E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemBozdağ: Darbe gerçekleşseydi Gülen...---

Bozdağ: Darbe gerçekleşseydi Gülen...

Bozdağ: Darbe gerçekleşseydi Gülen...
06 Temmuz 2017 - 00:23 borsagundem.com

Adalet Bakanı Bozdağ, 15 Temmuz'un yıl dönümüne kısa bir süre kala Habertürk TV'de önemli açıklamalarda bulundu

TBMM'den canlı yayınla Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, soruları yanıtladı.

Bozdağ'ın açıklamaları şöyle;

"Tabi öncelikle buradan bizi izleyenlerin vatandaşların huzurunda şunu ifade etmek istiyorum; Rabbim bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın bu son olsun. 15 Temmuz günü Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ilk mezunlarını veriyordu. Biz programa katıldık. Sonra eve geçtim. Evde kimse yoktu. Rahat bir kıyafet giydim televizyona bakmıyorum, saat 9-10 arası. Kenan Bey aradı uçaklar çok alçaktan uçuyor İstanbul'da köprüler kapatıldı bilginiz var mı? dedi, yok dedim. Telefonu kapatır kapatmaz Efkan Bey'i aradım ama Efkan Bey'e ulaşamadım. Hakan Bey'i (Hakan Fidan) aradım ama ona da ulaşamadım. Başbakanımızı aradım. Birkaç aramadan sonra görüşme imkanımız oldu. Kendisine sebebini sordum o da bir darbe teşebbüsü ile karşı karşıyayız dedi. Sayın Başbakanımız ile istişare yaptık. Bİz demokrasiyi milletimizi korumak için mücadele etmemiz gerektiğini konuştuk. Başbakan'ın açıklama yapmasının önemli olduğunu konuştuk."

"Abdest aldım giyindim. Aklımda Kızılay'a gitmek vardı. Korumalarımıza da haber vermedim. Evde araba da yok. Yayan Kızılay'a gidecektim.

Ben önce TRT'ye bağlanmak istedim ama o sırada TRT işgal edilmişti. Sonra Habertürk dahil bütün TV ,ile görüşlerimizi paylaştık. Pek çok şey oldu. Bir noktadan sonra biz Meclis'e geçmeye karar verdik."

"(Kızılay'a mı Meclis'e mi) dedik. 'Kızılay'da olursanız darbeciler vatandaşların üzerine bir takım saldırıda olabilir' dediler. Onun üzerine Meclis'e gitmeye karar verdik. Meclis'e gelince Meclis Başkanımız kürsüde milletvekilleri var. Çok sayıda kişi var. Ben hükümet adına söz aldım ve bir noktada bomba atıldı.

Konuşma sonrasında ama çok büyük gürültü çıktı. Avizeler sallandı. Vekiller sağa sola kaçıştı biz devam ettik. Bu sefer tam tepemizde düşmüş gibi oldu.

İkinci bir bomba patladı. Konuşmalar yine devam etti. Konuşma devam ederken bazı mileltvekili arkadaşlar 'Burada duygusallığa yer yok. Bomba buraya düşseydi hayatımızı kaybedebilirdik. Sığınağa gidelim' diye birisi söylüyor biri teyit ediyor. Benim aklıma 'şu an Meclis canlı yayında olabilir. Eğer Meclis kapandı havası verirsek bu sokaklara yansır. İnsanlar sokağa gelemez. Ben de kürsüyü bıraktım eğer biz gidersek millet korktu der. Bize düşen buırada ölmektir' diye bir ifade kullandım. Ertesi gün böyle bir ifade kullandığımızı hatırlamıyorum."

"Daha sonra çıkan iddianamalerde gördük.. Akıncı iddianamesi var. Hepsini okuma imkanı yok. Akıncı iddianamesi önemli bir iddianame. Olay kısmı olan yerlere bakınca Meclis'in bombalanmasına daha sonra karar veriliyor. Bunlar darbeyi başardıklarını, darbeye katılanlara söylüyorlar. Siz sosyal medyaya bakmayın her şey iyi gidiyor gibi psikolojik şeyler.

