Borsada güç kaybı

''YUMUŞAK KARIN ÇOK OLURSA…
Küresel piyasalarda son zamanlarda iyiden iyiye belirginleşen gelişmiş ve gelişen ülke piyasaları cephesi bu belirgin farklılığını artırarak devam ettiriyor. Ayrışma ise FED’in politikalarının etkilerinden kaynaklanıyor diyebiliriz. Dünü ele aldığımızda Çin’de ve Euro bölgesinde imalat sanayinden gelen büyüme sinyalleri küresel ekonomide toparlanma hanesine eklenerek memnuniyet yaratsa da işin içine ABD’nin imalat PMI ve ISM imalat verileri girince durum tersine döndü.
FED’in tahvil alımlarından çıkışı için elini güçlendirecek, gerekçe olabilecek her gelişme gelişen piyasalarda moralleri bozmaya devam ediyor ki Çin’den ABD’ye imalat sanayinde toparlanma işaretinin petrol fiyatlarını yükseltmesi bizim gibi enerji bağımlılığı yüksek ülkeleri cari açık kaygıları tarafından da vurmuş oldu, verilerle yükselen dolar endeksinin DolarTL’yi 2,04’ün üzerine taşıması bir yandan baskı oluştururken ayrıca Ukrayna ve Tayland’da devam eden protestolar ve FED endişeleri ile düşen gelişen piyasalar endeksi de olumsuz bir etki yaratmaya devam ediyordu. Yani dün kapanışa doğru hızlanan satış baskısı birden fazla yönlüydü diyebiliriz.
Avrupa’nın büyük bir ticaret partnerimiz olması nedeniyle toparlanması bizi memnun etmesi gereken bir gelişme ki dün de bu yaşandı ancak FED’in tahvil alımlarından çıkışının endişesinin bundan daha büyük olduğunu dünkü hareketten de gördük ancak sabah notumuzu teyit eden Moody’s’in açıklamaları biraz rahatlatıcı.. Moody’s Fed'in tahvil alım programını azaltması durumunda Türkiye'nin kısa süreli ve geçici bir şekilde etkileneceğini düşünüyor..
Bu gelişmeler ışığında bugüne baktığımızda ABD’de seans sonunda gelen satış dalgasını bu sabah açılışta Avrupa’ya paralel biz de yansıtırız beklentisi içindeyiz. Gündemde ise enflasyon rakamı (Kasım ayı) olacak.. TCMB’nin son PPK tutanağını hatırlayacak olursak; TCMB PPK kurulu yurtiçi nihai talebin ve ihracatın ılımlı büyüme eğilimlerini koruduğuna dikkat çekerken talep koşullarının enflasyon üzerinde aşağı veya yukarı yönlü belirgin bir baskı oluşturmadığını belirtmişti.
Ancak 22 Mayıs’tan bu yana diğer gelişen ülke para birimlerinde olduğu gibi TL’de de değer kaybı baskısı ve volatilitenin artmasının aktarım mekanizması yoluyla fiyatlar üzerinde bir etkisinin gecikmeli de olsa olacağı zaten aşikardı, bu etkilerin hala geçerli olması nedeni ile enflasyonun bir müddet daha hedeflerin üzerinde seyretmesi sürpriz olmamakla beraber tahminlerin çok üzerinde sert bir yükseliş ise piyasayı bir miktar baskı altına alabilir…
Bunun dışında da Hazine’nin Aralık ayındaki son 2 ihalesini izleyeceğiz ki bunlar 2 ve 10 yıl vadeli olduğundan borçlanma maliyetlerinin gelişimi dünkü ihalelerden çok daha kritik olacak.. Avrupa tarafında ise Ekim ayına ait ÜFE verisini izliyor olacağız. BIST100 endeksi Cuma günü 75.500 ara direnci üzerinde kapansa da dün buralarda direnemedi ve 75,000 altına sarkarak kapanarak bir miktar momentum kaybına yöneldi ancak zaten 74.000-77.000 bandında hareket öngördüğümüz bir durumdu, 74,000 altında satış baskısı hızlanmadıkça 77,000’e yönelik yükseliş denemeleri yine görülebilir ancak belirttiğimiz gibi 77,000 direnci hacimli aşılmadıkça bu hareketler yükseliş eğilimi değil denemesi olarak kalmaya devam ederek kar satışları ile karşılaşabilecektir.''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.