E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaGerginlik trendi tersine çevirebilir mi?---

Gerginlik trendi tersine çevirebilir mi?

Gerginlik trendi tersine çevirebilir mi?
14 Ağustos 2017 - 10:48 borsagundem.com

Borsa İstanbul'da 105 bin puan trendi kırılmadıkça düşüşler alım fırsatı olabilir

Küresel piyasalar ABD ve Kuzey Kore arasındaki gerginlikle gerileme yaşadı. Piyasalardaki gerginlik Borsa İstanbul'a da yansıdı.

Para Dergisi yazarı Üzeyir Doğan konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:

Borsada yılbaşından bu yana devam eden yükseliş trendi 105.000 civarında. Bu trend kırılmadıkça geri çekilmeler alım fırsatı oluşturacaktır. Dolarda ise 3.5-3.55 bandının altında kalınma ihtimalinin giderek azaldığını düşünüyoruz...

Kuzey Kore resmi haber ajansında, Pasifik Okyanusu'ndaki ABD toprağı Guam Adası açıklarına orta-uzun menzilli füzelerin fırlatılması için yeni bir planın hazırlandığına yönelik açıklamaların yer alması ABD-Kuzey Kore arasındaki gerilimin yeniden tırmanışa geçmesine neden oldu. ABD Başkanı Trump, yaptığı açıklamalarda önce "ABD'nin gazap ve öfkesi ile karşı karşıya kalacaklar" ifadesini kullandı. Kuzey Kore'nin geri adım atmaması üzerine ise Trump, önceki söyleminin çok hafif kaldığını ifade ederek "Kuzey Kore, aklını başına alsın yoksa bu dünyada çok az ülkenin maruz kaldığı bir sıkıntı ile karşı karşıya kalacaklar" şeklinde bir açıklama yaptı. Yapılan bu açıklamalar uzun bir süredir risk iştahının yüksek seyrettiği ve hisse senetleri endekslerinin rekorlar kırmaya devam ettiği bir dönemde, kar realizasyonlarına neden oldu.

GERGİNLİK VE PİYASALAR

Son aylarda sıklaşan füze denemeleriyle gündeme gelen Kuzey Kore, ABD Başkanı Trump'ın hedefi haline geldi. Trump göreve geldiğinde Kuzey Kore'nin kendi başkanlığı döneminde başarılı nükleer füze denemesinde bulunamayacağını ifade etmişti. Buna rağmen Kuzey Kore bu dönemde bir kısmı uzun menzilli bir kısmı da nükleer olmak üzere başarılı füze denemeleri gerçekleştirdi. Son dönemde ABD toprağı Guam Adası açıklarına orta-uzun menzilli yeni bir füze fırlatılması için planların yapıldığının açıklanması ise bardağı taşıran son damla oldu. Kuzey Kore'nin sadece bu yıl 20'ye yaklaşan füze denemesinin ardından başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun Kuzey Kore'nin abisi konumundaki Çin üzerindeki baskısının da artmasına neden oluyor.
Çin'in ve Rusya'nın krizin fiili bir çatışmaya dönmemesi için girişimlerinin olduğu bilinse de, sadece bu yıl 20'ye yakın füze denemesi gerçekleştiren Kuzey Kore'nin yılın geri kalanında da ne nükleer çalışmalarını durdurması ne de tam bir sükûnete bürünmesi beklenmiyor. Bu nedenle ilerleyen aylarda zaman zaman Kuzey Kore kaynaklı türbülanslar yaşanması sürpriz olmayacaktır. Diğer taraftan yurtiçi siyasette istediği başarıları yakalayamayan Trump'ın da bu gerginliği güç gösterisi olarak kullanma girişimi göz ardı edilemez. Her iki tarafın bu tutumu yılın geri kalanında fiili bir çatışma yaşanmasa dahi gerilimin dozunun ve piyasalardaki türbülansın şiddetinin her defasında biraz daha artmasına neden olabilir. Geçtiğimiz hafta bu konunun kar realizasyonuna gerekçe oluşturduğunu, risk algısında kalıcı bir bozulmadan bahsetmek için erken olduğunu düşünüyoruz.

