Ana SayfaPiyasaEkonomide yeni yol haritası ve yeni hafta ---

Ekonomide yeni yol haritası ve yeni hafta

2 / 2
Ekonomide yeni yol haritası ve yeni hafta
08 Temmuz 2018 - 10:47 www.borsagundem.com

TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ YOĞUN

ENVER ERKAN – GCM / ARAŞTIRMA UZMANI 

USDTRY

Türkiye’nin yeni bir döneme başladığı ve modern tarihinin en önemli seçimi olarak görülen Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimi sonrasında USDTRY kuru fiyatlamasında belirli bölgeler içerisindeki dalgalı seyir dikkat çekmektedir. Seçim belirsizliğinin ortadan kalkması sonrasında gözler yeni kabine içerisinde ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği ve bu süreçte de maliye ve para politikası adımlarının yakın gündemde USDTRY kuru için önem arz ettiğini söyleyebiliriz.

  Türkiye tarafında yoğun gündem maddeleri öne çıkacaktır; 

• 9 Temmuz Sayın Cumhurbaşkanımız Yemin Töreni

• 9 Temmuz Yeni Kabine Açıklanması

• 9 Temmuz 5 Yıllık Tahvil İhalesi

• 10 Temmuz 2ve 10 Yıllık Tahvil İhaleleri

• 11 – 12 Temmuz NATO Zirvesi

• 13 Temmuz Fitch Ülke Not Değerlendirmesi

  Türk varlıklarında seçim sonrası belirsizliğin ortadan kalkması ile pozitif ayrışmasına devam etmektedir. Türk Lirası seçim dönemi sonrasında %1,55 değer kazanmıştır. 

  USDTRY kuru 4,45 – 4,48 bölgesi üzerinde kalmayı sürdürürse 4,64 başta olmak üzere 4,6875 ve kanal üst noktası 4,7450 – 4,7750 bölgesine doğru trend yönlü fiyatlama davranışına devam etmek isteyebilir. 

  Alternatif olarak Türk Lirasının gelişen ülke para birimleri arasında ayrışması ve Dolar karşısındaki güçlü seyrine devam ederek tarihi zirve 4,9253 seviyesi sonrasında çeşitli müdahalelere rağmen bir türlü kırılamayan 4,45 – 4,48 bölgesi altına sarkması durumunda ise USDTRY kurunda negatif beklenti daha istekli bir fiyatlama davranışına dönüşmek isteyebilir. 

  FAİZ VE BORSA 

 Faizlerimizde artan yukarı yönlü baskı, özellikle de beklenenin çok üzerinde gerçekleşen Haziran ayı enflasyon oranları ile beraber belirginleşmiştir. %15,4 düzeyine çok hızlı bir şekilde yükselen enflasyonda hem gerçekleşme oldukça kötü, hem de ileriye dönük beklentilerde ciddi bozulma var. Beklenen enflasyon seviyelerinin yıl sonu için %14-15 bandına kaymış olması, bu bakımdan faizlerde tüm vadelerde gözlenen yukarı yönlü hareketi etkileyen faktörlerin en başında geliyor. Yurtiçinde ekonomik reformların uygulanmasına ilişkin belirsizlikler sürerken bir yandan da Hazine’nin açıklamış olduğu yüklü borçlanma programı faizler üzerinde yukarı yönlü baskı kurmaya devam edebilir. 24 Temmuz PPK’sında TCMB’nin alacağı kararlar çok önemli, son enflasyon gerçekleşmelerinden sonra Merkez Bankası’nın üzerindeki faiz artırım baskıları artacak ve piyasa Merkez’in bu konuda ne yapıp ne yapamayacağını görmek isteyecektir. Yüksek enflasyon, yüksek cari işlemler açığı ve yüksek Hazine borçlanması çerçevesinde talep edilen reel faiz, kısa vadeli dış finansman ihtiyacının artması ve Hazine’nin borçlanma gereksinimleri faizlerde yukarı yönlü baskının devam etmesine yol açabilir. ABD’de büyüme ve enflasyondaki olumlu görünüm çerçevesinde geniş vadede artma eğiliminde olan tahvil faizleri de, bizde tahvillerde değer kaybının ve faizlerde yukarı baskının etkin kalmaya devam etmesine neden olabilir.  

