam dikiyorlar ve bekliyorlar” diyor.

Bakın, altının parayla ilişkisi kesildi biliyorsunuz. Fiyat para alakası yok artık altında. O alaka olmadığı müddetçe de altının ben bir şeye yarayan metal olduğu kanaatinde değilim. Bırakın 1.900 dolarlara çıkmış olmasını, ben altının 65 lirayken bile pahalı buluyorum.
 
 ÖYLE KOLAY BİR İŞ DEĞİL
 
-İstanbul’un Uluslararası Finans Merkezi olma projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ali Perşembe: Bu zor bir iş. Öyle kolay bir şey değil. Eksik bir tarafı var. Biz sadece burayı, buradaki organizasyonu, buraya gelen yatırımcıları, aracı kurumları ve sektör mensuplarını konuşuyorsak bence yarın değil öbür gün olur. Ama finans merkezi olmak sadece işin finans tarafını sağlamış olmak değil. Finans merkezi biliyorsunuz daha inşaat halinde. Yani bunun içinde kesilmeyen elektrik, kokmayan otobüs, akan kanalizasyon, ters yönden gelmeyen motosiklet olmalı. Onun haricinde hukuksal düzenlemeler, ihtisas mahkemeleri, vergi vs.
Bakın para çekmek istiyorsunuz, finans merkezi odur. Para dünyanın en korkak şeyidir. Su gibi oraya akacak. Neden Londra’ya akıyor. Çünkü siz paranızla girip paranızla çıkıyorsunuz. Dediğim gibi bir tek bina olsaydı yarın değil öbür gün finans merkezi olmuştuk.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)