E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYatırımcılara göre Fed faizleri yüksek tutacak---

Yatırımcılara göre Fed faizleri yüksek tutacak

Yatırımcılara göre Fed faizleri yüksek tutacak
12 Haziran 2023 - 15:38 borsagundem.com

Yatırımcılar, kurumsal açgözlülükten kaynaklanan enflasyon nedeniyle Fed’in faizleri yüksek tutacağına inanıyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Tüm gözler Fed’in bu ay vereceği faiz kararında. Piyasalar iyimser gözükse de yatırımcılar tedbirli olmak için yeteri kadar neden bulunduğunu düşünüyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, anketler, yatırımcıların, kurumsal açgözlülük kaynaklı yüksek seyreden enflasyon nedeniyle Fed’in faizleri düşürmeyeceği inancını doğruluyor.

Kurumsal kar marjlarındaki artış

Bloomberg’den Simon White’ın haberine göre, Bloomberg anketindeki yatırımcıların çoğuna göre, enflasyonu artırmaya yardımcı olan artan kâr marjları gerileyecek. Bloomberg'in profesyonel ve bireysel yatırımcılarla yaptığı son anket, yükselen şirket kârlarının enflasyon sorununun büyük bir bölümünü oluşturduğu yönünde. Enflasyonu dizginlemenin tek yolu ise faiz oranlarını yüksek tutmaktan geçiyor.

Markets Live Pulse anketine katılan 288 kişiden yaklaşık yüzde 90'ı, Atlantik'in her iki yakasındaki şirketlerin pandeminin başladığı 2020 yılından beri fiyatları kendi maliyetlerinin üzerinde artırdığını söylüyor. Neredeyse beş kişiden dördü ise sıkı para politikasının kâr odaklı enflasyonla mücadele etmenin doğru yolu olduğunda hemfikir.

Pandemiyle başladı

On yıllardır görülen en kötü enflasyon nöbetlerinden biri, bir açıklama arayışına yol açtı. Kopan tedarik zincirleri, büyük harcama yapan hükümetler ve artan ücretler, suçun bir kısmını omuzluyor. Ancak kurumsal kar marjlarındaki artış, dikkati hak eden ve şimdilerde fark edilmeye başlanan başka bir potansiyel neden olarak öne çıkıyor.

Marjlar ilk olarak pandeminin başladığı dönemde belirgin şekilde yükseldi ve o zamandan beri tarihsel olarak yüksek kalarak geleneğe meydan okudu. Bu durum, iki önemli soruyu gündeme getiriyor: Daha yüksek karlar enflasyonu sağlamlaştırmaya yardımcı oluyor mu ve eğer öyleyse, bu konuda ne yapılmalı? Bu, daha yüksek faiz oranlarının her duruma uyan tek yanıtı yerine, farklı türdeki fiyat baskılarının bunları ele almak için farklı araçlara ihtiyaç duyup duymadığına dair daha geniş bir tartışmanın parçası olma niteliği taşıyor.

MLIV Pulse anketi katılımcıları, büyük ölçüde merkez bankalarının parasal sıkılaştırmasının kâr odaklı fiyat artışlarına en uygun tepki olduğu görüşünü benimsiyor. Katılımcıların yaklaşık dörtte biri ise, fahiş fiyatlara karşı kurumlar vergisi oranlarının kullanılması ve daha katı tekel karşıtı kurallar da dahil olmak üzere alternatif çözümler önererek aynı fikirde olmadıklarını gösteriyor.

Çarpışma sıklığı

Ankete katılanların yaklaşık yüzde 67'si, perakende sektörünün pandemi sırasında en fırsatçı fiyatlandırmayı gördüğünü ifade ediyor. Enerji sektörü, oyların yaklaşık altıda biri ile ikinci sırada geliyor. Bu bulgular, insanların lüks ve pahalı ürünlere kıyasla temel tüketim mallarını daha sık satın aldıkları gerçeğini yansıtıyor. Bu nedenle fiyatlar yükseldiğinde bunu fark etme olasılıkları da daha yüksek oluyor. Bu durum ‘çarpışma sıklığı‘ olarak biliniyor.

ABD'de 70 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan kâr marjlarının genişlemesinin arkasında, pandeminin benzersiz koşulları, ciddi arz kısıtlamaları ve ardından teşviklerle beslenen benzeri görülmemiş bir talep patlaması yatıyor. Toplamda marjların Kovid'den önceki seviyelerine gerileyeceğini bekleyen çoğu katılımcıya göre, bunun kalıcı olması pek olası gözükmüyor. Böyle düşünenlerin oranı yüzde 53’ü buluyor.

Standart ekonomik teori, kar marjlarının ‘ortalamaya dönüş’ olduğunu, başka bir deyişle normal seviyelere geri çekilme eğiliminde olduğunu savunuyor. Buna göre teorisinin şu şekilde çalışması gerekiyor: Yüksek kârlı bir sektörün, artan rekabetin marjları düşürmeye zorlamasıyla yeni yatırımcıları çekmesi gerekiyor. Ancak gerçeklik kabaca bu kurala uymayı reddediyor. Pandemiden önce marjlar zaten yüksekken şimdi daha da yüksek seyrediyor.