Darbenin esas yönetici takımı bu işe kattıkları kişilere bu bilgiyi veriyorlar. Milletvekillerini darbeye meydan okuyor. Darbe oldu o zaman Meclis neden çalışıyor diye Meclis'i susturmak için doğrudan Meclis'e bomba atılıyor. Meclis'tekileri öldürmek için.

Genel Kurul'un olduğu kısım kapalı. Açık bir yer var. Işıklar yanınca orası gözüküyor. Muhtemel ki uçak koordinatları aldı ama Genel Kurul nerede ışığın olduğu yeri görüp atıyor. 15-20 metre ilerde olsa Genel Kurul'a gelecek. İçindeki vekilleri yok etmeyi planladıklarına inanıyorum. Öldürmek istediklerini düşünüyorum."

"TSK İÇİNDEKİ FETÖ'CÜLERİN DIŞINDA BAŞKA UNSURLAR DA VAR"

"FETÖ'nün yalnız olduğunu hiç düşünmedim. TSK içerisinde yerleştiği teröristlerin darbe planının bütün aşamaları onlar tarafından planlanıyor. Pensilvanya'ya götürülüyor. Adil Öksüz ile Kemal Batmaz'ın yurtdışı kayıtlarına bakınca görüyorsunuz. FETÖ hepimiz bildiği bir numaralı faili. Şimdi burada örgüt bu işin taşeronluğunu yapıyor.

TSK içindeki FETÖ'cülerin dışında başka unsurlar da var. İçerde de var bu darbeye destek veren çok sayıda kişiler.

Şu an yargıya hesap veriyorlar, bir kısmı aranıyor. Darbenin başarıya ulaşmasını beklediler. Türk halkının nasıl yalnız bırakıldığını gördük.

FETÖ'yü kullanan güçler var. Dışarıda FETÖ'yü kullanan bir yapı olduğu çok açık. Türkiye'de yapılmış darbelerin taşeronları var."

"DARBE BAŞARILI OLSAYDI FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ BAŞI GÜLEN TÜRKİYE'YE DÖNECEKTİ"

"Bu darbe teşebbüsü gece şu saatte olsaydı diye bir yorum var ya hangi saatte olursa olsun başarıya ulaşamazdı. Türkiye eskisi gibi değil. Halk eskisi gibi değil. Medya eskisi gibi değil. Bütün medya darbeye karşı durdu. Çoğulculuk darbeyi önlemede en büyük kalkanımız oldu.

Ne olacaktı peki? Eğer darbe başarılı olsaydı FETÖ terör örgütü başı Gülen Pensilvanya'dan Türkiye'ye dönecekti. Türkiye'nin bir kısmının Türkiye'den ayrılma ihtimali doğacaktı.

Halk kabul etmeyeceği için iç çatışma çıkacaktı. Bu arkasında Türkiye'nin yabancı güçler tarafından işgaline kadar gidebilecekti. Dinde reformu da FETÖ terör örgütü yapacaktı. Kuran ve sünneti kendine göre değiştireceklerdi."

KONTROLLÜ DARBE İDDİASI

"15 Temmuz darbe teşebbüsünü Türk milleti birlikte engelledi. O gece olanların şahidi 80 milyon. Kendimizi öldürtmek için bomba mı attırıyoruz? Gözümüzle gördük, kulaklarımızla duyduk. 80 milyonun şahitliğinde olan bir olaya kontrollü darbe derseniz 80 milyonun aklına hakaret etmiş olursunuz. Bu Türk milletine yapılan bir hakarettir. Bu kontrollü darbe ifadesi terörist başı Gülen'in ifadesidir.

Darbenin başarısız olmasından sonra ifadeleridir. Gülen tarafından tiyatrodan bahsediliyor. Komisyon kurulduktan sonra bir mail geliyor. O mailde kontrollü darbe iftirasını dillendirenlerin argümanlarının tamamı yer alıyor. Kılıçdaroğlu kontrollü darbe diyor. İstanbul Yenikapı' da aynı kanaatleri paylaşıyor ardından başka bir şey söylüyor.

Darbeden sonra sayın Cumhurbaşkanımız 'eniştemden öğrendim' dedi. Başbakan kimden öğrendi, ben de açıkladım . Darbe teşebbüsüne dair bir bilgi olmuş olsa gereği mutlaka yapılır.

