E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemTürkiye 72 yıldır NATO müttefiki---

Türkiye 72 yıldır NATO müttefiki

Türkiye 72 yıldır NATO müttefiki
17 Şubat 2024 - 12:14 borsagundem.com

Türkiye, askeri imkan ve yetenekleriyle, jeostratejik konumuyla, sahip olduğu güçlü dış politika araçlarıyla ve farklı coğrafyalardaki ülkelerle geliştirdiği özel ilişkileriyle 72 yıldır NATO'ya çok önemli bir katma değer sunmayı sürdürüyor.

Politik ve askeri bir ittifak olan bu örgüt Avrupa ve Kuzey Amerika’dan 31 ülkeyi bir araya getiren Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), bugün dünyadaki en önemli uluslararası kuruluşlardan biri.

Bu ülkeler bir araya gelerek güvenlik ve savunma konuları üzerinde danışmalarda bulunurlar ve işbirliği yaparlar. Bu bağlamda NATO siyasi konular ve güvenliğe ilişkin konularda bu iki kıta arasında eşsiz bir bağ oluşturur.

4 Nisan 1949'da 12 ülke tarafından imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşması'na dayanarak kurulan ve farklı dönemlerde 19 ülkenin daha katıldığı uluslararası askerî ittifak olan NATO, nisan ayında 75'inci yaşını kutlamaya hazırlanıyor.

İttifak'ın üç çeyrek asırlık ömrünün neredeyse tümüne eşlik eden Türkiye ise yarın NATO şemsiyesi altındaki bir yılı daha geride bırakacak.

72 yıldır NATO müttefiki

Türkiye NATO'ya ilk genişlemesinde, 18 Şubat 1952'de üye oldu.

İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Atlantik'in iki yakasını kolektif savunma ilkesi etrafında bir araya getiren İttifak, Türkiye'nin üyeliğiyle güneydoğu kanadında eşsiz bir müttefik kazandı.

Avrupa kıtasına savaşın geri döndüğü son iki yılda, Türkiye'nin bir yandan terör tehdidiyle doğrudan mücadele ederken, diğer yandan Ukrayna'ya verdiği destek ve dolayısıyla başta Avrupa olmak üzere İttifak'ın güvenliğinde oynadığı önemli rol, giderek daha görünür hale geldi.

Türkiye'nin NATO'ya katkıları

Türkiye'nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Levent Gümrükçü, aradan geçen 72 yılda Türkiye'nin NATO üyeliğinin önemi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin soğuk savaş yıllarında NATO'nun güneydoğusunda kanat ülkesi olarak son derece önemli bir işlevi büyük fedakarlıklarla ve başarıyla yerine getirdiğini belirten Gümrükçü, sonraki dönemi şöyle anlattı:

"Soğuk savaş sonrasında Avrupa-Atlantik bölgesinde barış umutlarının arttığı ve NATO'nun varlığının dahi sorgulandığı bir döneme girdik. Ancak ihtilafların ve krizlerin ortadan kalkmadığı bu dönemde NATO bu sefer de Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğini etkileyen, Bosna Hersek, Kosova ve Afganistan gibi farklı coğrafyalardaki krizlere müdahale etmek durumunda kaldı. Bu dönemde de Türkiye, askeri imkan ve yetenekleri, NATO'nun bu coğrafyalardaki ülkelerle kurmaya çalıştığı ortaklıklara verdiği değerli katkılar ve bu operasyonlarda bizzat üstlendiği sorumluluk ve rollerle yine çok önemli bir işlev görmeye devam etti."

Türkiye'nin NATO için önemi

Avrupa-Atlantik güvenliğine ilişkin tehdit algılamalarının kökten şekilde değiştiği mevcut ortamda ise NATO'nun yeniden kolektif savunma yapılanmasına geçmeye başladığına işaret eden Gümrükçü, "Türkiye yine askeri imkan ve yetenekleriyle, jeostratejik konumuyla, sahip olduğu güçlü dış politika araçlarıyla ve farklı coğrafyalardaki ülkelerle geliştirdiği özel ilişkileriyle NATO'ya çok önemli bir katma değer sunmayı sürdürüyor." diye konuştu.

Gümrükçü, "Türkiye halihazırda NATO'nun sadece ikinci en büyük ordusuna sahip müttefik olarak değil, savunma sanayimizin son 10-15 yılda gösterdiği muazzam gelişme sayesinde, bugün çok geniş bir yelpazedeki askeri ürün ve teçhizatı kendi ulusal imkanlarıyla üreten bir ülke olarak da NATO içinde çok ayrıcalıklı bir yere sahiptir." sözlerini sarf etti.

"Herhangi bir müttefikin NATO içindeki konumunu değerlendirirken bakılan, 'savunma harcamaları, misyonlara katkılar ve sahip oldukları askeri yetenekler' şeklindeki her üç kategoride de Türkiye, İttifak'ın en önde gelen üyeleri arasında yer alıyor" diyen Gümrükçü, Türkiye'nin bu anlamda ön plana çıktığı iki önemli misyondan şöyle bahsetti:

"Kosova'daki NATO Misyonu'na (KFOR), kurulduğu ilk günden itibaren önemli katkılar yapan Türkiye, halihazırda da bu misyonun komutanlığını yürütüyor ve ciddi ölçüde birlik katkısı sağlıyor. Ülkemiz keza Bosna Hersek'te de 1990'lı yılların ortasından itibaren, önce NATO tarafından, sonra da Avrupa Birliği (AB) öncülüğünde NATO destekli olarak yürütülen harekata AB üyesi olmamasına rağmen en fazla birlik katkısı yapan ikinci ülke konumundadır."