  Türk varlıklarında seçim sonrası belirsizliğin ortadan kalkması ile pozitif ayrışmasına devam etmektedir. Dolayısıyla borsa performansının artmasında seçim sonrası belirsizliğinin kalkması birinci madde... Borsa İstanbul emsallerine göre iskontolu işlem görmekteydi ve bir yerden, özellikle de seçim belirsizliğinin kalkmasından sonra %60'lık ucuzluk faktörü de devreye girdi. Şirket karlarında önemli bir bozulma yok. Ancak bu bir temel düzelmeden kaynaklı bir hareketlenme değil, teknik olarak fiyatın tetiklediği bir hareket, bu alımların devamı için bundan önceki satışa neden olan temel dinamikler enflasyon, cari açık, Hazine borçlanması, 2 ve 10 yıllık tahvil faizlerinde kalıcı iyileşmelerin devreye girmesi gereklidir. Büyüme hikayesi hala güçlü olarak devam etmektedir ve diğer temel faktörlerin de buna destek vermesi gerekir. Bu konuda, özellikle Kabine açıklamasından sonra ekonomi yönetiminin icraatleri yatırımcının ana odak noktası olarak izlenecektir. 

  Borsa İstanbul 100 endeksi 100bin psikolojik sınırına yaklaşırken, kırması durumunda algı ve trend değişimi devreye girebilir. 100bin seviyesi üzerinde 102500 direnç seviyesi takip edilebilir. Aşağı yönde 98500 ve 96500 destekleri önemli olabilir. 

  EURUSD 

Ticaret savaşlarında ABD ve Çin arasında alınan karşılıklı aksiyonlar orta-uzun dönemde büyüme dinamiklerine ciddi hasar vereceği gibi piyasa katılımcılarının algı ve fiyat dinamiklerinde belirsizliğe yol açmaktadır. Ticarete savaşlarının tek bir gerçeği vardır kazanan kimsenin olmayacağıdır. Ekonomi dinamiklerinde ABD ekonomisinden devam eden ılımlı büyüme ve güçlü istihdam artışları referansında Fed’in kademeli/temkinli/veri odaklı faiz artırım süreci olacağına tamamen Trump kaynaklı risk algısı fiyatlanmaktadır. 

  ABD tarafında büyüme ve istihdam sonrasında en önemli maddelerden biri olan enflasyon verisini takip edeceğiz. Beklentilerden iyi gelebilecek enflasyon verisi Dolar temasında güçlenmeye aksi veri gerçekleşmesi ise zayıflığa işaret edebilir. 

  Haziran ayındaki ABD ve Avrupa Merkez Bankası toplantıları ve Başkan Powell ve Draghi’nin piyasaya verdiği mesajlar sonrasında EURUSD paritesinin teorik 1,1510 / psikolojik 1,15 üzerinde kalma çabası, 1,15 – 1,20 bandının gündemde yer almasına imkan tanımıştır. Özellikle de bu süreçte Dolar endeksinin 16 Temmuz 2017 tarihinden itibaren geçilemeyen ve son dört haftadır baskı gördüğü 95,10 seviyesi altında kalması, EURUSD paritesine yönelik 1,15 – 1,20 bandı beklentisini desteklemektedir. 

  EURUSD paritesi tepki alımı düşüncesine devam etmek istiyorsa, Dolar endeksinin 95,10 altındaki seyrine ilaveten paritenin de teorik 1,1510 / psikolojik 1,15 seviyesi üzerinde hareketlerini sürdürmelidir. Bu düşünce yapısı ile 1,1720 başta olmak üzere 1,1850 ve 1,1960 seviyeleri olası tepki düşüncesinde gündemde yer almak isteyebilir. 

  EURUSD paritesi tepki alımı düşüncesine son vermek istiyorsa, 1,1960 – 1,1930 bölgesinden ya da ilgili bölge yakınından gerçekleşecek olası dönüşe ihtiyaç vardır. Ancak bu şartla 1,1620 ve teorik 1,1510 / psikolojik 1,15 seviyesine doğru trend yönlü fiyatlama davranışı izlenebilir. 

  ALTIN 

Kıymetli maden bu yılın zirve noktası olarak kaydettiğimiz 1366 dolar seviyesine ulaşması sonrasında başlattığı negatif fiyatlama davranışını 1307 / 1308 bölgesi altına sarkıtması sonrasında hızlandırdı ve orta – uzun dönemli olarak önemli trend bölgelerine yaklaştırdı. 

