E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemLokantalar müşteri bulamıyor---

Lokantalar müşteri bulamıyor

Lokantalar müşteri bulamıyor
12 Şubat 2017 - 09:46 borsagundem.com

Hürriyet'ten Vedat Milor bugünkü yazısında lokantaların neden yeterince müşteri çekemediğinin sebeplerini yazdı...

Lokantaların çoğu yeterince müşteri bulamamaktan dertli. Vedat Milor Hürriyet'teki yazısında lokantacıların müşteri portföyünü genişletebilmek için yapmaları gerekenleri dile getirdi. İşte Milor'un o yazısı:

Kriz döneminde olduğumuz âşikar. Ama krizler önemli ve olumlu gelişmelere gebe olabilecek fırsatlar olarak da görülebilir. Kendine çeki düzen verme, daha iyisini yapma fırsatı...

Lokantacılar dertli. Çoğu boş ya da bir-iki masa dolu. Fare düşse, boynu kırılacak. Kampanyalar yapıyor, insanları dışarı çıkmaya, güzel lokantalarda yemeye davet ediyoruz. Güzel. Kriz döneminde olduğumuz âşikar. Ama unutmamalı. Yaşam diyalektik bir süreç. İnsanların yaşamında olduğu gibi kurumların evriminde de krizler önemli ve olumlu gelişmelere gebe olabilecek fırsatlar olarak görülebilir. Kendine çeki düzen verme, daha iyisini yapma fırsatı... Darwin prensipleri kurumların evriminde de geçerli. Daha esnek ve değişen, çevreye adaptasyonu becerebilenler ayakta kalacak, diğerleri gidecek. İnsanların dışarıda daha nadiren yemek yemesine ve para harcamasına neden olan dış faktörleri hepimiz biliyoruz.

Ülkemizde yaşanan üzücü olaylar tüm turizm sektörünü olduğu gibi lokantaları da olumsuz etkiledi. Bunda lokantacıların hiçbir suçu yok. Dışarıda eğlenip, yemek yiyip zaman geçirmek dünyanın en büyük keyiflerinden biri. Bu keyfe zemin hazırlayan lokantacılara hepimiz teşekkür borçluyuz. Böyle durumlarda yapmamız gereken, bir yandan sektöre destek olurken diğer yandan da eksikleri vurgulamak. Bu bir çelişki değil, bir eleştirmenin üzerine düşen görev. Tam tersine bu krizden daha güçlü çıkmak için bize düşen bu.

Benim üzerinde durmak istediğim değiştirebileceğimiz unsurları şöyle sıralayabilirim:

1. Fiyat/Kalite
“Fiyat” demiyorum, “Harcadığınız paraya göre aldığınız karşılık” diyorum. Ben pek az lokantada paramın karşılığını alıyorum. Eğer bu işi yapmasam İstanbul’da gideceğim lokantaların sayısı 10’u geçmez. Bana istediğiniz kadar kızın ama Allah’ın bildiğini niye kuldan saklayayım? Yazın bir hafta Yunanistan’a veya adalarına gidersem harika deniz ürünleri ve yeşillikler yiyip ve güzel şaraplar içip bizde harcayacağım paranın yarısını harcıyorum. Ayrıca lokantacılarımız şarap fiyatlarını da genelde aldıkları fiyata göre dörde katlıyor. Başka ülkelerde ikiye katlanır.

2. Tutarlılık
Başlı başına yazı konusu olur. Ufak tefek iniş çıkışları kabul ederim ama bizde beğendiğiniz bir yemeği üç ay sonra ısmarlayınca kötü bir sürprizle karşılaşabiliyorsunuz. Dünyanın başka yerlerinde çok nadir karşılanan bu duruma bizde sık sık rastlıyoruz.

3. Malzeme kalitesi
Dünyanın her yerinde bu alanda bir devrim yaşanırken biz tersine gidiyoruz. Lokantaya neden gidilir? Evde bulamayacağınız, hazırlayamayacağınız yemekler için. Lokantalarımızda bulunan malzeme kalitesi, özellikle yağlar ve klasik Türk mutfağının örneklerine gösterilen özensizlik, insanı karamsarlığa itiyor. Pek çoğumuzun evinde bundan daha iyi ve kaliteli yemek pişiyorsa neden dışarı çıkalım?

