Aktif yatırımcının kaçta kaçı kazanıyor?

3 / 10

---

KURUMSAL MÜŞTERİ BEKLERKEN KAPALIÇARŞI’DAN ALTINCI, DÖVİZCİ GELDİ

-Türkiye’ye ne zaman geri döndünüz?

Ali Perşembe: Sonra Türkiye’de aracı kurum açmak için 1985 Nisan’ında Türkiye’ye geri döndüm. 25 yaşındayım o zaman. Tabi o zamanlar kime ‘future’ desem herkes ne anlatıyorsun diye yüzüme bakıyor. Düşünün o yıllarda SPK yok, İMKB yok. Sonunda Ankara’da müsteşarın biri acıdı bana ve “Ali’ciğim bak burası Türkiye, sen git ne açacaksan aç, biz eğer bir mahsur görürsek gelir, kapatırız” dedi. Allahtan böyle bir şey hiç olmadı. Ankara’dan döndüm ve Lamartin Caddesi’nde bir brokerlik ofis açtım. Hiç kurumsal müşterim olmadı ama Allah’ın şanslı kuluymuşum işler ikinci günden patladı. Ben kurumsal müşteriler beklerken bir baktım Kapalıçarşı’dan altıncı, dövizci geldi. Öyle patladı. Hiç müşteriye ihtiyacım yok her şey süper giderken, bir gazeteci arkadaşım, Hakan Feyyaz rahmetli Sakıp Sabancı’yla beraber geldi ve, “Sana pamuk oynatacağım” dedi. Oynadı da, 200 dolar kazandı. Arkasından da fotoğrafçılar boy boy fotoğraflarımızı çekti.  Ertesi gün gazete okuyorum, bir açtım, orta iki sayfadayız. Dünyam karardı. “Yandık” dedim. Bir Allah’ın kulu bile aramadı Ankara’dan biliyor musunuz? Sonra 90’lara doğru işler iyi giderken benim ofis iğrenç bir hale geldi. Orada bir grup tavla oynuyor, kimi çay içiyor, kimi viski…  Ne bileyim bahse girenler vs. İşin suyu çıktı açıkçası. “Yeter” dedim ve 1991’de kapattım ofisi.

-“Ofisi kapattım” dediniz, hayatınızı nasıl bir yön verdiniz sonra?

Ali Perşembe:  Eşim İngiliz.  1991’de İngiltere’ye gittik. 1 sene aylak aylak gezdikten sonra Dow Jones’da işe girdim. Biraz serbesttim orada, bütün dünyayı dolaşıyordum. Sonra 1994’de Dubai’ye geldim. Borsa ürünlerinin başındaydım. Hem de yeni projeler yaratma işindeydim. O çok fırsat oldu tabi. Yani bütün dünyayı öyle gezdim. 1997’de yeter dedim ve Türkiye’ye geri döndüm. 1997’den beri de eğitim, danışmanlık yapıyorum. Bakın bende 6-7 tane kitap projesi var ve hepsini aynı anda yazıyorum. Herhalde 1.500 yaşına kadar yaşamam lazım ki bu kitapları yazayım. Ama ilk olarak “Perşembenin Gelişi” o projeyi öne çektim. Daha geniş katılıma hitap etmek adına onu biraz finanstan çektim. Artık tercüme yapmıyorum.