E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaTolga Koyuncu: Bu seviyeler iyi getiri sağlar---

Tolga Koyuncu: Bu seviyeler iyi getiri sağlar

Tolga Koyuncu: Bu seviyeler iyi getiri sağlar
01 Ağustos 2018 - 16:00 borsagundem.com

HSBC Yatırım Genel Müdürü Koyuncu, "Yeni hükümetin politikalarına bağlı olarak bu seviyelerden alınacak pozisyonlar, iyi getiri sağlayacaktır" diyor. Koyuncu, hisse, dolar ve TL mevduattan oluşan dengeli bir portföy öneriyor

Dünyada parasal genişlemenin sonuna gelinmesi ve sıkılaştırma hamleleri, ticaret savaşları, gelişmekte olan piyasalar açısından zorlu bir yıl yaşanmasına neden oluyor. Türkiye piyasaları da bundan nasibini alıyor. Zayıflayan Türk Lirası ile birlikte baktığımızda, yabancı yatırımcının Borsa İstanbul tarafında yıl başından 13 Temmuz’a kadar olan sürede TCMB verilerine göre net 1 milyar 33 milyon, dolar satıcı olduğunu gördük. Yine İç Borçlanma Senetleri tarafında ise faiz oranlarının yükseliş eğiliminde olmasıyla birlikte alıcı tarafta hareket ediyorlar. Piyasalar, seçimlerden sonra yeni hükümetin politikalarına odaklanmış durumda. Geçen ayki toplantıda piyasa beklentilerinin aksine faiz artırımına gitmeyen Merkez Bankası’nın bundan sonraki hamleleri de yakından izlenecek. Capital’den Talip Yılmaz, özellikle yabancı yatırımcılar ağırlıklı işlemleri ile piyasanın önde gelen aracı kuramlarından biri olan HSBC Yatırım’ın genel müdürü Tolga Koyuncu ile bundan sonraki piyasa beklentilerini ve yatırım stratejilerini konuştu. Yabancı yatırımcıların da beklentisinin ‘fiyat istikrarı’ olduğunu söyleyen Koyuncu, “Ekonomi politikalarına bağlı olarak bu sürecin kısa sürede aşılacağına inanıyorum. Bu seviyelerden yatırım, ileride iyi getiriler sağlayacaktır” diyor. Koyuncu’nun Piyasa beklentisi ve önerileri şöyle:

-Nasıl bir yedi ay geçirdik? Piyasalarda ana trendleri neler belirledi?

-Gelişmekte olan piyasalar için zor bir yıl oluyor. Çeşitli varlık sınıflarında satış baskıları ve makroekonomik politikalarda belirsizliklerin olduğu bir 2018 yılı geçiriyoruz. Yurt içinde seçimler ve seçim sonrası oluşacak ekonomik politikalar gündemde yer aldı. Zayıflayan Türk Lirası (TL) ve yükselen enflasyon, makro görünümümüzü olumsuz etkiledi. Küresel duruma baktığımızda ise Amerika Birleşik Devletleri tarafından başlatılan ticaret savaşlarının dünya genelinde büyümeyi olumsuz yönde etkileme olasılığı ortaya çıktı. Diğer yandan Orta Doğu’daki siyasi gerilimler petrol fiyatlarını yükseltip enflasyon üretme tehdidi yarattı.

-Piyasalar, özellikle de yabancı yatırımcılar yeni ekonomi yönetiminden neler bekliyor? Öncelikle hangi konular ele alınmalı?

-Yabancı yatırımcıların beklentileri aslında Türk yatırımcılardan farklı değil. Cari açık ve enflasyonun düşürülerek fiyat istikrarının sağlanmasını istiyorlar. Dolayısıyla da borçlu özel sektörün finansal giderlerini kontrol altına alarak faaliyet kârlarını sermaye büyümesi için kullanabilecekleri ekonomik platformun oluşmasını bekliyorlar. Bu anlamda öncelikli ele alınması gereken konunun, makroekonomik dengelerin daha yönetilebilir bir seviyeye getirilmesi olduğunu düşünüyorum.

-Yılın ikinci yarısında piyasaların yönünü belirleyecek ana gündem maddeleri neler olacak?

-Yılın ikinci yarısında piyasaların yönünü belirleyecek ana etmen; yurt içinde yeni ekonomi yönetimimizin uygulayacağı program ve piyasalarla iletişimi olacak. Yurt dışında ise Amerika’da faiz artırımları ile 2019 yılı için oluşacak küresel büyümeyle enflasyon beklentileri, ana gündem maddelerini oluşturacak. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın belirttiği gibi fiyat istikrarı ile büyümeyi belirli bir dengede götürmek, artan turizm gelirlerinin bütçeye katkısını olumlu değerlendirmek, Hazine borçlanmaları ve kamu kesimi harcamalarını kontrol altında tutup gelir üretici politikaların belirlenmesi, diğer gündem maddeleri...

-Yılın kalanında borsa nasıl bir seyir izler? Endeks, 90.000’lere geldi, iskonto arttı. Buralardan hisse alımı yapılmalı mı?

-Borsada şirket değerlemelerinin tarihi düşük seviyelerde olduğu, olumsuz beklentilerin fiyatlandığı bir dönemden geçiyoruz. Endeks altı seviyeleri test etti. Yükselen faizlerin ve değer kaybeden Türk Lirası’nın, şirket kârları ve değerlemeleri üzerinde olumsuz etkisi oluyor. Ayrıca artan maliyet baskılarını satış fiyatlarına yansıtmak isteyen şirketler, bu sefer de ciro düşüş riskleriyle karşılaşıyor. Ben Türkiye özel sektörünün ve bankacılık sisteminin, uzun vade için düzenli faaliyet kârları üretebileceği yapıda olduğuna ve bu zor dönemlerin kısa sürede aşılacağına inanıyorum. Bu seviyelerden borsada yatırım yapanların ileride kârlı getiriler göreceklerini düşünüyorum.