  2015 Aralık tarihinden itibaren etkisini sürdüren yükseliş trendi ve ilgili trendin güncel alt bölgesini temsil eden 1238 – 1255 bölgesine yaklaşan Ons Altın, yeni dönemde ilgili bölge üzerinde bu yılın zirvesine doğru trend adımına devam mı edecek yoksa uzun zamandır etkisini sürdüren yükseliş trendine son mu verecek sorusuna cevap aradığımız bir süreçte Ons Altın fiyatının 1238 dolar desteğinden gerçekleştirdiği dönüş, orta – uzun vadeli trend takipçilerinin iştahını kabartabilir. Ancak bu iştah tek başına yeterli değildir. Mevcut görünümün teyit kazanabilmesi içinde bazı destekleyici faktörlere ihtiyaç vardır. Bu sebeple de yeni hafta görünümünde bu teyit alınacak mı yoksa kıymetli maden mevcut trendine son mu verecek sorusuna cevap arayacağız. 

  Ons Altın’ın trend yönlü görünümüne devam edebilmesi için, 1238 – 1255 bölgesi üzerindeki seyrine devam etmesi gerekmektedir. Ayrıca bu süreçte trend görünümünün devam ettiğini daha net bir şekilde izleyebilmek adına da 1280 üzerindeki kalıcı hareketlere ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Alternatif olarak da mevcut trendin sona ermesi içinse 1238 – 1255 bölgesi altında haftayı kapatması gerekmektedir. 

  Yeni haftayı günlük grafikte değerlendirdiğimizde ise, 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren etkisini sürdüren yükseliş trendinin aşağı yönlü kırıldığını izlemekteyiz. Bu sebeple de yeni negatif trend görünümü 1289 bariyeri altında devam etmek isteyebilir. Böyle bir trend değişikliğinde 1245 başta olmak üzere 1233 ve 1220 destekleri gündemde yer alabilir. 

  PETROL 

ABD’de hafta içerisinde açıklanan stok rakamlarının yanı sıra, ABD – Çin ticaret savaşına ilişkin yeni gelişmeler fiyatlamalar üzerinde önemli ölçüde hissedildi. Amerikan Petrol Enstitüsü stoklarda düşüş açıklarken bu durum petrol fiyatlarını yukarı çekmeye devam etti. Haftanın ikinci yarısında ise ABD Enerji Bilgi Dairesi’nin açıkladığı stok rakamları artışı işaret ederken, ABD – Çin gerilimi fiyatların düşmesine yol açan diğer faktör oldu. 

  Önümüzdeki hafta benzer başlıkların petrol fiyatlarında etkili olması beklenebilir. Bu nedenle stok rakamları ve ABD – Çin ticaret savaşına ilişkin başlıklar yakından izlenecek. 

  Ham petrolde önümüzdeki süreçte fiyatlamalar, 69,40 – 71,50 bölgesi ve üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş beklentisi ön planda olabilir. Gerçekleşebilecek yükselişlerde 74,50 ve 76 seviyeleri hedeflenebilir. Bu seviyeler sonrasında 78 seviyesi gündeme gelebilir. Olası düşüşler 69,40 – 71,50 bölgesi ve üzerinde sınırlandığı müddetçe yeni yükseliş potansiyeli oluşabilir. Dolayısıyla düşüş isteğinin bu aşamadan itibaren etkin kalabilmesi için 69,40 seviyesi altındaki seyri görmek gerekebilir. Bu durumda 67,20 seviyesi gündeme gelebilir. 

  Brent petrolde önümüzdeki süreçte fiyatlamalar, desteklediği 71,10 – 76 bölgesi üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş beklentisi ön planda olabilir. Gerçekleşebilecek yükselişlerde 78,50 seviyesi sonrasında 80,45 ve 83,50 seviyeleri hedeflenebilir. Olası düşüşler 71,10 – 76 bölgesi üzerinde sınırlandığı müddetçe yeni yükseliş potansiyeli oluşabilir. 76 seviyesi altındaki fiyatlama ve günlük kapanışlar, önemli bir düzeltme bölgesi olan bu alanda geri çekilme eğilimine neden olabilir. Düşüşün bu aşamadan itibaren ana beklenti haline gelebilmesi için ise 71,10 seviyesinin altındaki seyri ve günlük kapanışları görmek gerekebilir. 

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)