E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemOktay'dan tek adam eleştirilerine yanıt: Millete hakarettir---

Oktay'dan tek adam eleştirilerine yanıt: Millete hakarettir

Oktay'dan tek adam eleştirilerine yanıt: Millete hakarettir
22 Aralık 2018 - 03:59 borsagundem.com

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik 'tek adam' eleştirilerine yanıt verdi: Tamamı demokratik yöntemlerle yaşanmış bu süreci 'tek adamlık´ iddiasıyla karalamaya çalışmak, millete hakarettir

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulunda 2019 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde hükümet adına konuşma yaptı.

Fuat Oktay yaptığı açıklamada, "2019 yılının başı itibariyle yargıya ilişkin iki temel politika belgesi kamuoyuna açıklanacaktır. Bunların ilki Yargı Reformu Stratejisi, diğeri ise İnsan Hakları Eylem Planı olacaktır. Bu belgeler 2019 yılından itibaren uygulanacak ve hukuk devletimizi güçlendirecek çalışmalarımızın yol haritası olacaktır." ifadelerini kullandı.

Oktay şunları söyledi:

"Terörle mücadelede ciddi bir strateji değişikliğine gittik. Artık tehdidi ve tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde karşılıyoruz. Savunmada değil taarruzdayız. Ülkemize tehdit oluşturan son terörist de ortadan kalkana kadar mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız."

2019 yılı bütçesinin Türkiye ve millet adına hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Oktay, bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile ilgili özellikle "tek adam" boyutunda yoğunlaşan sorular ve eleştirilerin öne çıktığını anımsattı.

"Cumhurbaşkanımıza aynı bühtanı yapıyorlar"

Oktay, Türkiye'de ne zaman milli irade hakimiyeti tesis edilse "tek adam" iddiasının dile getirildiğine dikkati çekerek, şehit Başbakan Adnan Menderes ve Türkiye tarihinin en önemli ekonomik hamlelerinden birini hayata geçiren merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal için de aynı iddianın dillendirildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi de Sayın Cumhurbaşkanımıza aynı bühtanı yapıyorlar. Dikkat edilirse her üç isim de milletin büyük desteğiyle iş başına gelmiş, ülkemize tarihi dönüşümleri yaşatmış isimlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız tüm siyasi hayatını demokrasinin imkanlarıyla ve demokratik sınırlar içinde yürütmüştür. 1994 yılında İstanbul'a, milletin desteğiyle Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiştir. 2003 mart ayında yine milletin teveccühüyle milletvekili seçilmiş ve ardından Başbakan olarak görev almıştır. 2014 yılında, tarihimizde ilk defa doğrudan milletin tercihiyle Cumhurbaşkanı olmuştur. Yeni yönetim sistemimizin ilk Cumhurbaşkanlığı görevine de yine milletimizin büyük teveccühü ve desteğiyle gelmiştir. Tamamı demokratik yöntemlerle yaşanmış bu süreci 'tek adamlık' iddiasıyla karalamaya çalışmak, millete hakarettir. Bu iddiayı dile getirenler, Sayın Cumhurbaşkanımıza değil, aslında doğrudan milletimize saldırmaktadır. Biz, Atatürk'ün Mecliste sapasağlam yerini bulan 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir' düsturunun arkasındayız. Sizler 'Hayır' diyorsunuz; 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil, vesayetin hakkı olmalı'. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir ve millet de kararını vermiştir."

"Gelir seviyemizi 2017'de AB ortalamasının yüzde 67'sine çıkarttık"

Oktay, Türkiye'nin son 16 yılda, oluşturulan geniş çerçeveli ve hedef odaklı politika setleri sayesinde 2000'li yılların başında bulunduğu sağlıksız ekonomik yapıdan kurtulduğunu ve istikrara kavuştuğunu ifade etti.

Bu politikaların en önemli unsurunun tavizsiz uygulanan disiplinli maliye politikası olduğuna dikkati çeken Oktay, makroekonomik istikrarın etkisiyle Türkiye'nin kalkınma yolunda önemli bir mesafe katettiğini söyledi.

Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik atılımlarının 2003-2017 döneminde gerçekleştirildiğini vurgulayan Oktay, "Bu dönemde, ekonomimizin yıllık ortalama yüzde 5,7 büyüdüğü ve refahın tabana yayıldığı bir ekonomik model oluşturduk. Satın alma gücü paritesine göre 2003 yılında kişi başına gelir açısından Avrupa Birliği (AB) ortalamasının yüzde 35'ine denk gelen gelir seviyemizi, 2017 yılında AB ortalamasının yüzde 67'sine çıkarttık." diye konuştu.

