ABD’deki tahvil krizi tarihi krizlere meydan okuyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Uzun vadeli tahvil fiyatlarındaki satış dalgası ABD tarihindeki en büyük çaplı piyasa çöküşlerinden bazılarına rakip olmaya başladı.

Bloomberg haberine göre, 10 yıl veya daha uzun vadede olgunlaşan Amerikan devlet tahvillerinin fiyatları Mart 2020’de yakaladığı zirveden bu yana %46 değer kaybetti. ABD Hazinesi tahvil piyasasın gösterge endeksi niteliğinde olan 10 yıllık ABD Hazinesi tahvillerindeki fiyat düşüşü 2000’lerin başındaki dot-com balonu çöküşü sırasında ABD hisse senetlerinin %49’luk düşüşüne yaklaşıyor. 30 yıllık tahvillerde ise durum çok daha kötü. Söz konusu tahvillerde kaydedilen %53’lük fiyat düşüşü Küresel Finans Krizi’nin derinliklerinde hisse senetlerinde görülen %57’lik çöküşe rakip olacak nitelikte.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre tahvil fiyatları ile tahvil faizleri ters orantılı hareket ediyor. Dolayısıyla kayıpların boyutu politika faiz oranlarındaki değişikliklere en duyarlı varlıklar olan tahvil fiyatlarındaki riski gösterir nitelikte. Tahvil fiyatlarındaki bu düşüş, ABD Merkez Bankası’nın (FED) uzun bir süre sıfır seviyesine yakın tuttuğu politika faizlerini Mart 2022 itibariyle agresif bir şekilde yükseltmeye başlamasıyla ortaya çıkmıştı.

FED Amerikan ekonomisindeki enflasyonun üstesinden gelebilmek için son yılların en sıkı para politikasını yürütüyor. Faiz artışlarının başlangıcı sırasında tarihin en düşük oranlarında bulunan tahvil getirileri, bu getirilerin hızlı bir biçimde yükselmesi ve tahvillerin uzun vadede olgunlaşması, hep birlikte oldukça güçlü bir kombinasyon oluşturdu.

Kırk yıllık piyasa tecrübesi olan BTIG’nin Küresel Kur Ticareti Eş Başkanı Thomas di Galoma Bloomberg’teki açıklamasında, “Bu oldukça ciddi bir konu. Dürüst olmak gerekirse 10 yıllık tahvil faizlerinin bir daha %5’i görebileceğini asla düşünmezdim. Küresel Finans Krizi sonrasında herkesin faizlerin düşük kalacağını düşündüğü bir ortama yakalandık” ifadelerine yer verdi.

Uzun vadeli tahvil fiyatlarındaki mevcut kayıplar, Paul Volcker’ın FED başkanlığı döneminde enflasyonu kontrol altına alma kampanyası sırasında 10 yıllık ABD Hazine tahvillerini neredeyse %16’ya çıkardığı 1981’deki fiyat çöküşünün iki katından daha fazla.

Tahvil fiyatlarındaki %46’lık düşüş, FED’in faiz oranlarını sıfıra yakın seviyelerden yükseltmeye başladığı geçen yıl S&P 500 Endeksi’nde kaydedilen %25’lik çöküş de dahil olmak üzere, 1970’ten bu yana ayı piyasalarında kaydedilen ortalama %39’luk düşüşü de aşmış durumda.

Yatırımcıların karşı karşıya kaldığı krizin belki de en iyi örneği Mayıs 2020’de %1,25’lik getiri oranıyla satılan 30 yıllık ABD Hazinesi tahvillerinde görülüyor. Söz konusu tahviller ihraç edilmesinden bu yana değerinin yarısından fazlasını kaybetti ve şu anda dolar başına yaklaşık 45 sentten işlem görüyor.

Uzun vadeli tahvil yatırımcıları son haftalardaki amansız satış dalgasından sonra çarşamba günü bir nebze olsun rahatladı. Getiri oranları %4,88’e kadar tırmanan 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri günü %4,73’te bitirdi. %5’lik getiri oranını gören 30 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri ise %4,86 civarına kadar geriledi.

Di Galoma tahvil faizlerindeki hareketlere ilişkin açıklamasında, “Çok fazla portföyde sıkıntı yaşanıyor. Daha önce bazı büyük hareketler görülmüştü ancak bunun gibi uzun vadeli görünmüyordu. Bu sefer süreç sadece devam ediyor. Yerçekimine meydan okumak gibi bir şey” ifadelerine yer verdi.

Wall Street’teki satış dalgasının perde arkası

Piyasalarda 'devlet tahvili' endişesi

Küresel piyasalarda 'Fed' baskısı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.