Ramazan Öznacar piyasayı Borsa Gündem’e anlattı

9 / 9

---

ALTIN FİYATLARINDA YAŞANANLAR, BİTEN 10 YILLIK YÜKSELİŞİN DÜZELTMESİ

-Altın nereye gidiyor? Yatırımcı nasıl pozisyon almalı?

Ramazan Öznacar: Altın fiyatlarında son 2 ay 40 dolarlık bir bant hareketi söz konusu idi: 1270-1310. Bu bant, aşağı yönde bu hafta kırıldı ve uzun dönemli destekler tartışılır hale geldi. Satış baskısının bir süre daha devam etmesi ve altında son yükselişin başladığı yer olan 1180 seviyesinin tekrar test edilmesi en olası senaryo olarak değerlendiriliyor. Özellikle risk algısının azalması, işlerin iyiye gideceği düşüncesinin her geçen gün pekişmesi, borsaların yükselmesi ve aynı zamanda enflasyonun düşük kalması, altına olan ilgiyi azaltmış durumda. Altın fiyatlarında yaşananların 2000 seviyelerine yaklaştıktan sonra biten 10 yıllık yükselişin düzeltmesi olduğunu düşünüyoruz. 2011 yılında başlayan bu düzeltme bu sene sonuna kadar yükselebilir. Global anlamda enflasyona dair kaygılar başlarsa altın fiyatları bundan pozitif etkilenebilir.

-Döviz oynamalarının Türkiye’ye verdiği zarar hakkında görüşünüz nedir?

Ramazan Öznacar: Şunu net olarak söyleyebiliriz ki, bir ülke içinde yatırım yapanlar ya da o ülkeye yurt dışından bakanlar için en önemli kriter istikrardır. Dövizdeki oynama bu algıda bir miktar bozulmaya ve yatırımcıların da önlerini görmekte zorlanmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla da kurdaki yüksek oynaklık ülkeye zarar verir ancak, serbest kur ortamında düşük seviyedeki oynaklıkları bunun dışında tutmalıyız. Bunun yanında kurun yüksek seviyeleri dış ticareti olumlu etkilerken, enflasyon üzerinde baskı oluşturmaktadır. Bu bağlamda makro dengeler açısından kurdaki oynamaların düşük olması ve seviyesi makro dengeler açısından da önem kazanmaktadır.

-Petrol fiyatlarının Türkiye’ye etkisi nedir? Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ramazan Öznacar: Türkiye öncelikle enerji ithalatçısı bir ülke konumunda. Dolayısıyla da cari açığın en önemli kalemi bu alımlardan kaynaklanmakta. Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın cari açık tarafında yaklaşık 4 milyar dolarlık bir artışa neden olduğu hesaplanmaktadır. Aynı zamanda da yüksek petrol fiyatları, üretim maliyetinde yükselişi beraberinde getirerek arz yönlü enflasyon baskısı yaratmaktadır.