Cumhurbaşkanı'nı da Başbakan'ın da bir bilgisi yok. İstihbaratta bir sıkıntı olduğu çok açık. Emniyet istihbaratta FETÖ'nün nasıl yapılandığını hep birlikte gördük. Devlet ne yapıyor? Bir ayıklama yapıyor."

ADİL ÖKSÜZ NEREDE?

"Şu anda Adil Öksüz'ün nerede olduğunu kesin olarak bilen biri yok. Türkiye'nin neresinde onu bilen yok. Kesin şurada deme imkanı yok. Herkes bir yorum yapıyor. Devletin elinde de bir bilgi yok. Olsa hemen derdest edip yargıya teslim ederiz. Adil Öksüz'ün bütün bilgileri sunuldu. Bütün devlet arıyor. Herkes arıyor. Herkes, bulunması için üzerine düşeni yapıyor. Birileri tarafından saklanma ihtimali var. Harekete geçmesi halinde yakalanır. Birileri saklıyor. Yurtdışına çıkmış olabilir. Üçüncü ihtimal öldürülmüş olabilir. Bu üç ihtimal dışında bir ihtimal gözükmüyor. Serbest bırakılması ile ilgili iddianame hazırlandı. İhmali ve kastı olan kim varsa ortaya çıkarılması için üzerine gidiyoruz. En çok biz istiyoruz. Bunun hesabını soralım ve bütün bunların hespisini ortaya çıkarmak için uğraşıyoruz. Hepsi bunun hesabını verecek."

SARIKOCA'NIN ÖKSÜZ'Ü ZİYARET ETMESİ

"Makul değil. Darbe olmuş Başbakanlık müşavirisiniz gidip konuşuyorsunuz siz kimsiniz? O da sanıklardan biri yargıda hesabını verecek ve adalet yerini bulacak.

Adil Öksüz eninde sonunda bulunacak. Sağ ya da ölü. Mutlaka yargının önüne çıkacak.

Darbeyi yapmış bu alçaklar onu biz bulacağız ve kaçacak yok öyle bir şey oradaki kolluk görevlileri bu görevlerini ya kasten ya da bilmeyerek kötüye kullandı. O da yargılama sonucunda çıkar. Normalde yetkili amirini araması lazım. Yetkiliyi aramıyor başka birini arıyor. Bu Adil Öksüz'ün yargının elinden kaçmasının organizasyon olduğuna inanıyorum onlar da hesap verecek."

KONTROLLÜ DARBE İDDİALARI (CHP'NİN RAPORU)

"CHP, raporunda milletin aklını karıştırmak, FETÖ'nün kontrollü darbe iftirasını Türk halkı tarafından kabul edilebilmesini sağlamak için taşeronluk yapıyor. Çok net söylüyorum. Ve CHP, FETÖ'nün avukatlığını yapıyor.

FETÖ yurtdışında para veriyor senatörlere, vekillere, gazetecilere, televizyonculara, sivil toplum örgütlerine, bazı kurumların temsilcilerine... Nasıl yapıyor bunu? Açıklamaalar da veriyor eline, "Siz bunu söyleyin, bir cümle! Türkiye'nin aleyhine, FETÖ'nün lehine.." Ve çok ciddi algı operasyonları yapıyor. Ve ondan sonra da düşünce kurullarına rapor hazırlatıyor. Hazırlattığı raporun o düşünce kuruluşu sadece imzasını atıyor. Ve bunu hep para karşılığı yaptırıyorlar.

CHP Sayın Cumhurbaşkanımıza düşmanlığı kim bunlara zarar verme ihtimali varsa onlarla yan yana. Yenikapı'ya gelip sonra terör örgütünün argümanları kullanmak yakışıyor mu? Kontrollü darbe aziz Türk milletine açık bir hakarettir. Kurşunu benim kardeşim yedi. Böyle bir şey olabilir mi? Bu CHP'nin darbe ile ilgili araştırma komsiyonu raporuna yazdığı şeyler FETÖ'nün rapaora yansıması çabası. Çok açık. İstihbaratın zafiyetini herkes söylüyor. Cumhrbaşkanı söyledi, Başbakan söyledi. Dört dörtlük istihbarat vardı diyen oldu mu?