-Yabancı yatırımcılar satış ağırlıklı işlemler yapıyor, tekrar alışa dönerler mi?

-Yabancı yatırımcıların tavırlarının, Türk yatırımcılardan farkını yatırım yapabilecekleri ülke ve varlıkların çok daha çeşitli olması ve yatırım planlarını mikro-makroekonomik verilerin kuvvetli olduğu piyasalara yönlendirmesi şeklinde özetleyebiliriz. Yeni ekonomi yönetimimizin doğru maliye ve para politikalarıyla kur dengelenmesi, enflasyonun tekrar tek haneli seviyelere gelmesi beklentisi oluştukça, yabancı yatırımcıların geleceğine inanıyorum. Bu bahsettiğim gelişmeler, kurda biraz toparlama ve borsada hızlı alımları beraberinde getirecektir. Bu arada şunu da belirtmekte fayda var ki, dünyada en çok fon birikiminin olduğu bölgeler Avrupa ve Kuzey Amerika. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelere yatırımlar da en çok bu ülkelerden gelen fonlarla belirleniyor. Türkiye olarak, Batılı yatırımcıları çekecek platform ve iletişim ortamını kurmamız, bunları bize getirecektir.

-MB, geçen ay faizi sabit tuttu. Döviz tarafında ve gösterge faizde beklentiniz nedir?

-Türkiye yıllarca yüzde 1 veya 2 reel faizle kısa ve uzun vadede çok rahat borçlanabilen bir ülke oldu. Şu an enflasyonun yüzde 15 bile olacağını varsaysak, cari faiz oranları yüksek reel faize denk geliyor. Ben kurda dengelenme ve enflasyon beklentilerinde düşüşle beraber, reel faizlerin ve gösterge faizin tekrar düşeceğine inanıyorum. Kurda dengelenme ise piyasalara verilecek güven ortamı, turizmin

desteklenmesi, net sermaye akımlarının tekrar dönmesi ve yabancı yatırımcıların tekrar doğrudan yatırımlarını artırmasıyla mümkün. Bu ortamda dolar, TL mevduat ve hisse senedinden oluşan dengeli bir portföy dağılımı öneriyoruz.

HSBC YATIRIM IN EN BEĞENDİĞİ ŞİRKETLER

Akbank (Hedef Fiyat: 9,50 TL): Akbank’ın güçlü sermaye pozisyonu ve yüksek karşılıklarının olası ekonomik dalgalanmaları rakiplerine göre daha kolay yönetmesini sağlayacağını öngörüyoruz. Ayrıca bankanın görece düşük kısa vadeli dış borcu ve TL aktif ve pasifler arasındaki vade uyumsuzluğunun, net faiz marjını rakiplerine göre daha İyi yönetmesini sağlayacağını düşünüyoruz.

Enerjisa (Hedef Fiyat: 9,50 TL): Defansif yapısı, bilançosunda kur riski taşımaması ve dağıtım tarafında yüksek enflasyondan faydalanacak olması nedeniyle beğeniyoruz. Büyük ölçüde öngörülebilir kârlılık, destekleyici enerji mevzuatı ve yüzde 8 civarındaki nakit temettü potansiyelini cazip buluyoruz.

Arçelik (Hedef Fiyat: 21,40 TL): Yükselen faiz oranları ve finansman maliyetleri gibi olumsuzlukların, Arçelik’in değerlemesine yansıdığına ve mevcut hisse fiyatının Türkiye’nin en global şirketlerinden birine uzun vadeli yatırım için fırsat yarattığına inanıyoruz. Şirketin yurt dışı atılımlarının (Hindistan, Pakistan, Asya) önümüzdeki yıllarda kârlılığa ve değerlemeye olumlu katkı yapmasını bekliyoruz.

Yapı Kredi (Hedef Fiyat: 3,00 TL): Bedelli sermaye artırımından gelen 4,1 milyar TL fonun para piyasasında değerlendirileceğini varsayarsak, Yapı Kredi’nin net faiz marjına 20bps olumlu etkisi olabilir. Bunun henüz net kâr beklentilerine yansımadığını düşünüyoruz. Bu sebeple halka açık bankalar arasında en iyi net kar büyümesinin Yapı Kredi’de olmasını bekliyoruz.

Migros (Hedef Fiyat: 28,00 TL): Gıda perakendesinde satın almalarda başrolü oynayan Migros, rekabetçi fiyatlarıyla iskonto mağazalarından pay alırken aynı zamanda yüksek ürün çeşitliliği ile müşteri trafiğinde güçlü büyüme sağladı. TL’deki zayıflık nedeniyle geri kalan hissenin, gerek operasyonel kârlılıktaki hızlı büyümeye gerekse de TL’de olası bir istikrar ortamına olumlu tepki vereceğini düşünüyoruz.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Bika02 Ağustos 2018 00:36

    KY'ler bu hisselerde para kazanamaz, ya döviz alsın ya da faizde tutsun. Son 5 yılda döviz tutanlar enflasyonu yendi , banka hissesi ve migros alanlar çok zarar etti. Düşük sermayeli ve döviz fazlası olan kârlı şirketler KY'lere kazandırır.

  • Hayrullah01 Ağustos 2018 23:37

    Sayın Tolga bey her gün ayrı bir entrika zor zor

  • Okie Dokie01 Ağustos 2018 16:50

    Bu beş hisseyi alan parasını kaybeder. Takasta en çok HSBC elinde var. Satacak adam arıyorlar demek ki.