KORKU ENDEKSİ KORKUTMUYOR

ABD'de S&P endeksi üzerine yazılı opsiyonların oynaklığını ölçen ve piyasada "Korku Endeksi" olarak anılan Volatilite Endeksi (VIX) geçtiğimiz hafta son zamanların en sert yükselişlerinden birini gerçekleştirdi. Zaman zaman 10'nun altındaki seviyeleri test eden VIX Kuzey Kore-ABD gerginliğinin etkisi ile 16 seviyesine kadar çıktı. Haftanın son günü Çin ve Rusya'nın bu konudaki arabuluculuk girişimlerinin dile getirilmesi VlX'in sınırlı bir geri çekilme yapmasına neden oldu. VIX geçtiğimiz hafta yüzdesel bazda bakıldığında çok sert bir yükseliş gerçekleştirmiş olsa da kalıcı bir türbülansa işaret etmesi için 20-30 aralığına oturan bir endeks görmemiz gerekecektir. Bu hafta VlX'in bu seviyeleri test edip etmeyeceğini izleyeceğiz.

FİNANSAL SONUÇLAR AÇIKLANMAYA DEVAM EDİYOR

BIST-100'de yer alan yedi bankanın yedisi de finansal sonuçlarını açıkladı. 2017/2Ç finansal sonuçlarını açıklayan bankaların toplam net kârı 7.25 milyar TL olurken, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9 oranında artış kaydetti. (2016/2Ç: 6.63 milyar TL) Bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre artış gösteren banka kârlarının piyasadaki konsensüs beklenti olan 7.04 milyar TL'nin de üzerinde gerçekleşmesi olumlu bir görünüm oluşturdu. Banka dışı sanayi şirketlerine baktığımızda ise şu ana kadar 41 şirketin ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladığı, bu şirketlerin toplam ikinci çeyrek ana ortaklık net kârının bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 80'lik artışla 6.81 milyar TL'ye ulaştığını gördük. (2016/2Ç: 3.77 milyar TL). Sanayi şirketlerindeki güçlü kar artışında faaliyet karlarındaki artışla birlikte kur farkı giderlerinin bu çeyrekte oldukça sınırlı olmasının da etkisi yüksek oldu. Sadece geçtiğimiz yıl rakamlarım değil, bu yıla yönelik beklentileri de aşan bu rakamlar BIST-100'ün tarihi zirvesini 110 bine kadar taşımasına katkı yaptı.

ABD'DE ENFLASYONUN SEYRİ ZAYIF

Son aylarda beklentilerin altında kalan ve Fed'den gelen açıklamalarla beklentilerin de aşağıya çekilmeye başlandığı enflasyon rakamları, bu düşük beklentilerin de altında kaldı. Kuzey Kore gerginliğinin güvenli limanlara yönelik ilgiyi artırmasına karşın, düşük enflasyonun dolar endeksinin yukarı yönlü hareketlerini sınırladığını gördük. Bu hafta Çarşamba günü açıklanacak Fed toplantı tutanaklarındaki ifadeler bu düşük enflasyon rakamları da dikkate alınarak yorumlanacaktır. Son Fed toplantısının ardından piyasada Fed'in eylül ayında bilanço küçültme operasyonun başlayabileceği beklentisi kuvvetlenmişti. Faiz artışınınsa işler yolunda giderse en erken aralık ayında gündeme gelebileceği algısı oluşmuştu. Bu hafta açıklanacak toplantı tutanakları bu beklentilerin daha da şekillenmesini sağlayabilir.

EURO BÖLGESİ VERİLERLE ÖN PLANDA

Bu hafta küresel ölçekte Kuzey Kore-ABD gerginliğini izlemeye devam edeceğiz. Bunun yanında Euro Bölgesi ve Almanya'dan gelecek büyüme ve enflasyon rakamları ve Avrupa Merkez Bankası toplantı tutanakları Euro/Dolar paritesi başta olmak üzere varlık fiyatlamaları üzerinde etkili olacaktır. Yurtiçinde ise gündem daha sakin. Açıklanmaya devam eden ikinci çeyrek mali sonuçları ve faizler ile kurlar tarafındaki gelişmeler izlenmeye devam edilecek.

