BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Pandemi dönemini rekorlarla kapatan hisse senedi piyasaları, küresel ekonomideki resesyon riskine rağmen sert düşüşlere sahne olmuyor. Yükselen enflasyon ve artan faiz oranlarının yanı sıra enerji ve gıda krizi, şimdilik piyasalar üzerinde beklenilen baskıyı oluşturmuyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri hisse senetlerinin diğer enstrümanlara oranla daha fazla kazandırma potansiyelinin olması. Diğer önemli ayrıntı ise şirketlerin kendi hisselerinde geri alım yapması. Özellikle de dev şirketlerin yüksek miktarda hisse geri alımı yapması, borsalardaki düşüşü frenleyen önemli bir ayrıntı olarak gösteriliyor.
1 TRİLYON DOLARLIK GERİ ALIM
Amerika'da son yıllarda hisse senedi rallisinin nedenlerinden biri büyük ölçüde şirketlerin kendi hisselerini satın alma kararlarından kaynaklanıyor.
S&P 500 endeksini oluşturan şirketler, 2020 yılı için karşılık gelen tutar 520 milyar dolar iken, 2021 yılında kendi hisselerinin geri alımına 880 milyar dolar yatırım yaptı.
Goldman Sachs Investment Bank, 2022 için S&P 500 endeksindeki şirketlerin yaklaşık 1 trilyon dolarlık hisse geri alımı yapacağını tahmin ediyor.
Amerika'da son yıllarda hisse senedi yükselişini iten sebeplerden birinin büyük ölçüde şirketlerin kendi hisselerini borsadan satın alma kararlarından kaynaklandığı bilinen bir sır.
TÜRKİYE’DE DE YÜKLÜ ALIMLAR YAPILIYOR
Türkiye’de Koç ve Sabsancı Grubu başta olmak üzere büyük şirketler kendi şirketlerinde geri alım açıklaması yapıyor. İspanyol BBVA ise Garanti Bankası hisselerinin tamamını geri almaya talip oldu.
Şirketlerin yaptığı her geri alım piyasaya yeni kaynak girişi anlamına geliyor ve bu döngü, hisse senedi piyasalarını canlı tutuyor.
Son dönemde piyasalarda şirketlerin kendi hisselerini geri almak yerine yeni fırsatlar ve daha fazla gelir sağlayacak yatırımlara yönelmesinin daha doğru olacağı yönündeki görüşler öne çıksa da şirketler kendi hisselerini almayı tercih ediyor.