Uzmanlar grip konusunda uyardı

The Telegraph gazetesinde yer alan habere göre, uzmanlar grip ölümlerinin 50 yılın en kötüsü olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Grip vakalarının, korona virüsle mücadele önlemleri nedeniyle 2020 yılında yüzde 95'e kadar düştüğü belirtilirken, bu yıl grip nedeniyle 60 bin kadar grip ölümü olabileceği vurgulandı.

Öte yandan korona virüs ve grip belirtilerinin benzer olması da endişelerin büyümesine yol açtı.  Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Öksürük, hapşırık, yorgunluk, kırgınlık, burun akıntısı, ateş gibi semptomlar hemen hemen birbirleriyle benzer; ama hastalığın sonuçlanması ve ağırlığı, tabii ki birbirinden farklıdır" açıklamasında bulundu.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, tedbirlere daha az bağlı kaldığımızı belirterek şunları kaydetti:

1860’lı yıllardan beri gribal şikayetler, her sene kış aylarında devam ediyor. Geçen yıl pandemi dolayısıyla, çok ciddi şekilde tedbirlerin alınması, sosyal hareketliliğin azaltılması, aynı zamanda maske-mesafe kuralının uygulanması, grip salgınını ciddi şekilde azalttı hatta hiç görülmedi. Şimdi ise kış aylarının tekrar gelmesiyle birlikte, gribal salgının yeniden başladığını görüyoruz. Bu durum, tedbirlere daha az riayet ettiğimizin göstergesidir

Korona virüs, genel itibariyle gribal enfeksiyonlar yapan yani üst solunum enfeksiyonu yapan bir gruba giriyor diyen Prof. Dr. Akkoyunlu, sözlerine şöyle devam etti:

Grip dediğimiz zaman influenzadan bahsediyoruz. Ancak koronavirüs de, üst solunum enfeksiyonu yapan, benzer semptomlarla giden bir hastalık. Bu sebeple kış aylarında, daha büyük bir salgın bekliyoruz. Genel itibariyle gidişatı öksürük, hapşırık, yorgunluk, kırgınlık, burun akıntısı, ateş gibi semptomlar hemen hemen birbirleriyle benzer; ama hastalığın sonuçlanması ve ağırlığı, tabii ki birbirinden farklıdır. Dışarıdan bakarak; özellikle ‘bu koronavirüstür ya da griptir' diyebileceğimiz net bir ayrım söz konusu değildir.

"TEŞHİS KOYMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Prof. Dr. Akkoyunlu, hastalığın gidişatına göre teşhis konulamayacağının altını çizerek, "Bazı gribal vakalar, aynen korona virüsteki gibi halsizlik, kırgınlık, kas ağrısıyla gidebilir. Bunun dışında bazı aşılanmış kişilerde de korona virüs enfeksiyonu, gribal semptomlar gibi geçebilir. Sadece gidişata bakarak teşhis koyup, birbirinden ayırmak mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Akkoyunlu, korona virüsün ilk çıktığı zamanlarda maske-mesafe kurallarına dikkat edildiği, etkinliklerin azaltıldığını ve bu sayede salgının önüne geçmenin mümkün olduğunu dile getirirken, son zamanlarda yaşanan gevşemenin gribi de salgın haline getirdiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

Geçen yıl özellikle, maske-mesafeye dikkat ettik ve sosyal etkinlikleri azalttık. Kapalı ortamlarda uzun süre bir arada kalmamaya özen gösterdik. Bunlara bağlı olarak gribal semptomlar azalmıştı. Ancak bu sene, ciddi gevşemeye bağlı olarak, grip de salgın yapıyor; bunun yanı sıra korona virüs de muhtemelen, aşıya rağmen artış gösteriyor. Bu da görünüşe göre tüm dünyada, yeniden bir salgın yapacak anlamına geliyor. Şunu da bilmek lazım ki; grip de ölüme neden olabilen bir hastalık. Ancak korona virüs enfeksiyonuna göre çok daha az oranda ölümlere neden oluyor. Çok daha ağır gidip ekstra komplikasyonlar geliştirmesine neden olabiliyor. Ya da üstüne bakteriyel dediğimiz diğer enfeksiyonların da eklenmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, ‘ben gribim, testim negatif çıktı’ diyerek rahat davranmamak gerekir; çünkü gribal enfeksiyonlar, her sene 250 bin insanın ölümüne neden olan enfeksiyonlardır. Aslında gribal enfeksiyonlar da, daha az olmakla beraber, ölüm ve ağır geçirme potansiyeli olan enfeksiyonlardır. Bu sebepten ötürü kişilerde halsizlik, kırgınlık, ateş, yoğun bir şekilde ortaya çıkmışsa ve nefes darlığı söz konusuysa; bunların, grip de olsa, korona da olsa, tıbbi müdahaleye ihtiyacı vardır ve doktora başvurmaları gerekir. Aynı zamanda yakınlarını, etraftakileri korumak adına, onlardan uzak durmaları önemlidir. korona virüs olmamaları, gribal enfeksiyonun masum olduğu anlamına gelmez. Kişinin, yakınlarının da hayatını tehdit eden bir hastalığa neden olabilir.

"TESTİN NEGATİF GELMESİ HASTANIN KORONA VİRÜS OLMADIĞI ANLAMINA GELMİYOR"

Hastalıklarda ayrım yapılırken belli klinik donelere bakıldığını söyleyen Prof. Dr. Akkoyunlu, "Kişiden sürüntü testleri, PCR testleri alırız. Bu noktada, şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki; PCR testinin pozitif gelmesi, hastanın korona virüs enfeksiyonu taşıdığının en net göstergelerinden birisidir. Yani test pozitif gelmişse, bu hasta yüzde 99 korona virüs olmuştur. Ancak testin negatif gelmesi, maalesef hastanın korona virüs olmadığı anlamına gelmiyor" ifadelerini kullandı.

Koronayla birlikte grip uyarısı: Dünyayı çok riskli bir mevsim bekliyor

Kovid-19 ve grip aşıları aynı anda yapılabilir mi?

İlk kez ortaya çıktı: Uzun Kovid'den sonra uzun grip

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.