Burada bir problem var. Bu nedenle haberdar olamadık. Bunlarla mücadeleyi kim yapıyor? Cumhurbaşkanımız önderliğinde hükümet yapıyor. Suriye'ye çevirmek isteyenler var onlarla mücadele yapıyorsunuz. Gezi'de hükümeti düşürmek istediler. Mücadele ettik. FETÖ'cü teröristler eliyle 17-25 Aralık mücadelesi yapıldı. Bunlarla ilgili her türlü bilginin üzerine gittik. Bu kumpasları kuran alçaklar emniyet içinde bir yerden kirli hesaplar açıyorlar. Bu terör rögütleri sizin bildiğiniz örgütlerden biri değil. Mücadele ettik diyorlar."

FETÖ İLE MÜCADELE

"Deniyor ki biz hep attık diyor. Bu hükümet geldi şerh koydu engelledi anlamında. YAŞ'a gelip ihraç edilmedik tek adam var mı? Gelen ihraç edillmiş. Siz YAŞ'a getirdiniz bunlar FETÖ'cü diye ihraç edildi mi? Başka insanları ihraç ettiler FETÖ'cüler geldi. Ne yapıyor onlar muhafazakar olanlar gidiyor. Muhafazakar sembollerden uzak kalıyorlar sizin gönlünüzü kazanmak için istediğinizi yapıyorlar.

17-25 Aralık'tan sonra süreçler tersine çevrildi. HSYK'da ben kurulu başkanı olarak karar vermişler gerekçesini yazmamışlar. Bir takım adımlar atıldı ve neticeler ortaya çıktı. Sadece Ergenekon Balyoz ile sınırlı tutarsanız olmaz. Bir günde değil kaç yılında girdiğini açıklıyorlar. Ta 80'li yıllar. FETÖ ile mücadele konusunda o şöyle dedi bu böyle dedi ithamın dışına çıkmamak lazım Biri çıksın desin Tayyip Erdoğan'dan başka mücadele etmiş bir lider göstersinler. Pek çok hükümet geldi geçti. Ak Parti geldi bu mücadele bitti desinler var mı böyle bir örnek.

Suçsuz ile suçu işleyeni ayır sen ayırmamışsın bunları inceleyeceksin. Masum insanlar hakkında doğru kararlar vereceksiniz. Yasayı ona göre uygulayacaksınız. Mahkemelerin yaptığı Yargıtay'ın verdiği karara uymaktır."

ENİS BERBEROĞLU'NUN TUTUKLANMASI

"Mahkeme kararını hakimler verir ve gerekçeyi heyet yazar. Şimdi o yorumların hepsi siyasi değerlendirmeler. Bir hukukçu gözü ile değerlendirmek lazım. Bunu hakime, o gerekçeyi yazanlara sormak lazım."

CAN DÜNDAR İÇİN YAZILAN GEREKÇE

"Anayasa Mahkemesi'ne sormak lazım. Can Dündar nerede? Almanya devlet nişanı verdi. Can Dündar Almanya'da devlet nişanı almak için ne iş yaptı? Bir ülkeden nişan almak için o devlet için bir şey yapmanız gerek. Alman Cumhurbaşkanı sarayında ağırladı. Bunu neden yapıyorlar? Türkiye'ye zarar verenleri el üstünde tutuyorlar. Memleketine ihanet ettin diye el üstünde tutuyorlar."

MİT TIR'LARI DAVASI

"MİT TIR'ları olayı bir ihanettir. Hepsi hukuki açıdan sıkıntılı. Şimdi düşünün bir ülkenin yargısı, kolluğu, istihbaratın içinde bazıları bir araya geliyorlar, o ülkenin, terör örgütlerine yardım ettiğini ispatlamak için bir organizasyon yapıyorlar. Hedef nedir? O ülkeyi, teröre yardım eden ülke ilan etmek. O ülkeye bu neden ambargo be başka yaptırımlar uygulanmasını sağlamak, o ülkenin yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasının sağlanmasının önünü açmak. Bu nedir? Bu bir ihanet değil midir?