Fuat Oktay, Türkiye'nin, küresel kriz sonrasında 2010-2017 döneminde yüzde 6,8 büyürken; Çin, Hindistan dahil gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarının ortalama yüzde 5,3'te kaldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "1960-2002 döneminde ortalama büyüme yüzde 4,3 iken, AK Parti döneminde yüzde 5,7'ye yükselmiştir. Son 10 yılda ise büyüme ortalamamız yüzde 5'tir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 2002'de 21'inci büyük ekonomiyken 2017 itibarıyla 17'nci büyük ekonomi haline geldiğini belirten Oktay, ülkenin satın alma gücü paritesine göre ise aynı dönemde 17'nci sıradan 13'üncü sıraya yükseldiğini dile getirdi.

Bankacılık sektöründe hayata geçirilen reformların ve Türkiye ekonomisinin istikrar kazanması sayesinde finansal sistemin oldukça güçlü bir yapıya kavuştuğunu ifade eden Oktay, Türk bankacılık sektörünün, güçlü ve istikrarlı yapısı ile makroekonomik istikrarı destekleyen ve negatif dış şokların ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini azaltan temel unsurlardan biri haline geldiğini anlattı.

"TL, dolar karşısında yüzde 20 değer kazandı"

Oktay, etkili koordinasyonla yerinde, zamanında ve doğru yönde alınan önlemler sayesinde ekonomiye yönelik tehditlerin başarılı bir şekilde bertaraf edildiği vurgusunu yaparak, şöyle devam etti:

"İçinde bulunduğumuz şartların, ekonomide bazı zorlukları ve sorunları beraberinde getirdiğinin elbette farkındayız. Bu durumun üstesinden gelmemizi sağlayacak etkin politika ve tedbirler geliştirerek ekonomimiz Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) da öngördüğümüz şekilde dengelenme sürecine girdi. Kısa vadede yavaşlayan büyümemizin akabinde giderek daha da güçlenen bir ekonomik gelişmeye dönüşmesi sürdürülebilir büyüme hedeflerimizle uyumluluk arz ediyor. Bu süreçte, ekonomide güven, finansal istikrar, faiz seviyeleri ve enflasyon gibi göstergelerde somut iyileşmeleri hep birlikte görüyoruz, göreceğiz."

Fuat Oktay, ağustos ayında dolar kurunun en yüksek seviyesinden bu yana Türk lirasının dolar karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kazandığına dikkati çekerek, aynı dönemde yükselen Türkiye CDS risk priminin 225 baz puan iyileştiğini, 10 yıllık tahvil faiz oranlarının gerilediğini belirtti.

Son 3 ayda ihracatın yıllık yaklaşık yüzde 15 gibi çok yüksek bir oranda artarak, turizm ile birlikte dengelenme sürecine büyük katkı sağladığını dile getiren Oktay, Türkiye ekonomisinin borç yükü bakımından sağlam yapısını koruduğunu bildirdi.

Türkiye'nin 2002 yılında yüzde 60 olan kamu toplam net borç stokunun milli gelire oranının bugün yüzde 9 seviyesine gerilediğini kaydeden Oktay, ağustos ayında gerçekleştirilen spekülatif ataklara karşı hızlı ve güçlü tedbirler alınabilmesinde de bu durumun önemli katkısı olduğuna işaret etti.

"130 mobil ekip kurarak alanda 11 bin 760 çocuğa müdahale edildi"

Hükümetleri döneminde çeşitli alanlara ilişkin icraatlarını anlatan Oktay, aile, çalışma ve sosyal hizmetler alanında büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinin başarıyla gerçekleştirildiğini dile getirdi.

2019 yılı bütçesinde sosyal harcamalar için bütçenin yüzde 6,5'i kadar kaynak ayrıldığını belirten Oktay, bu oranın 2002 yılında bütçenin yüzde 1,3'ü seviyesinde olduğunu söyledi.

"Çocuk işçiliğine hayır" dediklerini ve Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı kapsamındaki aktif mücadelelerini toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla başarıyla yürüttüklerini ifade eden Oktay, sokakta çalıştırılan çocuklar için 130 mobil ekip kurarak alanda 11 bin 760 çocuğa müdahale ettiklerini bildirdi.

