E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaPiyasalar zor dönemeçte---

Piyasalar zor dönemeçte

Piyasalar zor dönemeçte
09 Ağustos 2015 - 07:18 borsagundem.com

Hükümetin kurulamaması ve artan riskler nedeniyle para piyasalarında pozisyon almak isteyen yatırımcılar zor bir yol ayrımında bulunuyor.

Seçimlerin ardından iki aylık bir zaman geçti. Hükümetin henüz kurulmaması ve artan riskler yatırımcıları tam bir kavşak noktasına getirdi. Bu durum finansçıların dillendirdiği bir fıkrayı hatırlatıyor:
Adamın biri kavşakta oturuyormuş. Yanına yaklaşan aracın sürücüsü; “Şehre hangi yoldan gittiğim fark eder mi?” diye sormuş. Adam cevap vermiş; “Benim için fark etmez!”
Piyasada pozisyon almayanlar için hangi olasılığın gerçekleştiği anlam ifade etmeyebilir. Ancak yatırımda bulunanlar için beklenti ve tercih edilecek yola göre varılacak hedef de farklılık gösterebilecektir.  
Erken seçim stresi
Gelişmelere baktığımızda kavşaktaki yatırımcı için karar vermek zor. Ancak olasılıkların gücüne göre tercih yapması alınacak riski de düşürecektir. Mevcut şartlarda görünen o ki artık ihtimali zayıf görülen bir koalisyon hükümeti kurulsa dahi kalıcı olması zor görünüyor. Bu da normal seçim sürecine gelinmeden bir seçim olasılığını her halükarda güçlendiriyor. 
Koalisyon görüşmelerindeki her tıkanıklık dolar kurundaki fiyatlamanın yukarı doğru tırmanışa geçmesine neden oluyor. 7 Haziran seçimlerinden sonra 2.81’lere tırmanan dolar/TL, koalisyon hükümetinin kurulacağı beklentisiyle 2.63’lere kadar geriledi. 
Dolar yine hareketli
Ancak görüşmelerdeki tıkanıklık ve ABD’den gelen faiz açıklamaları doların yeninden yükselmesine neden oldu. 2.76 seviyesinin üzerine çıkan dolar/TL’de gelişmelerin olumsuz sonuçlanması 2.81’li ve hatta daha üst seviyelerin test edilmesine neden olabilir. Ciddi kâr satışlarının ise 2.81-2.85 bandı içerisinde gerçekleşmesi beklenmeli. Pazartesi gerçekleştirilecek görüşmeler sonrası açılamaların yönüne göre fiyatlarda hareketlenme göreceğiz. Ancak artık koalisyon kurulsa bile bunun uzun soluklu bir yürüyüş olmayacağı biliniyor. Bu nedenle dolar/TL gevşese bile düşüşler alım fırsatı yaratacaktır.
 
Son 5 yılda borsa şirketlerinin döviz açık pozisyonu 3 kat arttı
Dolar kurunun 2.80 sınırına dayanmasıyla birlikte gözler şirketlerin döviz pozisyonlarına çevrildi. Borsadaki şirketlerin döviz açık pozisyonları beş yılda üç kat artarak 40 milyar dolardan 134 milyar dolara çıktı. 
Dolar kuru güçlü seyrini sürdürüyor. Koalisyon hükümeti olasılığı belirsizliğini koruyor. Yurtdışında FED’in faiz artırımını eylül ayında gerçekleştirme ihtimalini güçlendiren makro ekonomik veriler geliyor. Böyle olunca da piyasalarda tansiyon yükseldi. Yatırımcılar oluşabilecek yeni gelişmeleri ve trendleri fiyatlıyor. FED’in faiz artırımını tetikleyecek gelişmelerin dolar/TL’yi 3.20 seviyesine doğru tırmandırmasını bekleyenler pozisyonlarını artırıyor. 
Kur kârları eritti
Bir yandan da borsadaki şirketler izleniyor. Şirketlerin ilk yarıyıl sonuçları açıklanıyor. Bu da yatırımcılar açısından pozisyonlarını gözden geçirme zamanı geldiğini gösteriyor. Döviz kurundaki artış firmaları değerlendirirken bu kalemin göz ardı edilmemesini gerektiriyor. Zira kur artışıyla birlikte artan finansal giderler, şirketlerin kârlarında erozyona neden oluyor. Borsada işlem gören şirketlerin döviz pozisyonlarına bakıldığında ise son beş yıl içerisinde firmaların döviz açık pozisyonlarının ciddi şekilde arttığı gözleniyor. 2010 yılı sonunda 40 milyar TL olan borsa şirketlerinin döviz açık pozisyonları 2014 sonuna gelindiğinde 118 milyar TL’ye çıktı. İlk çeyrekte 134 milyar TL’ye vardı. 
Bilanço tahribatı
Sanayi ve hizmet sektörünün öncü 15 şirketinin döviz açığı ise 51 milyar TL seviyesinde bulunuyor. İlk çeyrekte döviz açığının yaklaşık yüzde 40’ı bu sanayi ve hizmet şirketlerine ait. Dövizdeki artışın devamı halinde firmaların döviz açığının artması şaşırtıcı olmayacaktır. Verilere bakıldığında özellikle Türkiye’nin lokomotif sektörlerinde döviz açık pozisyonlarının yüksek olduğu görülüyor. Bu durum kurda yukarı yönlü yaşanan her hareketin söz konusu sektörlerdeki bilançolarda ciddi tahribatlara neden olabilmekte.
 