Türkiye devletine ihanet etmişlerdir. Gizli soruşturmayı canlı yayından izliyoruz. Bu FETÖ'cü bazıları biraz sonra tutanakları yayınlayacağız diye... Hakikaten yayınlıyorlar. Soruşturma yapamaz, inceleme yapamaz. Bunların tamamı Başbakan'ın iznine tabii. Aziz vatandaşlarıma söylüyorum; Böyle bir şey olabilir mi? Şunu yapıyorlar bunu yapıyorlar sonra da bunu Türkiye'nin aleyhine nasıl kullanırız...

Türkiye Cumhuriyeti devletini kötü duruma sokmak, Türk halkını zor duruma sokmak için birileri bir iş yaptığında devlet ne yapacak? 'Devlet zora girsin' mi diyecek? 'Millet zora girsin' mi diyecek? Bu işi yapanlara ne diyecek? Hukuk 'Siz iyi yapıyorsunuz' mu diyecek? Dünyanın neresinde buna rıza gösterilir? Almanya'da Almanya'nın, Amerika'da Amerika'nın, Rusya'da Rusya'nın aleyhine böyle bir iş yapıldığı zaman o ülkelerde neler olur? Amerika'da da bir sürü hadise oldu, hukuk ne yaptı? Bunların üzerine gitti.

Türkiye Suriye'de insani yardım yapıyor ve bu ülkelerin onayı dahilinde yapıyor. Meşru kabul edilen şekilde eğit donat eğitimi veriyor. Oradaki çalışmaların hepsi çok net bir şekilde ortada. İhanet var. Devletin içindekilerin kendi devletine ihaneti var."

ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ İLE SAVCILIK ARASINDA YAZIŞMA

"Bence çok önemli bir veri. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede bazı tespitlerde bulunuyor. Ve Büyükelçilik ile görüşmeler tespit ediyor. Bununla ilgili ABD Büyükelçiliği'ne yazı gönderiyor.

İçerik konusunda bir bilgim yok. Sayın Büyükelçi cevap verecek buna. İnsanın aklına bir sürü soru geliyor. Neden bu MİT TIR'ları olayında etkin rol oynarlar neden konsolosluğu arar?"

KILIÇDAROĞLU'NUN YÜRÜYÜŞÜ

"Bazen şöyle bir bilgi geliyor. Yürüyor ama toplanma noktasında arabalara bindikleri yönünde. Kılıçdaroğlu yürüyorum diyor. İtibar etmek lazım. Adalet yürüyüşü hesaplı bir yürüyüş. Samimi değil. Birincisi, parti içi hesaplar. 16 Nisan oylamasında sonra Genel Başkanlık tartışmaları oldu ama bu yürüyüş başlayınca bıçak gibi kesildi böyle bakınca parti içi tartışmalar bitti.

16 Nisan yüzde 49 hayır oyu veren vatandaşlarımızı Kılıdaroğlu arkasına almak istiyor. CHP'nin oyu kaç 25-26 diyleim. HDP'nin oyu kaç? 12 diyelim, yaklaşık 49 oy çıktı. Burada CHP'nin de HDP'nin de oyu değil. Bu AK Parti'den MHP'de giden oylar var. Türk halkı sokakların hareketlendirilmesini istemiyor. Kılıçdaroğlu eylem yapıyor. Millet onları eylem yapın diye göndermedi. Daha güzel şeyler yapın diye oy verildi.

Ak Parti'nin yaptığı ile bunlarınki aynı mı? Demokrasi Nöbeti yapılınca da diğer işler yapılınca da aynı. Kılıçdaroğlu FETÖ'cülere karşı mı yürüyor? FETÖ'cülerle omuz omuza yürüyor. OHAL'i devlete ilan ettik biz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun güvenliğini polis jandarma alıyor. Yol boyunca en ufak bir olay olmaması için önlem alınıyor. Bu tür provakasyonlar olmasın diye herkes uğraşıyor. DEAŞ terör örgütü yolda CHP'ye karşı bir eylem hazırlığında yakalandılar. Bu hükünmet yürüyüşün başladığından beri herkesin güvenliğini sağlamak için neyi eksik yaptı söylemeleri lazım. Herkes seferber oldu. Siz de böyle söyleyerek kendinizce hata oluşturuyorsunuz. Olmamış şeyleri olmuş gibi gösteriyorlar."