Oktay, "Kadın güçlü olursa aile de toplum da güçlü olur." anlayışıyla kadınların toplumsal statüsünün yükseltilmesine büyük önem verdiklerini, 2019 yılında aileyi güçlendirmek ve aileyi zayıflatan etmenleri ortadan kaldırmak için ilgili tüm paydaşlar ile iş birliği içinde Aile Şurası'nı düzenleyeceklerini kaydetti.

"300 milyon liralık gecikme faizini düşürdük"

Hükümetlerinin esnaf ve sanatkara verdiği öneme dikkati çeken Oktay, bu sene yaklaşık 250 bin esnaf ve sanatkarın gecikmiş borcunda iyileştirme sağlayarak yaklaşık 300 milyon liralık gecikme faizinin düşürüldüğünü söyledi.

Oktay, "Ekonomide yaşanan tüm spekülasyonlara rağmen 2018 yılında açılan şirket sayısı, kapanan şirket sayısının 3,5 katından fazla oldu. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda yüksek teknolojili, katma ve marka değeri yüksek ürünlerin imalat sanayi ihracatımız içerisindeki payını üst seviyelere çıkarmakta kararlıyız. Bu amacı gerçekleştirmeye yönelik destek mekanizmaları geliştiriyoruz, geliştirmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Eximbank'ın finansman kaynakları güçlendirilecek"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, gelecek yıl ihracatı desteklemek amacıyla Eximbank'ın finansman kaynaklarının güçlendirileceğini, 2018 yılında yakalanan ivmenin devam ettirilerek ihracatın artırılacağını ve ihracat destek unsurlarının basitleştirilerek daha etkin kullanılacağını anlattı.

Gümrük süreçlerinin elektronik ortamda yürütülebilmesini ve bu süreçlerin basitleştirilerek Türkiye'nin Dünya Bankası Küresel İş Yapma Kolaylığı Endeksi sınıflandırmalarında daha üst basamaklarda yer alabilmesi için gerekli ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile eş güdüm halinde çalışmalar yapmaya devam ettiklerini belirten Oktay, yerli ürünlerin görünürlüğünün artırılması, tüketimi özendirilerek yerli şirketlerin, kooperatiflerin, esnaf ve sanatkarların güçlendirilmesi için yol gösterici ve kolaylaştırıcı faaliyetlerin yürütüleceğini ifade etti.

Sağlık harcamaları

Bütçeden 2019 yılında sağlığa yaklaşık 157 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirten Oktay, böylece, sağlık harcamalarının bütçe içerisindeki payının yüzde 16,3'e çıktığını belirtti.

Anne ölümü, bebek ölümü, bağışıklama ve kronik hastalık yükü dahil tüm "temel sağlık göstergelerinde" en üst düzeye ulaşmayı amaçladıklarını vurgulayan Oktay, koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin, öncelik verdikleri konuların başında geldiğini ifade etti. Nüfus büyüklüğüne oranla aşılama başarısında da dünya lideri olunduğunu belirten Oktay, aşılama konusunda yıllardır yürüttükleri politikayı gelecek dönemde de sürdürmekte kararlı olduklarını bildirdi.

Oktay, 2019-2021 yılları arasında yaklaşık 20 bin yataklı 168 hastaneyi tamamlamayı hedeflediklerini bildirerek, "Önümüzdeki yıl 67 hastaneyi daha hizmete alarak 6 bin 480 nitelikli yatak kapasitesi daha kazanacağız. Şu ana kadar Adana, Isparta, Mersin, Yozgat, Kayseri, Elazığ, Eskişehir ve Manisa şehir hastaneleri hizmete girdi, 3 bin 704 yataklı dünyanın üçüncü büyük hastaneler kompleksini de önümüzdeki günlerde Ankara'da açacağız" diye konuştu.

"Gençlik merkezlerinin üye sayısı 2 milyonu aştı"

Gençlik alanında gerçekleştirilen projelerin başında gençlik merkezlerinin geldiğini belirten Oktay, "Buralarda, 'Merkezimizde Sen Varsın' temasından yola çıkarak, toplumun her kesiminden gençlerle irtibat kuruyoruz" dedi.

Oktay, gençlik merkezleri üye sayısının, Aralık 2018 itibarıyla 2 milyonu aştığını kaydetti.

Fuat Oktay, e-Devlet üzerinden başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs verildiğini, ayrıca müracaat eden tüm öğrencilere kredi tahsisi yapıldığını aktardı.

