E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemErdoğan'dan milli aşı vurgusu!---

Erdoğan'dan milli aşı vurgusu!

Erdoğan'dan milli aşı vurgusu!
22 Haziran 2021 - 14:55 borsagundem.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Ekonomi Forumu’na gönderdiği video mesajında, "Türkiye’nin geliştirdiği Kovid-19 aşısının inşallah milletimizle birlikte tüm insanlığın da aşısı olacağının müjdesini buradan paylaşmak istiyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından yayımlanan "2021-2023 Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi"nde yer alan değerlendirmesinde, Türkiye'nin, geniş üretim imkanları, kalifiye iş gücü, stratejik konumu, modern lojistik altyapısı ve her ihtiyaca cevap verebilecek teşvik paketleriyle uluslararası doğrudan yatırımcılar nezdinde ciddi bir cazibe merkezi olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin, 4 saatlik uçuş mesafesiyle 1,3 milyarlık nüfusa ve 26 trilyon dolarlık devasa bir pazara erişim imkanı sunduğuna dikkati çeken Erdoğan, ülkenin bu ticari avantajlarının yanında enerji kaynaklarının doğu-batı hattında, Avrupa ülkelerine taşınmasında en güvenilir rotalardan biri olduğunu vurguladı.

Erdoğan, Türkiye’nin hızlı ekonomik büyümesinin, son 19 yılda satın alma gücü artan bir orta sınıfın ortaya çıkmasını sağladığına işaret ederek, "Her biri 1 milyonu aşan nüfusa sahip 24'ün üzerindeki şehrimiz, ülkemizin gelişen iç pazarını destekliyor. Yaş ortalaması 32,7 olan genç ve dinamik nüfusumuzla, çokuluslu şirketler için büyüyen bir yerel talep altyapısı sağlıyoruz. Avrupa Birliği üyesi ülkelerle kıyaslandığında en genç nüfusa sahip ülke olan Türkiye, kalifiye mühendis sayısında da dünya genelinde üst sıralarda yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bu özel konumunu son 19 yıldır kesintisiz olarak yürüttükleri reform süreciyle daha da güçlendirdiklerinin altını çizen Erdoğan, özel sektörün gelişimine imkan sunan, özel sektörün önünü açan, yatırımcı dostu bir ortam oluşturduklarını ifade etti.

Erdoğan, 2003 yılında, uluslararası doğrudan yatırımlar için güvence sağlayan özel bir kanunu hayata geçirdiklerini hatırlatarak, birçok ülkeyle karşılıklı yatırımları koruma ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının yürürlükte olduğunu aktardı.

Türkiye'nin 2003 yılından beri yaklaşık 225 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekmeyi başardığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

Türkiye’yi tercih eden şirketler zamanla yatırımlarını artırmış, ülkemizi bir üretim, ihracat ve yönetim merkezi olarak konumlandırmıştır. Bundan sonraki süreçte de hem mevcut yatırımcılarla hem de yeni gelecek olan müteşebbislerle el ele verip, Türkiye’nin ekonomik gelişimini ve yatırım ortamını iyileştirmekte kararlıyız. Bu amaçla Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin koordinasyonunda ilgili tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği halinde ülkemizin uluslararası doğrudan yatırımlar stratejisini hazırladık. 'Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi', ekonomimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda katma değerli yatırımları ülkemize kazandırmak için bir yol haritası niteliğinde olacaktır. Bu strateji belgesinin temel hedefi, 11’inci Kalkınma Planı ile uyumlu olarak, küresel doğrudan yatırımlardaki pazar payımızı 2023 yılı itibarıyla yüzde 1,5’e çıkarmaktır. Yine bu belgeyle ülkemizin merkezi konumunu koruyarak nitelikli istihdam sağlayan, bilgi yoğun ve katma değeri yüksek yatırımlardaki payını artırmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda 11 adet strateji ve 72 adet eylem tasarladık. Bu strateji belgesi hazırlanırken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte değişen ekonomik şartları ve ülkemize sunduğu fırsatları da dikkate aldık. Türkiye’ye yatırım yapmayı planlayan uluslararası girişimciler için bir rehber olacağına inandığım bu belgenin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyorum.

MİLLİ AŞI VURGUSU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Ekonomi Forumu'na video mesajla hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Küresel ekonomi meşakkatli bir dönemden geçiyor"

Koronavirüs salgını sebebiyle son 1,5 yıldır küresel ekonomi sancılı, sınamalar ve belirsizliklerle dolu meşakkatli bir süreçten geçiyor. Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen bu salgın, aşı konusunda yaşanan onca ilerlemeye rağmen dalgalar ve yeni varyantlar halinde ülkemizi etkilemeyi sürdürüyor.

2020 yılına dair ekonomik veriler, dünyamızın nasıl bir girdabın içinde olduğunu göstermeye yeterlidir. Mesela 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,5 küçülmüş, küresel ticaret yüzde 10'a yakın daralmıştır. Uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 42 azalırken, 90 milyondan fazla insan aşırı yoksulluk sınırının altına düşmüştür. Küresel borç toplamı 282 trilyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Gıda fiyatları ve metal fiyatları dünya çapında son 10 yılın rekorunu kırdı.

"Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler kaderlerine terk edildi"

Bilhassa küresel sistemin çeperinde yer alan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler salgın karşısında adeta kaderlerine terk edildi. Aynı kayıtsızlığın salgına karşı en önemli silahımız olan aşı meselesinde de sergilendiğine şahit oluyoruz. Dünyanın 100’e yakın ülkesinin halen ilk doz aşıya dahi ulaşamadığı vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Üstelik yapılan analizler 2023 yılına kadar 85 yoksul ülkenin aşıya erişim imkanı bulamayacağını işaret ediyor. İnsanlık olarak bize büyük bir aile olduğumuzu tekrar hatırlatan salgın, ne yazık ki küresel dayanışma açısından bir fırsata tahvil edilemedi.

Aşı ve ilaç adil bir şekilde tüm ülkelerin kullanımına açılmadıkça, küresel ekonomik canlanmanın da mümkün olmayacağını biliyoruz.

"158 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk"

Türkiye olarak bu hassas dönemde sorumluluk üstlenmekten kaçınmadık. "Dost kara günde belli olur" diyerek, 158 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk. Bir taraftan farklı kaynaklardan temin ettiğimiz aşıları vatandaşlarımıza uygularken, diğer taraftan da henüz aşıya ulaşamamış dost ve kardeş ülkelere yardımcı olmaya çalışıyoruz.

"Türkiye'nin geliştirdiği Kovid-19 aşısı tüm insanlığın da aşısı olacak"

Katıldığımız tüm programlarda aşı meselesinin yeni adaletsizliklere yol açmaması gerektiğinin altını çiziyoruz. Yıl sonuna doğru kullanıma hazır hale getirmeyi planladığımız milli aşı çalışmalarımızı da bu hassasiyetle yürütüyoruz. Türkiye’nin geliştirdiği Kovid-19 aşısının inşallah milletimizle birlikte tüm insanlığın da aşısı olacağının müjdesini buradan paylaşmak istiyorum.

Putin dünyayı bekleyen yeni riskleri yazdı

 

Kurban Bayramı tatili uzatılacak mı?

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.