"Anayasa çok açık, demokratik toplumlarda yürüyüşlerin nasıl olacağını anlatıyor. Şu an dikkat edilsin kamu düzeni diye bir şey var. Yolda hastaneler var. Diyelim ki, siz yolları kapattınız, yangın çıktı, itfaiye nasıl geçecek? Diğer insanların sağlık güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için önlem alınıyor. Onlara deniyor ki şuralarda yürüyün diğer vatandaşların günlük hayatı aksamıyor."

"Kılıçdaroğlu keşke bir anket yaptırsa CHP'ye oy verenler dışında toplum bu yürüyüşe nasıl bakıyor? Ak Parti ortaya koyduğu her politikayı soruyor. Halk tavır koyunca vazgeçtiğimiz birçok iş var. Kılıçdaroğlu bir de etrafına bak. Bir anket yapsa yürüyüşe hemen son verir. Sadece etrafına bakıyor herhalde. 2007'de Cumhuriyet mitingleri vardı."

OHAL OLMADAN TASFİYE MÜMKÜN MÜYDÜ?

"Biz bugüne kadar örneğini görmediğimiz bir örgüt ile karrşı karşıyayız. Bu örgüt sürekli kendini gizlemeyi olduğu gibi görünmemeyi ve olduğu gibi olmamayı, kimin yanında ise onun sevdiği işleri prensip edinmiş.

Bu örgütün üyelerini tespit kolay bir şey değil. Çalışma yöntemleri çok farklı. Olağanüstü hal ilan edildikten sonra çıkan KHK'lar bu mücadelenin hangi hukuk kuralları içinde yapılacağını ortaya konan bu mücadele için özel usül ortaya koyuyor.

Türkiye devleti bu örgütün tehdidi altında yoluna devam edemez. Bu nedenle ilan edildi. Ve hukuk içerisinde arındırma devam ediyor. OHAL Türkiye'nin yaşadığı sorunların ortadan kaldırılması ve etkisizleştirilmesi için önemli."

"FETÖ, sadece bir parti değil, bütün partilere nüfuz ettiği, her medyaya her yere hakim olmak gibi bir hedefi olan bir örgüt.

AK Parti FETÖ ile etkin bir mücadele yapan bir parti. O dönemde çok müracaatlar var, hepsi liste dışı bırakıldı. Olanlar da istifa etti gitti. AK Parti 2011 seçimlerinde listelerine dikkat etti.

2010'da HSK seçimi oldu o zaman da şeyler var. Teşkilatlarını yenilerken dikkat etti. Dershane olaylarından sonra seçimlere gittik. Belediye Başkan adaylarımızı belirlerken FETÖ'cü olmamak kriterdi. Biz 7 Haziran'da milletvekili seçimleri yaptık. AK Parti FETÖ mücadelesi ortada Ak Parti bütün kadrolarını gözden geçirdi. Sayın Kılıçdaroğlu'na söylüyorum çık açıkla biz de öğrenelim. Benim elimde liste var diye kolaylığa kaçmasın bylockcuları açıklasın."

NURİYE GÜLMEN VE SEMİH ÖZAKÇA'NIN AÇLIK GREVİ

"Açlık grevini bitirmelerini isityorum kendilerine zarar veriyorlar. Bir sıkıntı şu anda hayati tehlike yok ama kendilerine büyük bir zarar veriyorlar. Bu doğru bir yöntem değil .Herkes bu yöntemle netice almaya kalkarsa bir sonuç alınamaz. Cezaevinde her gün yakından takip ediyoruz. Onların sağlıkları iyi olması için takip ediyoruz."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • İSTİKRAR.İNADINA06 Temmuz 2017 01:10

    BEN ONU BUNU BİLMEM AMA BU ÜLKYE TÜM SİYASİ LİDERLER OLARAK İSTİKRARSIZLIK VE GÜVENSİZLİK AKABUNDE VATANDAŞLAR ARASI FİTNECİLİK AŞILADINIZ.SİZLERİN AMAÇI İSTİKRARSIZLIK VE İÇ SAVAŞ MI?YOKSA İSTİKRAR VE HUZUR MU?İSTİKRARSIZLIK İSE BUNUN ALTINDAKİ GERCEKLİK NE?