Bitcoin’in rakibi kim?

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bitcoin büyük ihtimalle dünyada en çok fırsatı kaçırma korkusu yaratan yatırım aracı. Yatırımcılar her zaman Bitcoin’le ilgili bir pişmanlık taşıyor. İlk önce Bitcoin almadıkları için, daha sonra 16,000 dolardayken satmadıkları için pişman oldular. Şimdi 20,000 dolar seviyesinde yeterince Bitcoin almadıkları için pişmanlar.

En tanınmış yatırımcıları tahminlerine bakacak olursanız, büyük çöküşten milyonlarca dolara uzanan bir yelpazede beklentiler bulabilirsiniz. Dolayısıyla bundan bir yıl sonra Bitcoin’in fiyatını tahmin etmeye çalışmak, gelecek yıl 8 Ocak’ta havanın nasıl olacağını tahmin etmeye çalışmak gibi. Ancak Bitcoin’in yönüyle ilgili bir fikir sahibi olmak için, öncelikle Bitcoin’in ne olduğunu ve Bitcoin’le neyi karşılaştırabileceğimizi netleştirmeliyiz.

Ne de olsa, Bitcoin’in değerini bir para birimi ya da bir değiş tokuş aracı olarak belirleyemiyoruz. Dolar gibi bir itibari para olmaksızın, Bitcoin’le alabileceğimiz çok az şey var. Bitcoin bir yatırım da değil. Gelir sağlamadığı gibi, temettü de ödemiyor. Bitcoin’in bu noktada tam olarak olduğu ya da olmaya çabaladığı ise, bir değer saklama aracı.

Başka bir deyişle, Bitcoin dolar ve euro gibi kağıt paralarla rekabet etmiyor. Bitcoin kağıt paraya karşı “güvence” sağlayan yatırım araçlarıyla rekabet ediyor.

Hükümetler para birimlerine karşı korumacı

Merkezsizleştirilmiş bir para birimi oldukça güzel bir demokratik fikir. Bunun itibari paralara karşı avantajlarını uzun uzun tartışabiliriz. Ancak hiçbir hükümet böyle bir paranın gücü ellerinden almasına izin vermez. Efsanevi serbest fon yöneticisi Ray Dalio’nun dediği gibi, “eğer Bitcoin hükümetlerin kontrol ettiği para birimleriyle rekabet edecek kadar başarılı olur tehdit unsuru haline gelirse, hükümetler Bitcoin kullanımını yasa dışı ilan ederek, oldukça tehlikeli hale getirecek.”

Hükümetlerin neler yapabileceğini görmek için çok uzağa bakmanıza gerek yok. Uzun zamandır kağıt paraya alternatif olan altın, dünya savaşlarından önce birçok önemli para biriminin değerinin belirleyicisiydi. Dolayısıyla herhangi bir bankaya giderek, sabit bir fiyat üzerinden dolar karşılığında fiziki altın alabilirdiniz. Ancak yine de, altın hükümetin parayı kontrol gücünü her tehdit ettiğinde, siyasiler müdahalede bulundu.

Bunun ABD’deki en iyi örneklerinden biri Büyük Buhran döneminde yaşandı. 1931’de, ABD tarihin en büyük finansal krizinin merkezindeydi. Ancak bugünün aksine ABD Merkez Bankası’nın (FED) elleri büyük ölçüde bağlıydı. FED ekonomiyi canlandırmak için daha fazla dolar basamıyordu çünkü para birimi altına bağlıydı. 

Böylece Franklin Roosevelt 6102 sayılı başkanlık kararnamesini onayladı ve ABD’lileri altınlarını piyasa değerinin oldukça altında bir fiyattan devlete satmak zorunda bıraktı. Bu hamle FED’in ekonomiye destek olmak için daha fazla dolar basmasını mümkün kıldı.

Bitcoin para birimlerine karşı “güvence” sağlayan yatırım araçlarıyla rekabet ediyor

Yatırım bakış açısıyla, Bitcoin daha çok bir emtianın özelliklerine sahip. Özellikle de dünyanın en pahalı emtiası altına benzerliğiyle dikkat çekiyor. Petrol gibi diğer emtiaların aksine altının kullanım alanı sınırlı. Örneğin geçtiğimiz yıl 3,000 ton altın çıkarıldı ve satıldı. Ancak bu miktarın yalnızca %35’i elektroniklere ve mücevherata gitti. Geri kalanı ise eritilerek, külçeye ve paraya dönüştürüldü ve saklandı. Altın aynı zamanda bir değiş tokuş aracı da değil. Pizza Hut’a gidip bir altın para karşılığında pizza alamazsınız.

Yine de merkez bankalarının rezervlerinde 34,000 ton altın bulunuyor. Kurumsal ve bireysel yatırımcılar ise altına 2,7 trilyon dolar yatırımda bulundu. Her yıl altın yatırımları büyümeye devam ediyor. Bunun nedeni altının sahip olduğu tek bir görevi başarıyla yerine getiriyor olması. Bir kasada durarak değerini koruyor.

Dolayısıyla altın kağıt parada ters gidebilecek her şeye karşı koruma sağlıyor: Enflasyon, devalüasyon ya da hükümetlerin kontrol ettiği para birimlerinin alım gücünü düşürebilecek her türlü kriz.

Wall Street’in kanaati Bitcoin’in geleceğini değiştirebilir

Form olarak Bitcoin altına benzeyecek en son şeylerden biri olabilir. Ancak yatırım olarak altınla oldukça fazla benzerliği var. Tıpkı altın gibi, Bitcoin’in de kullanım alanı sınırlı. Benzer bir şekilde arzı kısıtlı. Ayrıca değeri büyük oranda, yaptırım ve para politikalarına değil arz ve talebe dayanıyor. Bitcoin’in altının yerini alıp alamayacağı halen belirsiz. Bitcoin’in zayıf noktalarından bir ise halen volatil bir varlık olması.

Bir değer saklama aracı için, 12 yıllık ömür ve bir resesyon, altınla kıyaslandığında bir bebeğin ilk adımlarına benziyor. Bu noktada bir emeklilik fonunun Bitcoin’e anlamlı bir ağırlık vermesi mümkün görünmüyor. 

Diğer yandan, kurumsal yatırımcılar kriptoya ısınmaya başlıyor. Yalnızca birkaç yıl önce, tüm Wall Street Bitcoin’e gülüp geçiyor ve tarihin en büyük geçici hevesi olduğunu söylüyordu. Ancak merkez bankaları para basmaya devam ederken, birçok tanınmış yatırımcı, son dönemde Bitcoin’e geçiş yaptı.

Geçtiğimiz Kasım ayında, Wall Street’in efsane isimlerinden Stanley Druckenmiller, Bitcoin’i “şiddetle tavsiye ettiğini” söyledi. Druckenmiller, “Bitcoin değer saklama aracı olarak oldukça çekici olabilecek bir varlık” dedi. Eğer Bitcoin Wall Street’te bir değer saklama aracı olarak kabul görürse, geleceği tamamen değişebilir ve Bitcoin’e trilyonlarca dolarlık yatırım yönelebilir.

Kripto paralar 3 yılın zirvesinde

Piyasalar borç tehdidi altında

Yatırımcılar neden boğa piyasasında kalmalı?

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.