Rusya yaptırımları altına mı yarayacak?

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Rusya’nın Ukrayna’yı hisse senetleri ve tahvil yatırımlarıyla birlikte altın yatırımlarını da düşünen yatırımcılar için yeni bir argüman oluşturdu. MarketWatch yazarı Brett Arends’e göre söz konusu argüman Rusya Parlamentosu Başkanı Pavel Zavalny’den geliyor.

Zavalny geçen hafta, Ukrayna'nın işgali sonrasında Rusya'ya uygulanan tüm ekonomik ve mali yaptırımlar hakkında konuştu. Zavalny’nin açıklamalarının büyük bir kısmı, Rusya'nın yaptırımlara karşı uluslararası ticarette ABD Doları’ndan Bitcoin’e geçerek yanıt verebileceğini imasını taşıyordu. Ancak konuşma kayıtları incelendiğinde önemli bir nokta dikkat çekiyor. Zavalny Bitcoin'i sadece başka bir para birimi ve çok sayıda işlem seçeneklerine eklenecek yöntemlerden yalnızca biri olarak nitelendiriyor.

Kripto para birimlerinin yüksek volatilitesi, manipülasyonlara açık olması ve küresel çapta enerji kriziyle karşı karşıya olması Arends’e göre Bitcoin’in iyi bir seçenek olmadığını gösteriyor. Ayrıca Bitcoin işlemlerde gizlilik garantisi de sunmuyor. Zira Batılı kurumlar blockchain işlemlerini takip edebiliyor ve geçmişteki siber saldırı örneklerinde de görüldüğü gibi Bitcoin’le ödenen fidyeleri dahi geri alabiliyor.

Borsa yazarına göre Zavalny’nin işaret ettiği ana nokta çoğunlukla göz ardı edilmiş durumda. Rusya Parlamentosu Başkanı açıklamasında petrol, doğalgaz veya Rusya’nın ürettiği herhangi bir kaynağı satın almak isteyen ülkelerini “sert para birimleriyle” ödemesini öneriyor ve Rusya için bu para biriminin “altın” olduğunu belirtiyor. Zavalny ayrıca ulusal para birimi seçeneğini de sunuyor. Parlamento Başkanı “Ya da bizim için uygun olan para birimiyle ödeyin. Bu bizim ulusal para birimimizdir” ifadelerine yer veriyor.

Diğer bir deyişle Rusya diğer devletlerin ulusal para birimlerini (yuan, lira, ruble) veya ‘sert para birimi’ olarak dolar yerine altını kabul ediyor.

Zavalny, "Dolar bizim için bir ödeme aracı olmaktan çıktı, bizim için tüm önemini kaybetti," diye ekledi ve doların “şeker ambalajlarından" farkının kalmadığını söyledi.

Arends’e göre Zavalny’nin bu açıklamaları hiçbir şey ifade etmeyebilir. Ancak ileriye dönük çok önemli bir durumu da işaret ediyor olabilir. Özellikle de Rusya’yı, Çin, Hindistan ve ABD Doları’nın rezerv para birimi olarak tekel kabul edilmesinden rahatsız olan birçok ülke bu modeli benimserse tablo gelecekte oldukça değişebilir.

Söz konusu durum altının uzun vadeli bir yatırım tercihi olarak portföylerde bulunmasının değerini artırıyor. Ancak Arends’e göre bu düşünce sadece altının değerinin yükselmesinin garanti olduğundan ya da böyle bir ihtimal olduğundan kaynaklanmıyor. Borsa yazarına göre bu yatırım tercihi Batı’da her şeyin kötüye gitmesi ihtimalini yansıtıyor. Zira tıpkı jeopolitik ya da finansal krizler sırasında olduğu gibi Batılı olmayan devletler ABD’nin finansal hegemonyasına ve dolara karşı gelmek isteyebilir.

Çin bazı ölçütlere göre dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülke. Dünya nüfusunun yarısından fazlası Asya’da yaşıyor. Borsa yazarına göre bu ülkeler kendi aralarında ticaret gerçekleştirirken ABD’ye ödeme yapmamayı tercih edebilirler.

Yıl başından bu yana altın ve diğer emtialar yükseliş gösterdi. Buna karşın küresel borsalarda büyük ve küçük hisse senetleri, emeklilik yatırımları ve devlet tahvilleri ise düşüşe geçti.

Arends altın konusunda şüpheci olduğunu belirtiyor. Altın yatırımlarını ne fanatik olarak destekliyor ne de tümüyle inkar ediyor. Ancak borsa yazarına göre altının kullanım alanları olduğuna dair herhangi bir şüphe yok. Altın tamamen özel bir ödeme aracı. SWIFT veya başka bir bankacılık sisteminden tamamen bağımsız. Son dönemde kripto para birimlerinin yükselişine karşın altın herhangi bir ülke tarafından kontrol edilmiyor ve yaygın bir biçimde uluslararası ödeme aracı olarak kullanılabiliyor.

Arends Rusya’nın işgal öncesinde tüm dolar rezervlerini altına çevirmesi durumunda uygulanan yaptırımların etkisinin büyük ölçüde kırılmış olacağını söyledi. Zira Batı'nın bir şekilde "Rus altınına" yaptırım uygulayabileceğine dair bazı “komik” önerilere karşın, borsa yazarına göre altının kimliğini, uyruğunu veya kökenini anlayabilmenin hiçbir yol yoktur. Zira nereye ait olursa olsun tüm altın sikkeler eritildiklerinde külçe altına çevrilebilir.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre altın endüstrisinin ticaret birliği olan Dünya Altın Konseyi'nin verilerine göre, dünyadaki altın stoku mevcut fiyatlarla yaklaşık 13 trilyon dolar değerinde. Bu rakam dünyadaki tüm Bitcoinlerin kabaca değerinin yaklaşık 16 katı. Eğer altın ABD Doları’na karşı yeniden bir rezerv para birimine dönüşmeye başlarsa, değerine ve fiyatına ne olacağını ise kimse bilemez. Doların dünya çapındaki değeri ise 37 trilyon dolar civarında.

Mevcut fiyatlarla altının günlük işlem hacmi ise yaklaşık 160 milyar dolar. Söz konusu rakam Bitcoin piyasasının altın karşısındaki küçüklüğünü vurguluyor. Arends’e göre yatırımcıların tüm yatırımlarını altına geçirmesi doğru bir tercih değil. Ancak borsa uzmanı altının son dönemde bir para birimi olarak yükselişiyle portföylerdeki yerini sağlamlaştırdığını belirtiyor.

Altında gözler müzakerelerde

Avrupa'da gaz fiyatları yükselişini sürdürüyor

Rusya, eurobond kupon ödemesini gerçekleştirdi

Bakır ve nikel düştü

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.