Ana SayfaKulisFinansal okuryazarlığın duayen ismi Dr.Murad Kayacan konuştu---

Finansal okuryazarlığın duayen ismi Dr.Murad Kayacan konuştu

6 / 11
Finansal okuryazarlığın duayen ismi Dr.Murad Kayacan konuştu
07 Şubat 2017 - 09:08 www.borsagundem.com

SADECE FOREX İŞLEM HİZMETİ SUNAN ŞİRKETELERE YENİ BİR DAVET YAPILMALI

Yine sermaye piyasalarının ulusal kalkınma hamlemize katkıları açısından cari duruma bakacak olursak aracı kurumlarımızın yurt içinde sahada örgütlenmesinin temel hedef olması gerektiği konusu tekrar vurgulamak isterim. Yani bir aracının acaba 100 TL’lik gelirinin ne kadarını büyük ve ne kadarını da küçük müşterilerden sağladığı sualine cevap araması ve analizini yaparken risk taşıyan bir oyuncu müşteri bağımlılığından uzak olmaya çaba göstermesi gereklidir. Hatta düzenleyici otoritelerin de bu yönde özendirici olması orta ve uzun vadede aracıların sağlığı için kanaatimce olmazsa olmazdır.

Öte yandan yine orta ve uzun vadede sektörün devamlılığına katkı sağlayacak diğer bir tespitim de mevzuatta kaldıraçlı işlem olarak ifade edilen dünya örneklerinde olduğu gibi çok hızlı hacmen büyüyen forex işlemlerine ilişkin olacak çünkü ne kadar eleştirilse de bu ürün sermaye piyasalarımızın ayrılmaz parçası olarak aracı kurumlarımızın hizmet ve ürün gamında hep yer alacak. Bu nedenle tüm yetki belgelerine sahip olduğu halde ulusal sermaye piyasalarımızda sadece forex işlem hizmeti sunan şirketlere, yeni bir davetin yapılarak tahvil-bono ve hisse senetleri bölümlerini faaliyete geçirerek istihdam ve iş hacmi oluşturmalarına yönelik teşvik edici adımlar bir an evvel atılmalıdır.

Özellikle finansal okuryazarlık kampanyaları kapsamında finans piyasalarında önce meslek sahibi ve sonra da potansiyel müşteri olmak üzere Üniversitelerimizde yetiştirdiğimiz gençlerimizin istihdam edilmesi orta ve uzun vadede tüm politika yapıcıların önceliğidir kanaatindeyim.

Bu kapsam da yine yaşadığım mesleki tecrübelerim ışığında geldiğim diğer bir sonuç ise küçük aracı kurumların oyundan çıkmasını beklemek ve onları tasfiyeye özendirmek ya da en hafifinde zayıf olanların sektörün geri kalanı için konsolide olması yönünde teşvik etmek kanaatimce milli ekonomimiz açısından doğru bir yaklaşım değildir. Küçük aracı kurum dediğiniz 25X4 kişinin yaşam maliyetlerini karşılayan bir yapıdan bahis ediliyor demektir. Özellikle fon ve müşteriye erişim açısında çok şanslı olan banka aracı kurumlarına göre çok daha zorlu şartlarda ayakta durmakta olan bu kurumların yaşamasını desteklemek zorundayız. Altını çizdiğim bu yaklaşım faaliyetlerini gerçekleştirirken kötüye kullanım içinde olan aracı ve yöneticilerini kollayalım anlamına zinhar gelmemektedir! Tabi ki onların cari mevzuat muacehesinde cezai müeyyidelerle tazyiki ve gerekirse kurum olarak tasfiyesi şarttır ama bu durum hiçbir zaman toptancı bir yaklaşımla tüm aracı kurumlar tu kakadır genellemesine sebep olmamalıdır kanaatindeyim.

Öte yandan yeri gelmişken yine ulusal sermaye piyasalarımızla ilgili güncel bir tespitimi de paylaşmak isterim: Uluslararası sermaye piyasalarında çok kullanılmakta olan orta ve küçük ölçekli aracı kurumların yapmakta olduğu işlemleri ne yazık ki Türkiye’de büyük aracı kurumlar ve banka destekli aracı kurumlar yapmaya çalışıyor. Şimdi Türkiye’ye altyapıyı getiriyorsunuz ama altyapıyı getirdikten sonra da bunun kullanılmasıyla ilgili alt düzenlemeleri de buna göre ve hızlı bir şekilde yapmanız lazım.