NATO'nun Türkiye için önemi

Gümrükçü, NATO'nun üyelerine sağladığı kolektif savunma şemsiyesinin, son derece zorlu kriz ve ihtilaflarla dolu bir coğrafyada yer alan Türkiye'nin güvenliği için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlayabilecek siyasi, ekonomik, askeri imkan ve kabiliyetlere artan derecede sahip bir ülke olduğunun altını çizen Gümrükçü, "İttifakın sağladığı kolektif savunma güvencesinin, günümüzün neredeyse öngörülemez hale gelen karmaşık güvenlik ortamında Türkiye dahil tüm üyelerine kuvvetli bir caydırıcılık sağladığı göz ardı edilemez." dedi.

Gümrükçü, Türkiye'nin içinde bulunduğu geniş ve zorlu coğrafyadaki sınamalar karşısında güvenlik ve istikrar çabalarına sağladığı katma değere dikkati çekerek, ortak çıkar ve değerleri paylaştığı müttefiklerle işbirliği içinde hareket etmesinin de önem kazandığını ifade etti.

Büyükelçi Gümrükçü, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bağlamda, tam üyesi olarak eşit derecede söz sahibi olduğumuz NATO içinde, 72 yıldır ortak savunma taahhüdü paylaştığımız müttefiklerimizle yürüttüğümüz siyasi danışmalar son derece gerekli ve yararlı bir nitelik taşıyor. Nitekim, etrafımızdaki tüm önemli güvenlik konularını NATO içerisinde bugün 31, daha sonra İsveç'in üye olmasıyla beraber 32 müttefik olarak ortaklaşa ele alıyor, terörle mücadeleden bölgesel ihtilaflara kadar pek çok konuda müttefiklerimizi hem bilgilendirmeye hem de doğru istikamette yönlendirmeye çalışıyoruz."

NATO'nun ayrıca müttefiklerin silahlı kuvvetlerinin birlikte çalışabilirliğini sağlayan, bu doğrultuda ortak standartlar geliştiren ve bunları sürekli test eden bir örgüt olması nedeniyle bir okul niteliğinde de olduğunu dile getiren Gümrükçü, şunları kaydetti:

"Bugünün hızla gelişen ve değişen teknolojik imkanlarının askeri alandaki yansımalarını müttefiklerimizle değerlendirip, geleceğin askeri yetenek ve harekat konseptlerini birlikte geliştiriyor olmamız, belki bugün çok somut olarak görülemese dahi, orta ve uzun vadede ülkemiz için önemli bir kazanım sağlayacaktır."

Stoltenberg'den NATO ülkelerine bir çağrı daha

 

Stoltenberg'den NATO üyelerine çağrı: Silah üretimini artırın

 

ABD Senatosu Türkiye'ye F-16 satışı için kararını verdi

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (7)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • azmi18 Şubat 2024 21:03

    Düşman müttefiklerin üssü olduk...

  • sözün özü18 Şubat 2024 10:11

    NATO   ABD 'nin  üye ülkeleri idare ve kontrolünde tutma ittifakıdır. Daha doğrusu SÖMÜRME aracıdır.  Türkiye'de 72 yıldır ABD'nin hizmetinde ve güdümündedir. Sonuç:  ne derlerse onu yapıp, kendimizi kandırmak başarıdan sayılıyor.......NE MUTLU TÜRKÜM DYENE......

  • Mucise Reis : )17 Şubat 2024 23:52

    Nato dost deildir. Hatay bağımsızlık istediler.. neden ? denize özerk bir devlet olarak, hem deniz kıtasahanlıgı hemde hava sahanlığı hemde kara yolu hatları aynıu zamandada limanlar doğalga zyatakları ile türkiye devre dışı bırakılabilecekti. Aynı KKTC de istedikleri gibi... NATO devletleri geçmişin igalci güçleridir. aşağıda s300 demiş :D yahı senın hava gücün eriyor, vermiyorlar uçak vb. ne yapacaksın f35 düşüreek caydıracak s400 sistemi alacaksın geçici sürede olsa. rusya bınlerce nato uçağını s400  sistemleri ile caydırıyor,  her bir uçağa uçak gücü yok. Türkiye menfaati nato menfaatinden daha önemli

  • Bik17 Şubat 2024 16:13

    Hiçbir NATO ülkesi üyeliği sürecinde Rus füzesi almadı. Yunanistan( Helen Cumhuriyeti) NATO'nun askeri kanadından çıktığında S-300 aldı ve 12 Eylül 1980 darbecisi  K.Evren',nin onayıyla yeniden NATO'ya alındı.

  • azmi18 Şubat 2024 21:02

    Rogers'in  sözüne güvenirsen...

  • ALİ KODUŞ17 Şubat 2024 17:51

    Haydi ordan hadsizlik yapma.Diğer hükümetler yunanistan ı Nato ya almayınca içimizdeki abd adamlarına ihtilali yaptırdı.Kenan Evren de abd ne dedi ise onu yaptı.sonunda rezil hüsran olup hepside öldüler.

  • Baran17 Şubat 2024 12:35

    Nato, Komünist yayılmacılığına yani Sovyet Rusya sı ve Çin e karşı kurulmuş bu ülkeleri baskı altına laıp mankurt haline getirmiştri. Rusya dahil Bulgaristan Macaristan Çek vs. henüz yeni yeni kendine gelmeye başlamıştır. Ancak Nato  2000 li yıllardan itibaren İngiltere derin devletinin emrinde bambaşka yapılanmalar girmiş alenen insan düşmanlığını ilan etmiştir.  Artık Komünizm Faşizm Kapitalizm ve Emperyalizm bütün bu kavramları bünyesinde birleştirip bir nevi ilahlığını ilan etmeye çalışan bir gurup var. Tabi Allah ın da bir hesabı var.