"Yargıya ilişkin iki temel politika belgesi"

Adalet alanında gelecek dönemde köklü değişiklikler içeren çalışmalar yapacaklarını bildiren Oktay, şunları kaydetti:

"2019 yılının başı itibariyle yargıya ilişkin iki temel politika belgesi kamuoyuna açıklanacaktır. Bunların ilki Yargı Reformu Stratejisi, diğeri ise İnsan Hakları Eylem Planı olacaktır. Bu belgeler 2019 yılından itibaren uygulanacak ve hukuk devletimizi güçlendirecek çalışmalarımızın yol haritası olacaktır. Bu strateji belgeleri hak ve özgürlüklerin daha iyi korunup geliştirilmesi alanındaki irademizi ortaya koyacaktır."

"46 milyonun üzerinde bir turisti ülkemizde ağırlamış olacağız"

Turizmin ülke ekonomisine katkısını iki katına çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizen Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yurt dışından gelen vatandaşlarımızı da sayarsak, yıl sonu itibariyle 46 milyonun üzerinde bir turisti ülkemizde ağırlamış olacağız. Bu aşamadan sonra niteliği artırarak, turizm gelirlerini artırmaya yöneleceğiz. Ülkemiz, bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen kültürel ve doğal varlıklar yönünden dünyanın sayılı alanlarından biri konumundadır. Ülkemizin turizm marka değerini artırmak için ören yeri ve müzelerimizin fiziki altyapısını iyileştireceğiz. Her eser, kendi ülkesinde, ait olduğu yerde güzeldir, orada anlamlıdır. Diğer ülkelerden, ortak kültürel mirasımız olan eserlerin ait oldukları yerde korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda hassasiyet göstermelerini bekliyoruz."

"Yüksek katma değerli üretime odaklandık"

Yüksek katma değerli üretime odaklandıklarını belirten Oktay, verimlilik artışı, etkin dijitalleşme ve bölgesel özellikleri dikkate alarak bunu sağlayacaklarını ifade etti.

Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerini destekleyerek, yüksek katma değerli üretimi teşvik ettiklerini dile getiren Oktay, şunları söyledi:

"2019 yılı ve sonrası dönemin yüksek katma değerli üretim öncülüğünde bir büyüme için milat olmasını istiyoruz. Bu amaçla en öncelikli yapısal reformumuz 'Yerlileştirme Ürün Programı' olacak. 4 binden fazla ürün arasından cari açığı kapatma hedefi doğrultusunda seçilen öncelikli ürünler, Ar-Ge'den seri üretime, uçtan uca yönetilen program bazlı destek ve takip mekanizmalarıyla yerli olarak üretilecektir."

İktisadi kalkınmayı daim kılmak üzere küresel gelişmeleri takip ederek, özel sektörün dinamikleri ve taleplerini dikkate alıp yatırımların hızlandırılmasına yönelik tedbirleri almayı sürdüreceklerini ifade eden Oktay, şöyle devam etti:

"KOBİ'lerin teknolojik yeniliklere süratle uyumlarını sağlamak, rekabet güçlerini yükseltmek ve ekonomiye katkılarını artırmak da önemli bir gündem maddemiz. Yüksek teknolojili alanlar ve imalat sektörü başta olmak üzere, başarılı işletmelerin kurulmasını sağlayıp, girişimciliği yaygınlaştırmak, ana hedeflerimiz arasındadır. Yüksek teknolojinin KOBİ'ler vasıtasıyla tabana yayılmasını sağlamak için; Ar-Ge ve yenilik projelerinde çıktıların ticari prototip ve ürüne dönüşmesini, bunların piyasayla buluşmasını kolaylaştırmak adına girişimcilere ve KOBİ'lere destek sağlıyoruz ve daha fazla desteklemeye devam edeceğiz."

2019 bütçesinde yerel yönetimlere ayırdıkları kaynağın bir önceki yıla göre yüzde 28,4 arttığını belirten Oktay, şöyle konuştu:

"Şehirlerimizin kimliğini canlandıran, yatay mimariyi esas alarak mahalle ve sokak kavramını öne çıkaran bir şehircilik anlayışıyla mekansal planlama ve uygulama çalışmalarımızı yürüteceğiz. Şehirlerimizi daha yeşil ve ferah yaşam alanları haline dönüştürmek ve kimlikli yeşil şehirler oluşturmak üzere 81 ilimizde millet bahçesi çalışmalarını yürüteceğiz. Daha yeşil ve yaşanabilir şehirler hedefimiz kapsamında bisiklet yolu, yeşil yürüyüş yolu ve çevre dostu sokak yapılmasına ilişkin çalışmaları yürüteceğiz."

