E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiEnflasyon raporu Fed’in kararını etkileyecek mi?---

Enflasyon raporu Fed’in kararını etkileyecek mi?

Enflasyon raporu Fed’in kararını etkileyecek mi?
13 Ekim 2023 - 17:55 borsagundem.com

Enflasyon raporu radikal değişimlere işaret etmemiş olsa da Wall Street’te gelecek öngörüleri birbirinden çok farklı bir yelpazede seyrediyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de son açıklanan enflasyon raporu pek dramatik olmasa da Wall Street'in çılgınca değişen bir dizi yorumuna engel olamadı.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD’de geçen yıldan bu yana süren enflasyonla mücadele kimilerine göre çoktan kazanılmış bir zaferi işaret ederken kimileri ise temkinli davranmayı tercih ediyor. Son açıklanan enflasyon verileri büyük değişiklikleri işaret etmemiş olsa da uzmanlar, birbirinden farklı yorumlarla enflasyonun ve ekonomisinin geleceğine dair tahminlerden bulunuyor.

Enflasyon yapışkan mı?

Fortune’dan Will Daniel’ın haberine göre, en son enflasyon raporu Wall Street'in fikir birliği tahmininin biraz üzerinde geldi ve uzmanlar arasında beklenenden daha kalıcı tüketici fiyat artışları potansiyeli hakkındaki tartışmayı alevlendirdi. Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun paylaştığı verilere göre, tüketici fiyat endeksiyle ölçülen enflasyon Eylül ayında yüzde 0,4 ve bir yıl öncesine göre yüzde 3,7 oranında arttı. Bu, sırasıyla yüzde 0,3 ve yüzde 3,6'lık bir artışa ilişkin Wall Street’in konsensüs tahminiyle karşılaştırıldı.

Geride kalan 18 ay boyunca, Fed faiz oranlarındaki artışlarla enflasyonla mücadele ederken, ekonomistler rutin olarak ABD'ye yönelik en önemli tehditlerden birinin ‘yapışkan’ fiyat artışları olduğu konusunda uyarıda bulunuyor. Enflasyon, tüketicilerin ve işletmelerin sırtında bir yük gibi hareket ediyor ve çok uzun süre devam ettiğinde, Fed yetkililerini faiz oranlarını istihdamı öldürecek bir durgunluğun kaçınılmaz hale geldiği bir noktaya kadar faiz oranlarını yükseltmeye zorlayabiliyor.

Yüzde 2’ye değil yüzde 4’e yakınsıyor

2024'ün ilk yarısında ABD'yi resesyonun vuracağına inanan Citi'nin ABD baş ekonomisti Andrew Hollenhorst, paylaştığı notta, Eylül enflasyon raporunun bu tür bir yapışkan enflasyonun kanıtı olmasından korktuğunu açıklıyor.

Hollenhorst, “Bugünkü enflasyon raporu muhtemelen bu hafta başlarında faiz artırımlarının sona erebileceğine dair güçlü sinyaller veren Fed yetkilileri için endişeleri artırıyor. Yüzde 2'ye dönmek yerine, enflasyonun yüzde 4'e yakın sıkışıp kaldığına dair yeni kanıtlarımız var” diye yazıyor ve artan ipotek faizlerinin ev fiyatlarını beklendiği gibi düşürmemesi nedeniyle barınma enflasyonunun kalıcı olabileceği uyarısında bulundu.

Fed’in daha yapacak çok şeyi var

ABD'li ekonomist Stephen Juneau liderliğindeki Bank of America ekonomistleri ise, en son TÜFE raporunun Fed için endişe verici olduğunu, zira Fed'in resesyona yol açmadan enflasyonu dizginlemeyi amaçladığını savunuyor. Analistler, Eylül ayında enerji fiyatlarında yaşanan yüzde 1,5'lik artış ve öğrenim ücretleri ile barınma, ulaşım ve tıbbi hizmet maliyetleri gibi bileşenlerin bir karışımını içeren ‘yapışkan’ temel hizmet enflasyonu da dahil olmak üzere daha fazla faiz artırımı ihtiyacının göstergesi olabilecek kilit alanlara dikkat çekiyor.

Bank of America ekonomistleri, “Kısacası rapor bize yüzde 2 enflasyona giden yolun sorunsuz gitme ihtimalinin düşük olduğunu ve Fed'in çok az yerine çok fazla şey yapma yönünde hata yapmaya devam etmesi gerektiğini hatırlattı” diye yazıyor.

