Hande Demirel Borsa Gündem’e konuştu

5 / 9

---

“TÜRKİYE BES İÇİN ÇOK DOĞRU BİR ADIM ATTI”

-BES’e katılım sizce ne durumda?  BES fonları nasıl yatırımda kullanılmalı? Türkiye’deki pazar bu fonların kullanımı açısından yeterli mi?

Hande Demirel: Ben sistemin başlangıcından bu yana bireysel emeklilikle ilgili birçok haber yaptım. Bir kere Türkiye BES için çok doğru bir adım attı. Malum tasarruf açığımız var. Ama bireylerin buna yönlendirmesi konusunda biraz yavaşız. Çünkü bu bir alışkanlıktır ve bu alışkanlığı kazandırmak kolay bir iş değil. Tamam bugüne kadar gelinen nokta çok iyi ama, başlangıçta da bu bekleniyordu. Doğası gereği de bu böyle bir şey. Yani para biriktikçe katlanarak büyüyor ve katlanarak büyüdükçe sistem de yaratılan hacimde katlanarak büyüyor. Bence yaratılan hacim kadar, katılımcı sayısı da stratejik. Sistemin içerisinde kalabilmek bizim gibi ülkelerde çok önemli. Dünyadaki örnekleriyle karşılaştırdığımız zaman biz daha başındayız. Burada domino etkisi yaratacak birkaç unsur vardı ki bunlardan bir tanesi devlet teşvikiydi. Sistemin profesyonelleri bunun zorunlu hale gelmesini istiyor ama o noktada biraz daha beklenecek gibi. Çünkü o başlı başına yepyeni bir sistem ve altyapı demek. Fonlar açısından baktığınız zaman Türkiye’de finansal piyasalar ne yazık ki çok derin değil. Tamam, son 10 yıldaki performansına baktığınız zaman çok gelişti ve borsadan bunu çok iyi takip edebilirsiniz. Endekste en küçük bir harekette aşağı yukarı hareket ediyor. Dolayısıyla o tarafta da çok açık var. O yüzden sistem bence daha yeni yeni bir şeylere başladı. Ama çok ciddi bir potansiyeli var.

-İstanbul Finans Merkezi’ne bakışınız nedir? Bir Londra olabilir mi?

Hande Demirel: Bir kere iyi niyet çok güzel ve olmaması için de bir neden yok. Ama o kadar çok dinamikler ve bileşenleri var ki çok büyük bir çalışma gerektiriyor. Bu bir inşaat, bir gayrimenkul projesi gibi ele alındı ve çok eleştiriliyor. Ama o da işin bir parçası. Bir yerden başlamak gerekiyordu ve oradan başlandı. Ama bunlardan öte asıl yasal düzenlemelerin, teşviklerin ve en önemlisi finansal derinliğin gelişmiş olması lazım ki, Türkiye bu anlamda bir finans merkezi haline gelebilsin. Bakın Dubai böyle yaratıldı ve Türkiye hayli hayli güzelini yapabilir ve yapmaması için de hiçbir neden yok.