Sosyal konut üretiminde devletin girişimci ve üretici bir kurumu olan Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) özellikle piyasa şartlarında alım gücü düşük vatandaşları konut sahibi yaptığını dile getiren Oktay, "TOKİ'nin son 10 yıllık konut üretim ortalaması yıllık yaklaşık 55 bindir. Bu konutların satışında, dar ve orta gelir düzeyindeki vatandaşlarımız yanında, engelliler, şehit aileleri ve maluller ile emekliler için de kontenjan ayrılıyor." ifadelerini kullandı.

"Savunmada değil taarruzdayız"

Erdoğan'ın liderliği ve kararlı duruşuyla 15 Temmuz ile başlayan arınma sürecinin odaklandığı en önemli başlıklardan birinin de terörle mücadele olduğuna vurgu yapan Oktay, FETÖ başta olmak üzere PKK, DEAŞ ile mücadelenin olmazsa olmazları olduğunu ve kararlılıkla devam ettiğini söyledi.

Oktay, "Terörle mücadelede ciddi bir strateji değişikliğine gittik. Artık tehdidi ve tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde karşılıyoruz. Savunmada değil taarruzdayız. Ülkemize tehdit oluşturan son terörist de ortadan kalkana kadar mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız" ifadelerine yer verdi.

"Türkiye, komşularının da toprak bütünlüğünden yanadır"

Uluslararası güvenlik alanında değişimler yaşandığı bir süreçten geçildiğine dikkati çeken Oktay, bu dönemde ülkenin çok boyutlu ve amaçlı terör olaylarına maruz kaldığını anlattı.

"Birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen her türlü tehdit ve tehlike ile mücadeleyi başarıyla yürütmekteyiz." diyen Oktay, şöyle konuştu:

"Sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasına asla müsaade etmeyeceğimizi, her seviyede ve her platformda tekrarlıyoruz. Bölgesinde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına büyük önem ve destek veren Türkiye, komşularının da toprak bütünlüğünden yanadır. Bu çerçevede yakın zamanda elde edilen en önemli kazanımlardan biri, İdlib çatışmasızlık bölgesindeki gelişmelerin yönünün değiştirilmesidir. Bu başarı, Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsi gayretleri ve Sayın Putin'in de olumlu yaklaşımı ile 17 Eylül 2018 Soçi Zirvesi’nde Türkiye ve Rusya arasında varılan mutabakat sonucunda elde edilmiştir. Türkiye olarak, karşılaştığımız sorunları diyalog ve müttefiklik anlayışı çerçevesinde çözme irademizi korumayı sürdüreceğiz. Tüm bunları yaparken Türk Silahlı Kuvvetlerimizi yerli ve milli teknolojiyi en üst düzeyde kullanarak modernize etmeye devam ediyoruz."

"Türkiye, NATO'ya katkılarını gelecek dönemde de sürdürecek"

Türkiye'nin barış, güvenlik ve istikrarın tesisi için temel bir platform olarak gördüğü NATO'ya katkılarını gelecek dönemde de sürdüreceğini belirten Oktay, "AB'ye tam üyelik de bizim için bir stratejik hedef olmaya devam etmektedir. AB gibi ABD'yle ilişkilerimizi de stratejik olarak tanımlıyor, müttefikliğin gereklerini tam anlamıyla ve dayanışma ruhu içerisinde yerine getirilmesini bekliyoruz." görüşlerini dile getirdi.

Oktay, Türkiye'nin, dış politikasını gelişen imkanlarla yürüttüğünü, dış misyonların sayısının ise 242'ye ulaştığını kaydetti.

Türkiye'nin, diplomatik ağının büyüklüğüyle dünyada beşinci sıraya yükseldiğini vurgulayan Oktay, "Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulunması, önceliğimiz olmayı sürdürmektedir. Bu çerçevede, Astana garantörü ülkeler olarak Rusya ve İran ile müşterek çalışmalarımızı Birleşmiş Milletler ile bilistişare sürdürüyoruz" açıklamasını yaptı.

Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne önem verdiğini belirten Oktay, bu ülkede Türkmenlerin hak ve çıkarlarını hep ön planda tuttuklarına işaret etti.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)