Enerji hisselerini azalttılar
Ocak-Temmuz 2015 döneminde yabancı yatırımcının özellikle enerji hisselerinde satıcı konumunda bulundukları görülüyor. Odaş Elektrik, Zorlu Enerji, Ak Enerji, Aksa Enerji, Ayen Enerji hisselerinde yabancıların toplam satışı 19 milyon TL’yi buldu. Yabancıların alımda bulunduğu tek enerji hissesi Aksu Enerji oldu. 
Döviz açığı
Yabancıların ağırlıklı satış gerçekleştirdiği enerji sektörü firmalarında döviz açık pozisyonunun 6.9 milyar TL seviyesinde bulunduğu gözleniyor. Öte yandan sektördeki tüm şirketlerin döviz açığı bulunduğunu da not etmekte fayda var. Ancak bunlar içerisinde en az döviz pozisyonu açığı olan firma Aksu Enerji. En fazla döviz açığı ise Ak Enerji’de. Şirketin ilk çeyrekte yabancı para pozisyonu açığı 2.4 milyar TL seviyesinde. Hissenin fiyat seyri takip edildiğinde ise yılbaşından bu yana yüzde 28 oranında değer kaybettiği gözleniyor.
Yabancıların işlem hacmi yılın en düşüğünde
Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’da gerçekleştirdikleri aylık toplam işlem hacmi yılın en düşük seviyelerine geriledi. Yabancılar ocak-haziran döneminde aylık ortalama 15 milyar dolarlık işlem hacmi gerçekleştirirken rakam temmuz ayında toplam 10 milyar dolar seviyesine geriledi. Yabancıların temmuz ayında ağırlıklı olarak satıcı pozisyonunda bulundukları ve 247 milyon dolarlık net satış gerçekleştirdikleri görüldü.
 
 
Altının ons’u 1000 doların altına iner mi?
Yatırımcıların bu aralar en fazla takip ettiği enstrümanlar arasında dolar ve altın öne çıkıyor. Ancak altın için beklentiler iyimser değil. Eylül 2011’e kadar sürekli yükselerek 1915 dolara kadar çıkan altın bu tarihten sonra gerilemeye başladı. Altın, bu tarihten sonra yüzde 38 değer yitirdi. Düzeltme hareketinin devamı halinde 880-890 dolara kadar inmesi mümkün olabileceğini göz ardı etmemekte fayda var. Yurtdışındaki raporlar da düşüşe işaret ediyor. Altın piyasası uzmanları kısa vadede 1.150 dolar seviyesinin önemine vurgu yapıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında 1150 doların altına kayılması ile birlikte sert fiyat hareketleri meydana gelmişti. 
Öte yandan altının ons fiyatında 1000 doların altının görülmesi, dolar kurunda hızlı ivmenin sürmesi anlamına gelecek. Eylülde faiz artışının yaşanmasıyla birlikte elbette altının ons fiyatında da aşağı doğru sert hareketler yaşanacaktır. 
Bununla birlikte doları güçlendirebilecek farklı ekonomik veriler de altın fiyatında sert hareketlere neden olabilecektir. Zira mevcut fiyatlar, oldukça kritik hareketlere yol açmaya müsait seviyelerde bulunuyor. 
 
Altın fiyatları 2001-2011 yılları arasında 10 yıl yükseldi. 2011’den itibaren ise düşmeye devam ediyor. Ons’u 1084 dolar olan altın fiyatı 1070 doların altına inerse 880 dolara kadar gerileyebilir. Yükselişe geçerse 1150 dolar direncinin aşılması önemli.
 
Fed faiz kararı öncesinde dolar güçlendi
Piyasalar Fed’in faiz artırımına başlaması ihtimalini yüzde 50 ile fiyatlıyor. Atlanta Fed Başkanı Dennis Lockhart’ın geçtiğimiz salı günü yaptığı şahin açıklamalar ve çarşamba günü açıklanan güçlü hizmet sektörü verisi, Fed’in faizi önümüzdeki eylül ayında artıracağı ihtimalini yükseltti. 
Bu olasılığın etkisiyle dolar kuru yükselişe geçti. ABD’de faizlerin artırılması ve dolardaki fiyat hareketleri birlikte değerlendirildiğinde; yaklaşık altı ay öncesinden doların yükselmeye başladığı, faiz artışının gerçekleşmesi sonrasında da dolar kurunun düştüğü gözleniyor. Önceki fiyat hareketlerinin benzeri bir harekette bulunması halinde önümüzdeki 3-4 aylık süreçte de doların güçlenmesini sürdürmesi beklenmeli. (ZEYNEP AKTAŞ - MİLLİYET)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)