BİST’ TE MEVCUT TREND İZLENECEK

BIST-100 endeksi bu hafta tarihi zirvesini 110.321 puana taşıdı. Böylelikle soluksuz yükselişini dokuzuncu aya taşıyan endeksin, Aralık 2016'da test edilen en düşük seviye olan 71.792'den, 8 Ağustos 2017 itibariyle test edilen 110.321'deki tarihi zirveye olan yükselişi arasındaki getiri yüzde 53.7'yi buldu. Bu seviyenin test edilmesi sonrasında özellikle artan jeopolitik riskler endeks tarafında da önemli bir gerileme görülmesine ve yeniden 106.050 civarının test edilmesine neden oldu. BIST-100'ün hem benzer ülke piyasalarına hem de kendi tarihsel çarpanlarına göre iskontosunun sürüyor olması, payları BIST-100'de işlem gören şirketlerin kârlılık performansının genel anlamda beklentilerle uyumlu ve üzerinde sürüyor olması, 2015 yılından bu yana ilk kez 200 seviyesinin altına ger¬ileyen beş yıllık Türkiye CDS'lerin ülke risk priminde iyileşmeyi yansıtması gibi gelişmeler de endeksin hâlen yukarı yönlü potansiyel taşıdığını işaret ediyor. Geçtiğimiz hafta Kuzey Kore-ABD geriliminin fiili bir çatışmaya dönüşmemesi durumunda yaşanan bu gerilemenin endekste alım fırsatı oluşturabileceğini düşünüyoruz. Sene başından bu yana devam eden yükseliş trendi 105.000 civarında bulunuyor. Bu trend kırılmadığı sürece geri çekilmelerin alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz. Ancak bu trendinin kırılması durumunda endeksteki satış baskısının önemli ölçüde artabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu nedenle trendin kırılma ihtimaline yönelik aktif bir stop-loss stratejisi oluşturmak faydalı olacaktır.

DOLAR/TL'DE EYLÜLDE YUKARI YÖNLÜ HAREKETLER GÖRÜLEBİLİR

Dolar/TL tarafında, sene başında artan tansiyon ve son dönemde yaşanan gelişmeler dikkate alındığında, son dönemlerde gözlenen hareketlerin oldukça sakin olduğunu söyleyebiliriz. Kurun genel olarak 3.50-3.55 TL aralığında dengelenme eğilimine girdiğini görmüştük. Burada doların küresel önemli para birimlerine karşı olan seyri ile TCMB'nin sıkı duruşunu korumasının en önemli belirleyiciler olduğunu söyleyebiliriz. Kısa vadede olası yükselişlerde sırasıyla, 3.55 ve 3.58 dirençleri takip edilebilir. Bu seviyelerin aşılması durumunda kur tarafındaki yukarı yönlü hareketlerin hızlanması ve yeni dengelenme bandının 3.60-3.65 TL aralığına taşınması beklenebilir. Diğer taraftan, olası geri çekilmelerde 3.50 TL altındaki seviyelerin hâlen ihtimal dahilinde olduğunu düşünmekle birlikte; enflasyon tarafındaki olumlu mevsimsel etkilerin bir süreliğine ortadan kalkacak olması, son veri beklentilerin altında kalsa da cari açığın yüksek büyümeyle birlikte artış eğiliminin devam edeceğine yönelik beklenti ve Fed'in bilanço küçültme ile faiz artırma konusundaki arzusu ile Dolar Endeksi'nin son iki buçuk yıllık kanalın alt bandına yaklaşmış olması göz önüne alındığında bu seviyelerin altında kalınma ihtimalinin giderek azaldığını düşünüyoruz. (Üzeyir Doğan/Para Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)