Elbette, ani savaşların, pandeminin ve teknolojik gelişmelerin en iyi tahmincileri bile şaşırttığı bu ekonomik kafa karışıklığı çağında tipik olarak olduğu gibi, en son enflasyon raporunun en önemli çıkarımı aslında kime sorduğunuza bağlı olarak değişiyor. Bazı uzmanlar, daha değişken gıda ve enerji fiyatlarını hariç tutan ve Fed tarafından daha yakından izlenen çekirdek enflasyonun, Eylül ayında Wall Street'in beklentilerini karşıladığını ve ay içinde yalnızca yüzde 0,3, bir önceki yıla göre ise yüzde 4,1 oranında arttığını belirtiyor.

İş gücü piyasası direncini yitiriyor

Şu anda BlackRock'un küresel sabit gelir CIO'su olarak görev yapan ve BlackRock küresel tahsis yatırım ekibinin başkanı olan Wall Street'in ağır toplarından Rick Rieder, birçok piyasa gözlemcisinin özellikle tüketicinin çoğunlukla değişken ve son zamanlarda olumsuz olan aylık hareketlerine odaklandığını, kendisinin ise daha çok uzun vadeli olumlu eğilime odaklanmış durumda olduğunu belirtiyor.

Rieder, yaptığı açıklamada, “Bütün bu heyecan, genel anlamda enflasyonun görünüşte kalıcı bir düşüş eğilimi gösterirken, aynı zamanda iş gücü piyasasının oldukça dirençli kaldığı gerçeğini yalanlıyor. Fed’in daha fazla veri beklediği ve yıl sonunda nihai bir faiz artırımı ihtimali bulunduğundan dolayı muhtemelen şimdilik beklemede kalacağını düşünüyoruz” diyor.

Daha iyimser bazı ekonomistler ise, konut piyasasının Fed'in faiz artırımlarının ağırlığı altında zorlanmasına rağmen Eylül ayındaki enflasyon artışının yarısını barınma maliyetlerinin oluşturduğuna dikkat çekiyor. Toplam TÜFE'nin kabaca üçte birini oluşturan barınma fiyatları endeksi geçen ay yüzde 0,6, bir yıl öncesine göre ise yüzde 7,2 oranında arttı.

Fed hedefi tutturuldu mu?

Yardeni Research'ün kurucusu ve diğer bir Wall Street efsanesi olan Ed Yardeni ise yaptığı açıklamada, “Eylül ayı enflasyon verilerinden barınma maliyetlerini hariç tutarsanız hem manşet hem de temel rakamların 12 aylık bazda sadece yüzde 2 oranında arttığını görürsünüz. Bu Fed’in hedefiyle örtüşüyor” diyor.

Peki neden barınma fiyatlarını enflasyon hesaplamasının dışında tutmak gerekiyor? Bazıları, Case-Shiller ABD Ulusal Konut Fiyat Endeksi'ne göre ev fiyatlarının Haziran 2022'den bu yana yüzde 1'den daha az artması nedeniyle, tüketici fiyat artışlarını ölçerken barınma kategorisine biraz indirim yapmanın mantıklı olduğunu savunuyor. Ancak Fed verilerine göre ABD şehirlerindeki kira fiyatları geçen Eylül ayından bu yana yüzde 7'den fazla arttı. Bu da bazı uzmanların genel barınma fiyatlarında hâlâ tutarlı bir artış görülebileceği konusunda endişe duymasına neden oluyor.

Yardeni, barınma ve enflasyonun nasıl seyredeceği konusundaki tartışmada boğaların kampına dahil oluyor ve şunları söylüyor: “Ücret enflasyonu daha kalıcı ama ılımlı. Kira enflasyonu daha istikrarlı ama aynı zamanda ılımlı. Eylül ayına ait TÜFE raporu çoğunlukla değerlendirmemizi doğruluyor. Fiyat enflasyonunun sonuçta geçici olduğu ortaya çıkıyor” diyor.

Paul Krugman: Enflasyona karşı savaşı çok az bir maliyetle kazandık

 

Enflasyon verisiyle yükselen borsa kazanımlarını neden geri verdi?

 

FED faiz artışlarında ‘sabırlı’ davranabilecek mi?

 

Yetkililer 'Fed' konusunda hemfikir

 

ABD'de enflasyon beklentileri aştı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)