E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemTrump ABD'nin Gorbaçov'u mu olacak---

Trump ABD'nin Gorbaçov'u mu olacak

Trump ABD'nin Gorbaçov'u mu olacak
22 Ocak 2017 - 22:54 borsagundem.com

ABD'li profesör Branko Milanovic, Trump dönemi ile Gorbaçov dönemi arasında kıyas yaptı

ABD'li profesor Branko Milanovic kendisine ait blog'da Donald Trump dönemi ile Gorbaçov dönemi arasındaki benzerlik ve farkları ele alarak, Trump, batının yeni Gorbaçov'u olacak mı sorusuna cevap aradı.

Profesör Milanovic'in değerlendirmesi şöyle:

Donald Trump ve Mikhail Gorbaçov'un resmini bir haberin başında yan yana görmek pek çok okur arasında sürpriz olabilir. Komünizmi reforme etmek isteyen bir sosyal demokrat ile milyarder bir sağ kanat siyasetcinin ne gibi ortak yanı olabilir? Eğer onların ideolojilerine ve geçmişlerine bakacak olursak bu sorunun cevabı hiç bir şey ve yine hiç bir şeydir.

Fakat yapısal bir perspektiften bakacak olursak benzerlikler beliriyor. Her ikisi de başkanlık ettikleri uluslararası hiyerarşik sisteme inanmıyor. Her ikisi de yönetimde bulunan elitlerin bir parçası ancak bu elitlere karşı mücadele ediyor.

Gorbaçov 1985 yılında iktidara geldi ve Sovyet Komünizminde ekonomik açıdan daha etkin bir yapı ve vatandaşlarına daha yüksek gelir sağlayabilecek reformlar planladı. Kendisi iktidara geldiğinde hiyerarşik bir sistem sözkonusu idi ve bu hiyerarşik sistemin başı Rusya idi. Aşağıda ise Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'nin yani sosyalist kampın diğer üyeleri yer alıyordu.

Buna bağlı olarak Başkan neye karar verirse yapıyordu ve Rusya neye karar verirse uydu ülkeler de bunu benimsemek ve uygulamak zorunda kalıyordu. Buna bir örnek olarak 1950'lerin Rusya'sındaki Yugoslav büyükelçinin sözlerini anımsayalım. Kendisi "Moskova'da hava değişir ve daha soğuk hale gelirse, bu takdirde hepimiz kışlık paltolarfıımızı giymeliyiz. Eğer Moskova'da havalar daha sıcak olursa hepimiz kısa kollu tişörtlerimizi giymeliyiz" demişti.

Gorbaçov iktidara geldiğinde ve Kremlin'den daha önce duyulmaya alışılmamış sözler sarfetmeye başladığında Sovyetlerde ve Doğu Avrupa'da bulunan komünist elitler şaşırdılar ve adeta felç olmuş gibi donakaldılar. Gorbaçov'un ekonomik ve siyasi sistemi reforme etmesi ve Varşova paktı ülkelerin "kendi işlerini kendi yolu ile halletmelerine" imkan tanıması Elitlerin iktidarına ve onların egemenliğinin ideolojik olarak meşrulaştırılmasına karşı bir duruş oldu ve rahatsızlık yarattı. Ancak elitler Başkan'a saldırmayı akıllarına getirmediler.

Elitlerin pozisyonunun elden gitmesi ancak buna karşın yapılacak bir şeylerinin olmaması sonucunda umutsuz bir şekilde gelişmelerin sonucunda olabilecekleri hiç bir şey yapmaksızın beklemeye başladılar. Artık biliyoruz ki olabilecek olan Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Doğu Avrupa'da komünizmin sona ermesi ve Komünizmin bir toplumu organize etme yolu olarak bitmesiydi.

Batılı kapitalist dünya 1945 yılında benzer Daha eşit olan ülkenin başında kendi başkanı yer alıyor. ABD başkanların ayrı ayrı özelliklere sahipken, hepsinin uyduğu bazı temel kurallar vardı.
Bu düzen içinde ABD liderlediğindeki kültürel olarak da benzer demokrasilere yönelik yakın askeri ve siyasi birlik hiç bir zaman sorgulanmadı.

Batılı elitler bazı başkanları diğerlerinden fazla sevmiş olabilir (Örneğin Avrupa'nın Başkan Obama ile yakınlığı alışılmadık düzeydeydi) ancak her koşulda güvende hissettiler ki bu uluslararası sistemin mimarisi açısından önemliydi. ABD tarafından kurulmuş olan sistem yine ABD tarafından korunuyordu.

NATO'nun varoluşunu ve yöntemlerini sorgulayan Trump ile, Gorbaçov'un Varşova paktına olan ihtiyacı sorgulaması bu sigortayı riske atıyor. Bu anlamda, ne AB, ne Dünya Ticaret Örgütü ne de ABD'nin 1945 yılından bu yana inşaa ettiği uluslararası sistemin mimarisi dokunulmaz değildir.

Batıdaki elitler 30 yıl önce komünist elitlerin olduğu gibi bir kaybın içerisindeler. Şimdilerde Washington'dan gelen söylemi almak ya da kabul etmek son 70 yılda yaratılan ve savunulan inanç külliyatına aykırı görünüyor. Halen daha Washington'a itiraz etmek ve bunun gibi Başkan'a itiraz etmek sözkonusu değil. Zira benzer bir sistem ne bir Avrupa ülkesi tarafından ne de Avrupalı güçlerin bir bileşimi tarafından kurulabilir.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • hüseyin çelik23 Ocak 2017 16:18

    valla yazınızdan bal damlıyor.... inşaallah, inşaallah

  • sovyetleri tek başına gorbi mi yıktı 23 Ocak 2017 16:16

    sistemler bir günde yıkılmaz önce yıllarca sinsice altı oyulur yıkılmaya hazır hale gelince son darbeyi indirmek için uygun kullanışlı biri bulunur ve etrafına seçilmiş yönlendirme adamları doldurulur saf halk ancak yüz yıl sonra gerçekleri öğrenir