Satıcı enflasyonu ve açgözlülük

Çeşitli teoriler bunun nedenini açıklamaya çalışıyor. Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde ekonomist olan Isabella Weber, ABD'deki son enflasyonun büyük kısmının, hakim firmaların fiyatları yükseltmek için tekelci konumlarından yararlanma yeteneklerinden kaynaklanan 'satıcı enflasyonu' olduğunu savunuyor. Weber darboğazların geçici tekel gücü yaratabileceğini ve bu durumun yalnızca kârı korumak için değil, aynı zamanda kârı artırmak için de fiyatları yükseltmeyi güvenli hale getirebileceğini belirtiyor.

UBS Baş Küresel Ekonomisti Paul Donovan, bundan ‘kâra dayalı enflasyon' olarak bahsediyor ve bunu şu şekilde tanımlıyor: “Şirketler kendi fiyatlarını gereğinden fazla yükseltmek için geniş tabanlı fiyat artışları kisvesini kullanıyor.” Halk dilinde ise bu fikir, ‘açgözlülük' olarak biliniyor.

Bununla birlikte, eğer firmalar kar marjlarını yükseltmek için tekellerden yararlanıyorsa, marjları çok fazla düşürmek istememeleri gerekiyor. Bu durumun gerçekleşmesi, kişinin zam aldıktan hemen sonra kendisine maaş kesintisi yapmak istemesine benzeyeceğinden, pek mümkün gözükmüyor.

Firmalar fiyat-hacim dengesini yeniden dengeledikçe marjlar yüksek seviyelerinden düşmeye başlıyor, ancak yine de Kovid öncesi yıllara göre önemli ölçüde yüksek kalıyor. Bunun, bazı hisse senetlerini desteklemeye devam etmesi ise muhtemel gözüküyor.

Kâr odaklı enflasyondan en çok hangi tür hisse senedinin yararlanacağı sorulduğunda, yanıt verenlerin neredeyse dörtte üçü güçlü fiyatlandırma gücüne sahip firmaları tercih ediyor. Buradaki mantık, tekellere veya oligopollere karşı yükselen bir tepki düzgün bir şekilde başlayana kadar, enflasyonist zemini en çok kullanabilecek şirketlere sahip olmanın en makul seçenek olduğu düşüncesine dayanıyor.

Uzun süreli ve yapışkan enflasyona yol açmıyor

Ankete katılanların çoğuna göre, nihai olarak ‘açgözlülük enflasyonu’nun uzun süreli ve yapışkan bir enflasyona yol açması ise pek olası gözükmüyor.

Katılımcıların sadece yüzde 10’u, ABD tüketici fiyatları enflasyonunun manşet oranının yüzde 2 civarındaki istikrarlı bir ortalamaya dönmesinin beş yıldan fazla süreceğini söylüyor. Yarıdan fazlası ise enflasyonun iki yıl içinde yüzde 2 seviyelerine geri döneceğini tahmin ediyor. Bu, mevcut iki yıllık başabaş oranı olan yaklaşık yüzde 2,1'e dayanan piyasa görüşüyle de uyumluluk sergiliyor.

Peki kâra dayalı enflasyonu durdurmak için özel olarak ne yapılabilir? Daha sıkı para politikasının doğru yanıt olduğuna inanmayan katılımcıların yüzde 24'ü bazı alternatif fikirler ortaya koyuyor.

Sık sık yapılan öneriler arasında, birleşmeler etrafında antitröst yasalarının daha iyi uygulanması ve rekabeti daha fazla teşvik etmeye yönelik diğer çabalar yer alıyor. Fiyat fahişliğinin tespit edildiği alanlarda potansiyel olarak beklenmedik ücretler de dahil olmak üzere daha yüksek kurumlar vergileri için destek de öne çıkan fikirler arasında yer alıyor.

Enflasyon, eşitsizliği şiddetlendirerek kızgınlığı besliyor. Pandemi dönemi tasarrufları tükendiğinde, bu kızgınlığın mantar gibi çoğalma potansiyeline sahip olması ve firmaların kârlı balayının muhtemelen çok daha zorlu ve düzenlenmiş bir gelecekle karşı karşıya kalması bekleniyor. Bu durumda, daha sıkı para politikasının, endişelerinin en küçüğü olması ise en yüksek olasılık olarak öne çıkıyor.

Fed Başkanı Powell şahinleri ikna edebilecek mi?

 

Fed, Haziran’da faiz artışına gidebilir

 

Fed faiz beklentileri tekrar gündemde

 

Küresel piyasalar için büyük risk: ‘Şahin’ duraklama

 

Piyasalarda, resesyon ve enflasyon ikilemi

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • borsacı12 Haziran 2023 20:10

    sagolsun bizim fed madeni liraları geçersiz hale getirdi yine parada bir katakulle düşünür sıfır atabilir başka bir tl olabilir yani bizim ekenomistimiz var .yeni tl  ile eski tl degilde son model tl denebilir.