4. Taklitçilik
Belki genimizde var. Yaratıcı olma, kendimize özgü bir stil yaratmaya çalışma yerine, başarılı olanı taklide çalışıyoruz. Ben Fransa’da diyelim, 10 ayrı bistro’ya gitsem 10 ayrı stille karşılaşıyorum. Bizdeyse 10 farklı balıkçı veya köfteciye gitsem, tıpkısının aynısı. İstisnalar var tabii ama yeterli değil sayıları.

5. Genel ambiyans
Genellikle okul yemekhanesi gibi lokantalarımız. Masa sayısı fazla, iskemleler rahatsız. Yeni tip zenginlerin kubbeli, altın varaklı, mermerli mekânları da lüks ama özenti kokuyor ve sûni. Sıcak, farklı ve kendilerine özgü bir ortamı olan mekân sayısı az. Ayrıca lokantaların yüzde 99’unun peçete diye verdiği küçük kağıt, sadece burun silmeye yarar. Bunlar paradan çok bir kültür meselesi. ABD’de sosyoloji dersinde ‘Kültür nedir?’ sorusunu tartışırken verdiğim bir örnek vardı. Farklı ülkelerden, diyelim İtalyan, Alman, Çinli ve Türk... Dört lokantacıya aynı ebatta boş bir mekân gösterin ve hepsine 100 bin dolar verip mekânı lokantaya dönüştürmelerini söyleyin. Bundan sonrasını sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

6. Servis
Garsonlarımız çok sayıda ama eğitimleri az. Çoğu iyi niyetli ama servis nasıl yapılır, pek bilmiyorlar. Başka ülkelerde garsonların yaptığı işler de bizde müşterilere kalıyor. Örneğin balık ayıklama. Garsonlarımızın pek çoğu sanki robotlar gibi, tek bir hüner geliştirmiş. Evet, “Karabiber isterim” derseniz ellerindeki biberliği sağa sola çeviriyorlar. “Dur!” demezseniz yemek aşırı karabiberden mahvoluyor.

7. Hijyen
Ciddi sorun. Bizde hijyen dünyanın hiçbir yerinde görmediğim bir şekilde anlaşılıyor. Çatal ve bıçakların kağıda sarılması. Garip. Öte yandan masaları silmek için kullanılan bez kokabiliyor, mutfaklar genelde pis. Önünüze gelen bardak kirli olabiliyor. Ya tuvaletler? Dayanamayacak durumda değilseniz kendinizi eve dönene kadar tutmanızı tavsiye ederim.

8. Farklı muamele
Nasıl demokrasilerde herkes kanun önünde eşitse, lokantada da eşit olmalı. Herkese iyi muamele yapılmalı ve herkes hoşnut ayrılmalı. İki ciddi sorun görüyorum. Pahalı lokantaların bazılarında müşteri garsonun istediği miktarda yemek ısmarlamayınca hemen ona olan ilgi azalıyor ve hatta kötü davranılıyor. İkinci olarak da yalnız ya da arkadaş gruplarıyla birlikte dışarı çıkan hanımları bazı garsonlar ciddiye almıyor ve hatta azarlıyor. Hanımlar müşteri kitlesinin çok önemli bir bölümü. Kendilerini tedirgin hissetmeyecekleri, rahat bir ortam arıyorlar. Bu konuda bazı lokantalarımız hassas ama hepsi değil. Aynı hassasiyetin herkes tarafından gösterilmesi tüm sektörün yararına olur.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (18)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • KILIÇ13 Şubat 2017 14:44

    ÇOK AŞIRI DERECEDE KALİTESİZ VE SAGLIKSIZ YEMEK YAPILIYOR AYRICA İNSAN SAGLIGI DEGİL PARA DÜŞÜNÜYORLAR HER GİTTİGİMDE MİDDEMDE RAHATSIZLIK HİSSEDİYORUM.

  • Bika13 Şubat 2017 00:03

    Gıda sektörünü denetleyen yok, lokantaların % 90 ı hijyen kurallarına uymadığından dolayı kapatılmalı.

  • eyyyy ümmet lokanta senin neyine12 Şubat 2017 22:30

    yahu zaten lokantaya ailecek gidecek para bulamiyorlarki ,hökümetimiz asgari ücreti çok bol tutuyor ya ondan ,zaten dolar karsisindada eriyor,,neyse yapilan parali yollarda yesinler yemeklerini

  • Adnan Özçetin..12 Şubat 2017 22:23

    Bu işler keyif işi.memleketin keyfi Yok.birazda koyun can derdinde Kasap et..

  • Hermann Hesse12 Şubat 2017 21:21

    Cok guzel bir yazi aynen katiliyorum. Oralara opulecegime evimde temiz temiz en kaliteli urunleri 1/10 fiyatina yerim. Hem ne yedigimi bilirim hem de miktarini ayarlarim.

