ECB’de kafalar karışık

Petrol üretimindeki yeni kesintiler ve Çin ile Euro Bölgesi’ndeki ekonomik yavaşlamayı doğrulayan veriler, bu hafta yatırımcıların ana finans piyasalarında riskten kaçınmalarını yeniden alevlendirdi. ABD’de hizmetler sektörü Ağustos ayında beklenenden daha iyi bir performans sergilerken, haftalık işsizlik başvuruları beklenenden düşüktü ve bu da daha uzun bir dönemde yüksek oranların görülebileceği korkularını artırdı.

Polonya Merkez Bankası faizleri 75 baz puan indirdi farkında mısınız? Fed ve ECB’ye gelince, beklentiler  artık Fed’in parasal sıkılaştırma döngüsünün sona erdiği konusunda hemfikir olsa da , bekleyip görmemiz gerekecek. ABD merkez bankacıları  20 Eylül’de açıklanacak para politikası kararı öncesindeki ambargo dönemine saygı göstermek için cuma akşamından itibaren susma sürecine girdiler. Ancak ECB’nin  perşembe günü vereceği kararla birlikte faizler de gündemde olacak. Anketler ortada çeyrek puanlık artış yapmak zorunda diyende var,  Euro bölgesi ikinci çeyrek büyümesi %0,3’den %0,1 e çekilirken, yıllık büyümede %0,6’dan %0,5’e düşmüşken, Almanya da fabrika siparişleri Temmuz ayında %4 gerilemesi beklenirken %11,7’lik gerileme ile çakılırken, sanayi üretimi de %0,5 gerileme beklenirken %0,8 düşüş kaydederken yani  bu ekonomik verilerle pas geçmesi gerekir diyende.

Tahvil piyasasına bakıldığında durum daha karışık. ABD getirileri zirveye ulaştı mı? Herkes birbirine bu soruyu soruyor. Her yeni istatistik, merkezi senaryonun (enflasyonun kontrol altında olması, ABD ekonomisinin yumuşak iniş) herhangi bir aksaklıktan etkilenmemesini sağlamak için inceleniyor. Ne daha fazla parasal sıkılaştırmayı önlemek için çok sıcak, ne de resesyon korkusunun yeniden canlanmasını önlemek için çok soğuk. Piyasanın ruh halini ölçmek için ABD’nin 10 yıllıklarına bakalım.  Geçtiğimiz Nisan ayından bu yana yükseliş trendinde olan ve 2022’nin en yüksek seviyesi olan %4,34’ü zaten test ettik ve bu seviyeyi aşmayı başaramadık. Mantıksal olarak hisse senedi endekslerinin toparlanmasını hızlandıracak önemli bir gevşemeyi teyit etmek için %4,00 desteğini yakından takip edeceğiz. Tam tersine,  %4,34 seviyesinin açık bir şekilde kırılması, borsa üzerinde ağırlık yaratarak %5 seviyesine giden yolu açabilir.

Yükselen petrol fiyatlarının enflasyona dönüş senaryosunu vurgulaması nedeniyle enerji yeniden ekonomik oyunun merkezinde yer alıyor. Suudi Arabistan ve Rusya, gönüllü üretim kesintilerinin yıl sonuna kadar uzatılacağına dair koordineli açıklamalar yaparak dünya arzı üzerindeki hakimiyetlerini sıkılaştırıyor. Bu duyurular, petrol piyasasının birkaç aydır sıkılaştığı bir dönemde geldi. Bu sıkılaştırma, OPEC’in üretim kontrollerinin bir sonucuyken, petrol talebi dirençli olmaya devam ediyor. Bu ortamda petrol fiyatları yükselmeye devam ederek Brent için 90,60 ABD dolarına, WTI için ise 87,50 ABD dolarına yükseldi. Doğal gaz cephesinde Chevron’un Avustralya’daki LNG tesislerinde grevler başladı. Avrupa referans fiyatları şu anda istikrar kazanıyor. Hollanda TTF’si 36 EUR/MWh civarında işlem görmeye devam ediyor.

Bu haftanın yurtdışı gündeminde; ABD’de Ağustos ayı tüketici fiyatları (13 Eylül), ardından üretici fiyatları ve perakende satışlar (14 Eylül) ve Empire State ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksleri (15 Eylül) ile sonlanacak. Perşembe gecesi ise Çin’de endüstriyel üretim ve perakende satışlar yaşandı.

Yurtiçinde ise haziran ayında 0,67 milyar usd fazla veren cari dengenin ve yine haziran ayında takvim etkisinden arındırılmış %0,6  yıllık artış kaydeden Sanayii üretiminin Temmuz sonuçlarını Pazartesi alacağız.

Yabancı girişiyle endeksin 10 bin puana yükselmesi bekleniyor

Yatırımcı sayısı 7 milyona yaklaştı

Petrolde yükseliş sona erdi

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.