E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıJaponya için yeni bir risk: ABD-Çin ticaret savaşı---

Japonya için yeni bir risk: ABD-Çin ticaret savaşı

Japonya için yeni bir risk: ABD-Çin ticaret savaşı
11 Ocak 2017 - 16:27 borsagundem.com

Alan Yatırım Kıdemli Analisti Eda Önder Öztürk, Japonya'yı tehdit eden ABD-Çin arasındaki rekabet riskini analiz etti

Japonya Ekonomisi Durgunluk ile Baş Başa…

Doğan Güneşin Ülkesi denilen Japonya; günümüzde 126 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkeler listesinde 10. sırada yer alıyor.  Söz konusu yoğun nüfusuna rağmen işsizlik oranı %3,03 gibi oldukça düşük bir seviyede. İş disiplinleri ve çalışma hayatları göz önünde bulundurulduğunda; literatüre ölümüne çalışmak manasına gelen Karoshi kelimesini kazandırmış bir milletin işsizlik oranının 2010 yılından bu yana düşme eğiliminde olması da sürpriz değil.

Ancak Japonya da son dönemde tüm gelişmiş ülke ekonomilerinin yaşadığı sarmalın içinde olup, büyüme performansında zayıflama, iç talep de düşüş ve söz konusu zayıflamaya rağmen istihdam piyasasında toparlanma görülmektedir.

İç talepte istenilen artışın yakalanamamasına bağlı olarak Japonya’da fiyatlar uzunca bir süredir düşüş eğiliminin içerisindedir. Durgunluk süreci içerisinde olan Japonya ekonomisinde, fiyatların düşme eğiliminin önüne geçmek isteyen Japonya Merkez Bankası uzunca bir süre politika faizini %0’a yakın bir düzeyde tutmuş, ardından 2016 yılı başında negatif faiz uygulamasına geçmiştir. Parasal genişleme programının da devreye alındığı Japonya ekonomisinde istenilen canlılık yakalanamamış olup; ABD, Euro Bölgesi ve Çin gibi büyük ülke ekonomileri arasında enflasyon oranı ve gösterge faizi en düşük ülke konumundadır.

Grafik 1: Gelişmiş Ülkelerin Yıllık Büyüme Verileri (2000-2015)

Kaynak: Bloomberg

Yukarıdaki grafikten de görüldüğü üzere 2010 yılı sonrası gelişmiş ülke ekonomilerindeki en büyük risk büyüme performanslarında zayıflama olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde de gelişmiş ülke ekonomilerindeki büyüme performansı düşük düzeyde devam ederken, Japonya özelinde değerlendirdiğimizde 2016 yılında kamu harcamalarındaki artışa ve tüketim vergisinin artırılmasına yönelik düzenlemelerin ertelenmesine rağmen, genişlemeci para politikalarının aksine yenin değer kazanmaya devam etmesi ve Asya coğrafyası kaynaklı küresel ticaret hacmindeki zayıflamanın  ihracatı olumsuz etkilemesi nedeniyle Japonya zayıf büyüme sarmalından çıkamamaktadır.

Bir süredir durgunlukla uğraşan Japonya ekonomisinde enflasyon oranlarından da görüleceği üzere iç tüketimde canlılık yakalanamamaktadır.

Grafik 2: Japonya Enflasyon Oranları (1975-2015)

Kaynak: Bloomberg

Yukarıdaki grafikten görüldüğü üzere iç talepte canlılık yakalanamaması nedeniyle, Japonya ekonomisi ihracata bağımlı hale gelmiştir. Eğitim ve bilimdeki başarıları ile de adından söz ettiren Japonya’nın özellikle teknoloji ürünleri ve otomotiv sektöründe ihracat lideri olması şaşırtmazken, petrol ve ürettiği mekanik cihazların hammaddelerini ithal etmektedir.

Japonya 2015 yılında toplam 625 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken, ilgili dönemde dünya ihracatının toplam %3,8’lik payına sahip olmuştur. Dünya ihracatında en fazla ihracat gerçekleştiren ülke olarak da 4. sıraya yerleşmiştir.

