Yatırımcıların temel gayesi önceden hisselerin nasıl bir seyir izleyeceğini görebilmek. Bu sorunun cevabı olabilmek gayesiyle geçmişten günümüze birçok teori geliştirildi. Kuşkusuz her teorinin belli bir geçerlilik payı var ve bir hareketin gerekçesine cevap olabiliyor. Neticede farklı zamanda ve farklı hisselerde; farklı teoriler geçerlilik bulabiliyor. Hissenin fiyatının tespitiyle sadece kısa vadeli işlemciler değil, uzun vadeli yatırımcılar da ilgili. Şüphesiz uzun vadeli yatırımcıların temel kaygısı firmanın gelecekte bugünden daha iyi olup olmayacağını anlamaya çalışmak. Eğer şirketin mali durumu ve performansı gelecekte, bugünden daha iyi olacaksa; hissenin bugünkü fiyatının da ucuz olduğu söylenebilecektir. Meseleye bu yönü ile bakmak yatırımcıyı günlük hengameden uzaklaştırırken daha tepeden bakma imkanı verir. Şüphesiz bu bakış açısı genel ekonomi kadar sektör ve şirketin mikro analizini de gerekli kılıyor. Makro ekonomiye hakim olanlar, genel yönelim hakkında fikir sahibi olurken; şirketin mali yapısını takip ederek firmanın gelişmelere ne denli uyumlu olduğunu da tespit edebilir. Bu arada fayda maliyet dengesini de kendi içinde oluşturmaya çalışır. Örnek bir firmanın girişmiş olduğu yatırım, bugünün yükü olurken yarının gelir kaynağı olmakta. Yani bugün hisseyi elinde bulunduran yatırımcı, ileride artacak gelir için bugünün kârından vazgeçmeyi kabul etmektedir. Ancak ilerleyen zaman diliminde yatırım bittiğinde firmanın geliri artacak ve daha önce katlandığı yükün ödülünü alabilecektir. Bu bir tercih olabileceği gibi yatırım yüküne katlanmak istemeyen yatırımcı, hisseyi bugün değil ileride alarak doğrudan artan gelirden istifade etmeyi de düşünebilir. Her ikisi de bir bakış açısı ve kendi içinde farklı maliyetleri barındırdığını da unutmamak gerekiyor. Aslolan ise hisselere giriş ve çıkış zamanlaması. Yatırımcıya kazandıran zamanlamanın doğruluğu. Verdiğimiz bu örnekte eğer yatırımcı, şirketin yatırımı süresince hisseyi taşıyıp gelirlerin artma döneminde elden çıkarıyorsa yükümlülüğü sırtladığı ancak gelirden vazgeçtiği anlamına gelecektir. Yukarıda ifade ettiğimiz genel ifadeler Brisa gibi kurumsal firmalar açısından da geçerlidir. Bu tür firmaların bilançolarında bulunan kalemlerden kimisi uzun vadeli kimisi de kısa vadeli hak ve yükümlülüğü ifade eder. Ancak neticede bir bütün olarak bu hak ve yükümlülükler ya da alacak ve borçların bugün için bir denge noktası vardır. O da hisse fiyatında yansımasını aşağı yukarı bulur. Uzun vadeli yatırımcılar, tercih ettikleri şirketin en az beş yıl sonrasına yatırım yaparlar. Brisa da uzun vadeli takip edilecek firmalar arasında bulunuyor.