  • abc12 Şubat 2017 20:50

    aklı olan tasarruf yapar..çocuklarınızın eğitim masrafları ve mecburi karın doyurmak için evdeki gıda gideri dışında bu devirde her şey lüzumsuzdur..önümüzü görür isek harcarız..ama en az 2-3 sene daha önümüzü göremeyiz bu ülkede..

  • mehmet yılmaz12 Şubat 2017 20:15

    kazıkçılar keriz arıyorsa benden onlara bir tiyo AYNAYA baksınlar.

  • ERDİ12 Şubat 2017 18:20

    İnsanlar maymunlaştığı için lokantalar boş,,,darwvin prensibi,,,huhaaaaaa:))))

  • fatih,islambul12 Şubat 2017 18:00

    KAZIKÇI,,FIRSATÇI,,TEMİZ,OLMAYAN,LOKANTALAR,RESTURATLAR,,MÜŞTERİ,BULMAKTA,ZORLANIYOR,,AÇIK,OLSUNLAR,TEMİZ,OLSUNLAR,İŞİN,ELBABI,OLSUNLAR,MİLLETİMİZ,DIŞARDA,YEMESİNİ,SEVİYOR

  • ee12 Şubat 2017 16:15

    asgari ücret 1,400 net.. memurda ortalama 2,500 net. ee çoluk cocuk harcamaları düşününce, bırak lokantayı, 4 kişilik bi aile yol masrafı verip dışarda et yada köfte yiyeceğine, alır evinde yer %80 ucuz olur.Ki insanlar evde görüşemez oldu. çalış çalış çalış gecelere esnek saatlerce. git evine uyu modunda. para desen alım gücü diplerde. tarihi diplerde

  • Cnr12 Şubat 2017 14:14

    İki detay unutulmuş KİRA ASKARİ ÜCRET. Sermayesi olan ve malesef eğitimsiz, iş beceremeyen ne yapar, mekan açr. Ülkemizde de böyle insanlar çok olduğuna göre kiralar YÜKSELİR. Diğer konuya girmiyorum. Ama PiYASA yani BİZ bunu çözmeliyiz. Adamın bi özelliği yok, neymiş iyi yerden dükkan kiralamış. Yeri iyi diye gitmeyin, seçici olalım lütfen!

  • dogrusu12 Şubat 2017 13:44

    Millette paramı bıraktınız vatandaş ya çok zengin yada fakir ortadirek yok.Yarının belli bile olmayacagı ülkede kim para harcamak ister.

  • rekabet12 Şubat 2017 13:19

    is yapan bir yerin yakin mesafesine bir kac tane daha acmak sonrasida muama

  • fiyat ve kalite12 Şubat 2017 12:30

    fiyat ve kalite de az bile yazilmis. cookkk pahali. bir corbayi 8 tl'ye icmek nedir ya? 2 kisi 16 tl , bunun yemegini dusunun. birde eve geliyoruz sabaha kadar bogazim yaniyor, ne yagi kullaniyorlarsa artik!! 50 tlye salata yedigimiz yerde iki kisi icecek icmeden 100 tlye kalkiyoruz. ben 100 tlye evde 1 hafta yerim. aç gozluluk yaparsaniz batin ne yapalim. ben yiyemedim sen ye diyecek kadar enayi degiliz!!!

  • titiz12 Şubat 2017 11:34

    avm lerde 2 tl.lik hanburgeri 12 tl.ye sattıkları halde masaları, masa aldındaki pislikleri temizleyecek elemanları yok. nerede bu sağlıkçılar.avm lerden rüşvetmi alınıyor.köydeki bakkalı kavehaneyi bile ayda iki kez denetliyorlar.

  • vatandaş12 Şubat 2017 11:27

    Tekirdağ Çerkezköy kipada tuvalete gidinde kokuyu ve pisliği görün.evinizde bile iki gün yemek yiyemessiniz.birde borgir kink te masaları pisliği ve masa altlarında cips atıkları ve tavuk parçaları tiksinti verici yurdum insanı oturmuş ne bulursa yiyor.bu nasıl mide

  • Cüneyt Özdemir 12 Şubat 2017 10:54

    Devlet esnafı vatandaşı öptüğü sürece ne kalite olur nede parayı yiyecek vatandaş bulunur....

  • Sönmez doray 12 Şubat 2017 10:47

    Gercekten guzel bir yazi olmus katkilarinizdan dolayi teaekkurler