Arif Ünver [email protected] Arif Ünver

Yerli yatırımcının ne kadar önemli olduğu iyi anlaşılmalı…

12 Temmuz 2012, 00:00 - -

Değerli okuyucular, bildiğiniz gibi yabancıların ülkemize iki türlü yatırımları olmaktadır; bunlardan birisi sermaye yatırımları, diğeri ise portföy yatırımlarıdır.
Yabancıların sermaye yatırımlarının amacı, ülkemiz sınırları içine gelir ve bir ekonomik faaliyete dahil olur. Ya daha önceden kurulu bir düzene gelir ortak olurlar ya da gelir kendileri, bir yeni kuruluş yaparak ekonomik faaliyete başlarlar. Bu aksiyonlarının olumlu etkileri tartışmasız olup, yarattığı etkiyle, istihdama, ülke ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlar ve bu tip yabancı sermaye yatırımlarının giriş hızı yavaş olmakla beraber, ülkemizden olası çıkışları da yavaştır. Tabi ki yabancı sermaye yatırımlarının amacı para kazanmaktır ama bu kazancı sağlarken de ülkemize de kazançlar sağlar.
Diğer taraftan yabancıların portföy yatırımları ise sermaye yatırımları gibi masum değildir. Portföy yatırımları hızlı bir şekilde gelirken, çıkışları da bir o kadar hızlıdır. Yabancıların portföy yatırımlarının amacı sadece para kazanıp, bu kazançlarını realize edip çıkmaktır. Bu giriş ve ardından çıkışın ülkemiz ekonomisine sağladığı kazanç, sermaye yatırımları yanında neredeyse yok gibidir. Ayrıca bu portföy yatırımları, ülkemize girerken ılık ılık bahar havası estirerek girer ve çıkarken ise adeta ılıklık yerini aşırı sıcaklığa terk eder ve yakarak ülkemizden çıkar.
Tam da bu noktada, çoğumuzun bildiği ülkemiz hisse senetleri piyasasındaki yerli yabancı oranını tekrar hatırlatalım, yüzdesel olarak yabacılar yüzde 63 oranın da hisse senedi payına sahip iken yerli yatırımcının oranı yüzde 37’ler civarında. Parasal olarak ifade edersek, yabancıların yaklaşık 107 milyar TL, yerli yatırımcının ise 63 milyar TL’lik hisse senedi sahipliği mevcut. Bu rakamlardan yola çıkarak, yabancı yatırımcıların piyasamız da söz sahibi olduğu aşikar.
Yerli yatırımcının ağırlığının artırılması, olası global ekonomik krizlerde bir tampon görevi görecektir. Aksi takdirde dış alemdeki ekonomik krizleri, sermaye piyasamızda iliklerimize kadar hissederiz. Çünkü ülkemiz hisse senetleri ağırlık olarak yabancının elinde olursa, adamların kendi sorunlarındaki algılarından dolayı bizi de, ekonomik göstergelerimiz iyi olmasına rağmen, olumsuz etkiler.
Yukarıda bahsettiğimiz faktörleri göz önüne aldığımızda, zaten 20 yılı aşan geçmişinde ağırlıklı olarak kötü tecrübeleri olan yerli yatırımcının, yabancıların menfaatlerine çanak tutacak uygulamalar ile zora sokmak Türk sermaye piyasasının yabancıların emrinde olmasını sağlayacaktır ki, bu da ülkemizde reel sektör de yakalanan olumlu ve sürdürülebilir olduğu anlaşılan büyümenin, sermaye piyasasına yansımasını engelleyecektir.
Yabancı yatırımcının ağırlığı olduğu bir ortamda ki bunu yukarıda anlatmaya çalıştığımız faktörlerden dolayı sağlıklı bulmuyoruz; bir de buna ek olarak alım ve satım yapanların işlemlerinin anlık olarak görülemeyişi; yabancının elini iyiden iyiye güçlendirerek yerli yatırımcının, ‘ yabancı alıyor mu, satıyor mu?’ anlayamayışı, görememesi, iş işten geçtikten sonra görmesi, yerli yatırımcının aleyhine işliyor.
Sonuç olarak ülke dinamiklerini iyi kavramak lazım, Amerika’da, Avrupa’da süregelen uygulamalar, her ülkede aynı şekilde reaksiyonlar vermeyebilir, çünkü her ülkenin dinamikleri farklıdır. Diğer ülkelerde ki uygulamalar bir başka ülkede aynı sonuçları doğurmayabilir, bakınız yakın coğrafyamız Avrupa’da ekonomik ölçekleri birbirinden farklı ülkeler, nasıl ki tek para birimi ile bir noktaya varamıyor. Ayrıca Amerika ve Avrupa’nın her yaptığı da doğru değil, şu an düştükleri durum bunu açıkça ortaya koyuyor. Dolayısı ile, ‘efendim gelişmiş ülkelerde alan-satan gözükmüyor, bizde de böyle olmalı’ yaklaşımının doğru olmadığı da ortadadır. Kesinlikle altını çizmek istiyorum; İMKB’nin hak ettiği yere gelmesi için herkes çaba gösteriyor şüphemiz yok, ama yapılan, alınan bazı uygulama kararlarının zaman içinde olumsuzlukları ortaya çıktığı takdirde, geri adım atılması piyasamızın gelişimine katkı sağlar.
Sermaye piyasamız da yerli yatırımcının önemi kavranıp, ağırlığı artırılmaz ise, kendi iç ekonomik göstergelerimizden daha ziyade yabancıların ekonomik göstergelerini izlemeye devam ederiz, kendi piyasalarımız başkalarının göstergeleri ile şekil bulur, biz bunu istemiyoruz, Türkiye’miz artık sermaye piyasalarında rüştünü ispat ettiğini dış aleme göstermelidir.
Sorularınız için: [email protected]
@arfunvr  twitter

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)