Risk iştahı finansal piyasalara geri döndü

Geçen haftaki  karışık verilere rağmen, ABD borç tavanının yükseltilmesi konusunda anlaşmaya varılması umutlarıyla birlikte risk iştahı finansal piyasalara geri döndü. DAX ve Nikkei’nin yeni rekorlar kırması ve Nasdaq’ın bir yılı aşkın bir süredir en yüksek seviyelerine ulaşmasıyla, teknoloji hisseleri ve bankacılık sektörü tarafından canlanan ana endeksler yeniden zirveye ulaştı.

ABD makroekonomik istatistiklerinde iki aşama vardı. Hafta başında Empire State imalat endeksi ve perakende satışlar zayıflayan bir ivmeyi doğruladı. Ancak sonunda, haftalık işsizlik başvuruları ve başka bir imalat endeksi olan Philly Fed, beklenenden (biraz) daha güçlü çıktı. Sonuç olarak, piyasa ABD merkez bankasının faiz oranlarını Haziran ayında değiştirmeyeceği inancını güçlendirdi (tahminler üçte iki statüko lehine ve üçte biri artış lehine).

Merkez bankacılarından gelen birçok yoruma gelince, bunlar hep aynı yönü işaret ediyor: enflasyon hala bir tehdit. Ancak piyasa, ECB ve BOE’nin daha fazla sıkılaştıracaklarını söylediklerine inanıyorsa, artık Fed’i dinlemiyor. Aynı zamanda, yatırımcılar ABD borç tavanı konusunda endişeli olmayı bıraktı. Bu aşamada herhangi bir imza atılmamış olsa da, Demokrat ve Cumhuriyetçi liderlerin yatıştırıcı yorumları risk iştahını yeniden canlandırmaya yetti.

ABD’de daha olumlu makro ve mali verilerin arka planına karşı, dolar yükselmeye devam etti. Haziran ayında faiz artırımı finans camiasının tercih ettiği bir hipotez değil, ancak bu olasılık ay başında açıkça reddedilmiş olsa da söz konusu da değil. Dolayısıyla, ECB’nin son zamanlarda daha agresif olduğu söylense de, EUR/USD tekrar 1,08’in altına indi.

Bu haftaya herhangi bir önemli makroekonomik istatistik damgasını vurmadı. Ancak perakende satış verileri  bize önemli bir dönüm noktası olmuş gibi geliyor. Nisan ayında %0,4 arttı ve ABD’deki resesyon korkularını ortadan kaldırdı. Haftalık işsizlik başvuruları rakamları, borsa endekslerinin 2023 yılı için yeni bir rekor seviyeye yükselmesine de yardımcı oldu.

Aynı zamanda tahvil getirileri de aynı modeli izledi: ABD 10 yıllık endeksi şu anda %3,64’te direncini test ediyor. Alman 10 yılı %2,55’in biraz altında. Yatırımcıların artık enflasyon korkularından çok durgunluk risklerine odaklandıklarını doğrulamak için bu önemli seviyeler aşılırsa endekslerin nasıl davranacağını izlemek ilginç olacak.

Haftalık petrol stokları bu hafta yaklaşık 5 milyon varil  artarken, beklenti  1,3 milyon varil düşüştü. Ancak bu veriler ham petrol fiyatlarının son beş seansta %3 civarında yükselmesini engellemedi. Bunun nedeni, trader’ların iki ana nedenden dolayı fiyat iyileşmesi görme olasılığı daha yüksek olan geleceğe bakmalarıdır. İlk olarak, ABD Enerji Bakanlığı stratejik rezervlerini doldurmaya başlamak için ham petrol alımını duyurdu. Şu anda nispeten küçük olan 3 milyon varilden bahsediyoruz, ancak  ABD, unutmayalım, geçen yıldan beri güneşte kar gibi eriyen stratejik rezervlerini yeniden inşa etmeye başlıyor. ikincisi, Uluslararası Enerji Ajansı, 2023 yılı için talep büyüme tahminini yükseltti ve bu nedenle yılın ikinci yarısında daha sıkı bir pazar öngörüyor. Bu bağlamda petrol fiyatları toparlandı, Brent ham petrolü 76 ABD dolarında ve WTI 72 ABD dolarında. Avrupa doğal gazında, Hollanda ölçütü Rotterdam TTF, Kasım ayından bu yana görülmeyen bir seviye olan 30 EUR/MWh seviyesinde işlem görüyor.

Bu hafta, Almanya, İngiltere ve ABD imalat PMI ve hizmet PMI verileri, Çarşamba günü, Almanya’daki Ifo iş ortamı endeksini ve FOMC toplantısını da takip ederken, Perşembe günü, her ikisi de ekonomik durumu değerlendirmek için çok önemli veriler olan üç aylık GSYİH  ve ABD’deki ilk işsizlik başvuruları açıklanacak. Cuma günü ise ABD’deki yatırımcılar PCE çekirdek enflasyonu bekliyor olacak.

Çin Merkez Bankası gösterge kredi faiz oranını değiştirmedi

Asya borsaları Çin'in ardından karıştı

O yatırım araçları enflasyona meydan okudu

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.