E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaFaiz algısı bir an önce kırılmalı---

Faiz algısı bir an önce kırılmalı

Faiz algısı bir an önce kırılmalı
10 Ocak 2017 - 10:46 borsagundem.com

JCR Başkanı Orhan Ökmen "TL'nin direncini koruması için yatırımcılar nezdinde MB'nin faiz artırımına gidemeyeceği algısının bir an önce kırılması gerekir" dedi

JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, "TL'nin ABD doları karşısında direncini koruması için, yatırımcılar nezdinde Merkez Bankası'nın faiz artırımına gidemeyeceği algısının bir an önce kırılması gerekir" dedi.

Ökmen konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"TL'nin ABD doları karşısında direncini koruması için, yatırımcılar nezdinde Merkez Bankası'nın faiz artırımına gidemeyeceği algısının bir an önce kırılması gerekir: 2017 yılında FED faiz oranlarının
beklenenden daha hızlı yükseleceğine dair algılarla sermaye akımlarının yönünün gelişmiş ülkelere kayması, Dolar'ın diğer paralar karşısındaki değerini küresel düzeyde kademeli olarak artırması TL nin
kayıplarının dışsal nedenidir. Merkez Bankası'nın TL'nin değer kayıplarına karşın poltika faizlerini ekonomi dışı nedenlerle sabit tutması ve faiz artırımına gidemeyeceği algısı, sistem değişikliği
girişimlerinin ve siyasetin her alanındaki belirsizlik hali, OHAL'in yeniden uzatılmasının ekonomik ortam üzerinde yarattığı gerginlik, jeopolitik ve güvenlik sorunlarının devam etmesi TL nin dolar karşısındaki değerini içsel nedenler olarak güçlü bir şekilde aşağı yönlü baskılamaktadır.
Gelişmekte olan ülke paraları içerisinde ABD Doları karşısında en fazla değer kaybeden paranın Türk Lirası olması, para politikasındaki etkinsizlik ve iç siyasetin ürettiği risklerdir: Reel efektif döviz
kurunun 100 seviyesinin altına düşüşü, TL'nin reel olarak değer kaybettiğini ve Türkiye'nin fiyat düzeyinin dış ticaret yapılan diğer ülkelerin fiyat düzeylerine oranının giderek düştüğünü göstermektedir. Gelişmiş Ülkeler Bazlı "Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi (REK)"nun, Gelişmekte olan ülkeler bazlı "Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi (REK)"dan yukarıda olmasının nedenleri ise TL'nin göreceli olarak en çok değer kaybeden para olması, para politikasındaki etkinsizlik ve iç siyasetin ürettiği risklerdir. TL'nin değer kaybının oldukça önemli bir kısmı Merkez Bankası'nın müdahalesi, makro ihtiyatı tedbirler ve iç siyaset tarafından geri kazanılabilecek yapıda olması Türkiye ekonomisi için önemli bir yapısal avantajdır: 2003 yılından itibaren % 100 oranının altında olmak üzere düşebileceği en düşük değerine inen ve 2001 krizindeki değerine yaklaşan REK, TL'nin olağan üstü değersizleştiğini ve TCMB'nın mutlak müdahalesinin şart olduğunu göstermektedir. Gelişmiş ülkeler bazlı REK'in, Gelişmekte olan ülkeler bazlı REK'inden % 72 oranı civarında daha yukarıda oluşması, TL' deki değer kaybının önemli bir kısmının iç siyaset ve bağımsız para politikası tarafından çözebilecek bir problem olduğunu göstermektedir. Çözümü kendi kontrolünde olan bir ekonomik probleme sahip olma avantajı Türkiye için önemli bir ayrıcalıktır. Fiyat istikrarındaki ilave bozulmalar ve TL' nin değer kayıpları Türk Bankacılık Sektörünün varlık kalitesi üzerinde bozulmalara sebep olmakla birlikte, bu bozulmanın 2017 yılında bankacılık karlılık
göstergeleri, likidite olanakları ve sermayeleşme düzeyleri üzerinde yaratacağı etkilerin sistemik bir soruna dönüşme ihtimali bulunmamaktadır. Yeterli likidite olanakları, yüksek sermayeleşme düzeyi ve küresel ekonomilerle ulaşmış olduğu geniş yelpazeli entegrasyon seviyesi Türk Bankacılık sektörünün en önemli koruyucu tamponları olarak hala devam etmektedir."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)