Bu açıklama daha çok mevduat sahiplerinin bankalara hücumunu engellemeye, sistemin normal çalışmasını sağlamaya yönelik bir açıklamaydı. Artık sıradan hale gelmiş bir açıklama. Asıl Dubai Maliye Bakanlığından bir yetkili, sorunların merkezindeki Dubai World adlı şirketin Dubai hükümetinin bir parçası olmadığını, bu şirkete borç vermiş, bonolarını almış olanların, vermiş oldukları bu kararların sorumluluklarını taşımaları gerektiğini söylemiş. Son gelen bu açıklama piyasaların hiç de duymak istemediği tarzda açıklamaydı. Piyasa ne umuyordu? Nakheel ve Dubai World şirketlerinin yerine açıklama yapan Dubai Hükümetinin, bu açıklamayla 100 milyar doları aştığı konuşulan borçları zımni olarak üstlendiği düşünüldü. Son açıklama bunu yalanlıyordu. Diğer yandan Abu Dhabi ve BAE MBnın bir şekilde piyasalara girip bonoları cari piyasa değerinden ya da nominal değerinden alacağı umuluyordu. Ancak görünen o ki özellikle Abu Dhabi seçici davranacak. Dubainin burnu sürtülmeden yardımcı olmayacak, yardım için vereceği paraya karşılık ya ciddi teminat isteyecek, ya da Dubaideki malları ucuza kapatacak! Dubainin sorunu çok da yeni değil aslında. Lehmanın batışı sonrasındaki 3 ay Dubai adeta paralize olmuş. Yetkililer ne yapacaklarına karar verememişler. Orada çalışan yabancıların önemli kısmı ülkeyi terk etmeye başlamış. Ardından Duabinin iş modelinin hiçbir yere benzemediği, emirin ve ailesinin sağlam olduğu, kamu yatırımlarının devam edeceği açıklamasıyla çarklar ağır da olsa dönmeye başlamış. Metro, otoyollar ve en önemlisi 4 Ocakta açılacak dünyanın en yüksek binası Burj Dubainin inşaatına devam edilmiş. Yılın başında 10, bu ayın başında da 5 milyar dolarlık bono ihracı moralleri bir parça düzeltmiş. Soğuk duş gibi... Ancak son gelen 3.5 (faiziyle birlikte 4 milyar dolara yakın) sukuk bonosunun ödemesinin erteleneceği haberi piyasalarda soğuk duş etkisi yaptı. Anlaşılan sorun daha önceki aylarda olduğu gibi çadırda çözülememiş ki emirlikler arasındaki tartışma uluslararası platforma taşındı. Emirliklerden gelen açıklamalar aslında iki şey söylüyor: 1-Dubai Hükümeti, Dubai Worldde katıldığı sermaye kadar sorumlu olduğunu söylüyor. Şirketin sermayesi 100 dirhem, borcu 1.000 dirhemse hükümet, Sadece 100 dirhem kaybederim demeye getiriyor. Bu yaklaşım 3.5lik itfanın arkasındakilerin hepsini olumsuz etkileyecek. Durum ciddi boyutlarda ki Emir Maktum bunu göze almış. 2- BAE MB, bankalara borç vererek likidite sağlayacak, ancak doğrudan bir alım yapmayacak. Emlak fiyatları zaten yüzde 50 gerilemişken çıkan son krizde Abu Dhabi sizce Fiyatlar yeterince düştü, buradan mal alırım mı der, yoksa daha da düşmesini mi bekler? Etkisi ne olacak? Bunların hiçbiri Dubaiye borç vermiş bankalar için iyi haber değil. Özellikle de küresel krizde ciddi sarsıntı geçiren; henüz daha kendine gelememiş başta HSBC ve Standard Chartered olmak üzere Dubaiye ciddi miktarda borç vermiş İngiliz bankaları için...! Son 3 haftada art arda gelen Ukrayna, Yunanistan, Almanya (WestLB), Dubai haberlerinden sonra şimdi Sırada kim var sorusu soruluyor. Bankacılık ile reel sektör arasındaki kredi mekanizmasının sağlıklı bir şekilde çalışmadığının bir kez daha ortaya çıkması, Kriz bitti diyenleri neredeyse yalancı çıkarır gibiydi. Dün birçok hedge fon için yıl sonu olması hasebiyle kritik bir gündü. Asya piyasalarından başlayan iyimser bakış açısı; Avrupa ve ABD piyasalarının Dubaiyi metanetle karşılamalarına hatta göz ardı etmelerine yardımcı oldu. Zira onlar halen daha Dubai Hükümetinin 100 dirhem sermaye koyduğu şirketinin 1.000 dirhemlik borcunu üstleneceğini, BAE MBnın da bonoları alacağını varsayıyorlar. Böyle bir şey olmayacak! Yine de bunu kabul edene kadar değil Kasım ayını, yılı bile iyi bitirmek için ne gerekiyorsa yapılacaktır. Mart ayından bu yana bu denli çaba göstermişlerken, sırf Dubaide batacak 20-30 milyar dolarcık için, tüm bu başarıları bir kalemde silip atmak istemeyeceklerdir. Dubaiyi (de) sineye çekmek için ne gerekiyorsa yapacaklardır. Ne kadar görmemezliğe gelseler de bence bundan sonrası Dubaiden önce ve Dubaiden sonra diye anılabilir. Zira Dubai, bölge ülkeleri için bir iş modeliydi ve 25 Kasımdaki gelişmeler artık bu iş modelinin çöküşüydü. Yakın zamanda bu tarz riskli iş modelleri kolayca kredi bulamayacaklar. Moraller bozulabilir Bizim piyasalarımız da Dubai meselesini pas geçmeye çalışacaklardır. Özellikle bono tarafında moraller bozulacaktır. Faizlerde sınırlı bir yükseliş yaşanacaktır. İlk hedef 9.75, ardından da 10.40la çift haneli faizleri görebiliriz. Bu arada dolar/TL kurlarında da dramatik olmamakla beraber bir yükseliş yaşanacaktır. Bizim bayram tatilinde çalışan piyasalarda; panikle 1.5550ye kadar yükselen dolar kurları 1.51e kadar gerilese de yeniden 1.5250lere gelindi. Hafta içinde 1.5450 seviyesinin üzerinde bir kapanış olduğu sürece 1.51-1.54 bandı bu hafta içinde korunacaktır. Ancak 1.5450nin kapanış bazında aşılması 1.5650 seviyesini gündeme getirecektir. Bono tarafında moraller bozulabilir. Faiz ilk etapta 9.75i sonra da 10.40ı zorlar. Dövizde de dramatik olmamakla birlikte yükseliş olacak. 1.525 TLye gelen dolar bu hafta 1.545i sonrasında da 1.565i görebilir. ALİ AĞAOĞLU-VATAN
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.