İç tüketimdeki gerilemeyi, ihracattaki artış ile ikame etmeye çalışan Japonya ekonomisinde 2011 yılından sonra küresel bazda durgunluk sebebiyle Japonya’nın ihracat performansında da zayıflama görülmektedir.

Tablo 1: Japonya’nın 2011-2015 yılları arasındaki ihracat sıralaması

Ülkeler (Milyon US$)

2011

2012

2013

2014

2015

TOPLAM

823.184

798.620

715.097

690.217

624.873

ABD

127.675

142.085

134.539

130.773

126.387

Çin

162.035

144.185

129.401

126.361

109.278

Güney Kore

66.174

61.528

56.513

51.520

44.019

Tayvan

50.960

46.017

41.612

39.959

36.961

Hong Kong

42.948

41.043

37.418

38.143

35.006

Kaynak: TradeMap

Japonya’nın ihracatına ilişkin kırılımlara baktığımızda; yüksek teknoloji içeren elektronik ürünlerin ve otomotiv sanayinin ön plana çıktığı görülmektedir. Geçtiğimiz günlerde Meksika’da fabrika kurma planı nedeniyle ABD Başkanı Trump’ın hedef noktası olan Toyota markası ile global pazarlarda yer almıştır.

Japonya’nın ihracat ortakları ile ilişkilerini ele aldığımızda; Japonya 2015 yılında ABD’ye 58 milyar dış ticaret fazlası verirken, Çin’e karşı 51 milyar dolar  dış ticaret açığı gerçekleştirmiştir.

Tablo 2: Japonya’nın 2011-2015 yılları arasındaki ithalat sıralaması

Ülkeler (Milyon US$)

2011

2012

2013

2014

2015

TOPLAM

855.380

886.031

833.166

812.185

625.568

Çin

183.882

188.500

180.977

181.294

160.559

ABD

76.267

78.216

71.958

73.045

68.347

Avustralya

56.688

56.450

51.026

48.117

34.792

Güney Kore

39.811

40.532

35.822

33.385

26.807

Birleşik Arap Emirlikleri

42.863

43.990

42.527

41.595

23.521

Kaynak: TradeMap

2015 yılında Japonya’nın dış ticaret performansında görülen zayıflama 2016 yılında geçen yıla kıyasla toparlanma eğilimi göstermiş olsa da; 2017 yılında dünya genelinde Trump dönemi ile oluşacak yeni düzen ile birlikte Japonya’nın dış ticaret dengesi önemli ölçüde değişime uğrayabilir. Özellikle yeni ABD Başkanı Trump’ın ABD’de üretimi artıracak politikalarını göz önünde bulundurduğumuzda, Çin’in ABD’ye ihracatının azalması sonrası diğer pazarlara yapacağı ticarette fiyat rekabetinin kızışacak olması kaynaklı Çin’e dış ticaret açığı veren Japonya için söz konusu dış ticaret dengelerinde bozulma meydana gelebilir. Aşağıdaki grafiklerden de görüleceği üzere Çin içinde önemli pazarlar olan ABD, Euro Bölgesi ve Asya’da Japonya’nın dış ticaret performansında 2011 yılından beri net bir eğilim bulunmamaktadır.

Grafik 3: Japonya’nın ihracat performansı (2004-2016)

Grafik 4: Japonya ’nın ithalat performansı (2004-2016)                                                                        

Kaynak: Bloomberg                                                                                                                                     

Çin’in dünya genelinde dış ticarette mukayeseli üstünlüğünü kaybedecek olması sonrası; küresel ticaret hacminde görülebilecek daralma kaynaklı ilgili coğrafyada para birimlerinde değer kaybı süreci devam edebilir. Japonya’nın dış ticaretinde önemli bir yer tutan Çin kaynaklı görülebilecek stres, ABD’ye yapılacak ihracatta görülebilecek daralma Japon Yeni üzerinde negatif baskının sürmesine neden olabilir.

Grafik 5: JPYUSD, JPYEUR, JPYKRW ve JPYCNY para birimleri performansı (2010-2016) 

Kaynak: Bloomberg

Eda Önder Öztürk / Alan Yatırım Kıdemli Analisti

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)