David Rosenberg: Altın fiyatları yüzde 30 oranında daha yükselecek

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsaları yatırımcılarına kazandırırken altın da yeni rekorlar kırmaya devam ediyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, güvenli liman olarak kabul edilen ve enflasyondan korunma noktasında en başarılı yatırım araçlarının başında gelen altın yeni zirve seviyelerle duracak gibi durmuyor.

Olumsuz rüzgarları savuşturacak

Insider’dan Yuheng Zhan’ın haberine göre, üst düzey ekonomist David Rosenberg de altındaki yükselişin devam edeceğini düşünüyor. Rosenberg’e göre, rekor kıran altın fiyatları olası olumsuz rüzgarları savuşturacak ve yüzde 30 oranında daha fazla yükseliş görecek.

Yatırımcılar rekor kıran borsada yükselişe geçerken, favori güvenli liman altın da yeni zirvelere ulaşıyor. Altın fiyatları geçen hafta ons başına tarihi 2.328,7 dolar seviyesine ulaştı. Rosenberg, bu ivmenin altını bir sonraki iş döngüsü değişiminden önce mevcut seviyelere göre yüzde 30 oranında artışla 3.000 dolara taşıyabileceğini söylüyor.

Rosenberg Research'ün başkanı ünlü ekonomist David Rosenberg, paylaştığı notta, son altın akışının ‘özellikle etkileyici’ olduğunu çünkü yalnızca Bitcoin'i ve tüm önemli para birimlerini aşmakla kalmayıp aynı zamanda değerini düşüren tipik makro rüzgarların da üstesinden geldiğini söylüyor. Rosenberg, “Altın fiyatındaki artış, doların güçlendiği, enflasyon beklentilerinin düştüğü ve Fed'in piyasa beklentilerini 'daha uzun süre daha yüksek' inancına doğru kaydırdığı bir dönemde gerçekleşiyor. Tüm bu gelişmeler genellikle altın fiyatına zarar verirken bu kez durum ne olursa olsun yükseliş sürmeye devam ediyor” diye yazıyor.

Güçlü talep

Rosenberg ve ekibi, son yükselişlerin ana sebebinin, son yıllarda istikrarlı olan arz tarafında değil, merkez bankalarının bunu bir rezerv varlık olarak yeniden benimsemesi sayesinde talep tarafında olduğunu belirtiyor.

Çin Yuanı’nın dünyanın ikinci rezerv para birimi olma hakimiyetini kaybetmesi ve Japonya, Rusya, Türkiye ve Polonya gibi ülkelerin ABD Doları’na aşırı güvenmekten korkması nedeniyle pek çok kişi kendine özgü ekonomik riskleri atlatmak için güvenlik amacıyla altına yöneliyor.

Rosenberg, “Yüzyılın başlarında altından vazgeçtikten sonra merkez bankaları bir kez daha altın varlıklarını bu ölçekte artırıyor” diyor ve merkez bankalarının 2022'nin aynı dönemindeki 77 ton altın satışından radikal bir ayrılışla 2023'ün üçüncü çeyreğinde 361 ton altın satın aldığını ekliyor.

Rosenberg, ayrıca altının Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan piyasalarda daha fazla parladığını, yüksek faiz oranları ve yükselen hisse senedi fiyatlarının düşük getirili altının cazibesini azalttığı için Batılı yatırımcıların geride kaldığını bulguluyor.

Ayrıca, özellikle oldukça aktif olan elektronik sektöründe artan endüstriyel kullanım da fiyatları etkileyen bir diğer etken olarak öne çıkıyor.

Notta, “Üreticiler yapay zeka ile ilgili modellerin doyumsuz varlığını karşılamak için günün her saatinde çalışırken devre üretimindeki patlama kesinlikle fiziksel altın talebi için bir destek rüzgarı niteliği taşıyor ve bu ihtiyacın yakın zamanda ortadan kalkması da pek mümkün görünmüyor” diyor.

Belirsizliklerden duyulan korku

Rosenberg ayrıca altının son yükselişini küresel jeopolitik risklere ve öngörülemeyen makroekonomik görünüme bağlıyor. Rosenberg, “Uluslararası ilişkilerin daha fazla militarizasyona, çatışmaya ve kutuplaşmaya doğru gidişatına karşı çıkmak zor ve sonuç olarak altın fiyatlarının riskten korunma özelliğinin önemi de artıyor” diyor.

Rosenberg, parasal açıdan ise ABD'nin borç/GSYH oranının yüzde 120'ye ulaşması ve hizmet maliyetlerinin artmasıyla yatırımcıların seçim sonuçlarına ilişkin belirsizlik ve mali kriz olasılığının ortaya çıkması nedeniyle altın varlıklarını artırdığını da ekliyor.

Sıradaki durak 3.000 dolar

Altının istikrarlı momentumu devam ederken Rosenberg, merkez bankalarının faiz indirimine başlamasıyla birlikte potansiyel olarak yüzde 30'luk bir artışla birlikte yüzde 15'lik bir yükseliş daha bekliyor. Ekonomist, altının daha da yükseleceği sonucuna varan iki senaryo ortaya koyuyor: “Yumuşak iniş” ve “tipik bir ayı piyasası.”

Rosenberg, “Yumuşak iniş senaryosunda, küresel reel faiz oranlarının 2000 öncesi ortalamalarına döneceğini varsayarsak, bu durum ABD Doları'nın yaklaşık yüzde 12 oranında düşmesine ve altın fiyatlarının yaklaşık yüzde 10 oranında artmasına yol açacaktır. Ancak ekonomide bir durgunluk yaşanırsa altının yükselişi yüzde 15'e yakın olur ve bu da onu 2.500 dolar aralığına yerleştirir” diyor.

Rosenberg, “Bu gözlemleri modelleme çalışmamızla bir araya getirdiğimizde altın fiyatına yönelik aşağı yönlü riskin sınırlı olduğunu ancak yükseliş için çok daha fazla alan olduğunu söyleyebilirim. Altının ons başına 3.000 dolara ulaşması, 1.500 dolara gerilemesinden çok daha muhtemel” diyor ve artan jeopolitik gerilimlerin altın fiyatlarını daha da yükselteceğini ekliyor.

Son olarak Rosenberg, “Yatırımcılar için okuma basit: Portföyünüzde altın olduğundan emin olun ve onu aşırı ağırlıklandırın. Her ne kadar yakın vadeli bir düzeltme imkansız olmasa da olumlu yönler heyecan verici; aşağı yönlü riskler iyi bir şekilde kontrol altına alındı” diyor.

Gram altın haftaya rekorla başladı

UBS, ons altın için fiyat tahminlerini yükseltti

Altın fiyatlarında yeni rekor!

Yatırımcılar enflasyondan kaçıyor… Altın rekor üstüne rekor kırıyor

Altın fiyatına 'jeopolitik gerilim' desteği

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.