E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYatırımcılar Avrupa hisselerindeki fırsatları yakalamalı---

Yatırımcılar Avrupa hisselerindeki fırsatları yakalamalı

Yatırımcılar Avrupa hisselerindeki fırsatları yakalamalı
15 Şubat 2021 - 10:08 borsagundem.com

Avrupa hisseleriyle ilgili ortak görüşler hatalı. Beklentilerin düşük olması, yatırımcılar için fırsatlar yaratıyor

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Avrupa hisseleri son yıllarda popülerliğini yitirdi. JPMorgan’ın varlık yönetimi biriminin yakın zamanda müşterileriyle yaptığı bir görüşmenin sonucuna göre, Avrupa hisselerine yönelik talep düşük kalmaya devam ediyor. JPMorgan’ın yatırımcılarla yaptığı ankette, 700 katılımcının yalnızca %3’ü Avrupa’yı yılın yüksek performans gösterecek borsaları arasında gösterdi. Bu rakamın üç katından fazlası ise, yılın en yüksek performans gösterecek olan borsasının ABD olduğunu söyledi.

Ancak bu noktada S&P 500 endeksinde değerlemeler getiri beklentilerinin 23 katıyken, MSCI Europe endeksinde değerlemeler getiri beklentilerinin 18 katında seyrediyor. Güçlü fikir birliği sağlanan görüşleri her zaman ciddiye almak gerekiyor. Zira fırsatlar genellikle bu alanda yakalanıyor. Eğer beklentiler düşükse, getirilerin yükselme potansiyeli yüksek olabilir.

Yatırımcılar arasında Avrupa hisselerine yönelik ilgisizliğin hatalı çıkabileceğine inanmak ve Avrupa’nın küresel bir portföyde makul bir dağılım sahibi olması gerektiğini söylemek için dört neden var. Birincisi, korona virüs aşıları tüm dünyada uygulandığında, küresel toparlanma yüksek ihtimalle güçlü olacak ve ihracata dayalı ekonomiler bu toparlanmadan en büyük faydayı görecek.

Financial Times’ın haberine göre, tüm dünyada hükümet teşviklerinin oldukça cömert olması, hane halklarının birikimlerinde gözle görülür bir artışa neden oldu. JPMorgan Asset Management’ın beklentilerine göre, korona virüs nedeniyle alınan karantina önlemleri esnetilmeye başladığında, tüketici talebinde yükseliş görülecek. 

Tüketici talebinde görülecek küresel toparlanmanın ise Avrupa’ya orantısız bir fayda sağlayacağı düşünülüyor. Zira Avrupa’da lüks tüketim ürünlerinin öne çıkması bekleniyor. Aynı zamanda bu sektör, Avrupa endekslerinde de kapsamlı bir yer tutuyor.

Hem kamu hem de özel sektör yatırımlarının da, on yıl süren zayıf büyüme trendinin ardından sıçrama gösterme ihtimali yüksek. Korona virüs şirketleri yeni teknolojilere yatırım yapmaya zorladı. Kamu ve özel sektör borçlanmasında yükseliş görülse de, düşük faiz oranlarının sağladığı olumlu hava ağır basıyor. Dünyanın birçok bölgesinden, şirketlerin ve hükümetlerin yatırım yapmak için düşük faiz oranlarının sağladığı avantajları kullanmak istediğine yönelik sesler yükseliyor. Avrupa Birliği’nin toparlanma fonu ise Avrupa için daha fazla potansiyel yaratıyor.

Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, JPMorgan Avrupa’da tüketime yönelik talepte toparlanma bekliyor. İkincisi, Avrupa şirketleri ABD Başkanı Joe Biden’ın göreve gelmesiyle öne çıkan iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel momentumun artmasından fayda görecek. Özellikle, Biden’ın ABD ve Çin ilişkilerinde, çevresel standartları yeni bir cephe olarak kullanması bekleniyor. Bunun sonucunda ise küresel anlamda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim gerçekleşebilir. Avrupa şirketlerinin birçoğu, bu alanda şimdiden oldukça yol kat etmiş olmalarının faydasını görecek. Örneğin, küresel rüzgar varlıklarının dörtte üçünün şirket merkezleri Avrupa’da yer alıyor.

Üçüncüsü, bir noktada ABD Merkez Bankası (FED) varlık alımlarını azaltacağına yönelik sinyaller verebilir. Önümüzdeki yıllarda FED’den bu yönde sinyaller gelmeye başladığında, getiri eğrileri dikleşecek. Eksi faizler ve yatay eğriler finansal varlıklar için olumlu bir potansiyel yaratmıyor, zira bankalar mevduat hesaplarına kısa vadeli faiz ödemesi gerçekleştiriyor ve süresini uzattığı krediler için uzun vadeli faizler talep ediyor. Dolayısıyla yatay eğriler net faiz marjlarını sıkıştırıyor. Ancak bu durum, getiri beklentisini düşüreceği için, teknoloji ve büyüme hisseleri için faydalı olacak.

Küresel getiri eğrileri dikleştiğinde ve daha derin eksi faiz ihtimali ortadan kalktığında, finansal varlıkların teknoloji hisselerinden yüksek performans göstermesi ve bu nedenle değer hisselerinin öne çıkması bekleniyor.

Bu rotasyon ise Avrupa’nın işine yarayacak. MSCI Europe endeksinde finansal varlıkların ağırlığı oldukça yüksek. Finansal varlıklar S&P 500’ün %11’ini oluştururken, MSCI Europe’un %15’ini oluşturuyor. Aynı zamanda Avrupa endekslerinde teknoloji hisselerinin tuttuğu yer de, ABD’ye oranla çok daha az. Teknoloji hisseleri S&P 500’ün %28’ini oluştururken, MSCI Europe endeksindeki ağırlığı %10.

Bu dinamiğe ise kısa bir süreliğine de olsa tanıklık ettik: 9 Kasım tarihinde 10 yıllık tahvil getirileri %0,1’in üzerinde artış gösterdi ve Avrupa hisseleri, ABD hisselerine kıyasla %2,7 daha yüksek performans ortaya koydu. Sonuç olarak bu kriz, birçok açıdan Avrupa’nın kurumsal yapısını güçlendirdi. Avrupa Birliği’nin toparlanma fonu ise, Avrupa hisselerine atfedilen risk primini, krizden çıkış sürecinde düşürecek. 2021’de Avrupa ekonomisi, ABD ekonomisinin önüne geçmeyecek olsa da, yatırımda iki altın kural geçerliliğini koruyor: Borsalar ekonomi değildir ve önemli olan ne aldığınız değil, aldığınız şey için ne ödediğinizdir.

Küresel piyasalar pozitif, borsada güçlü yükseliş

 

Risk iştahı pozitif ortam daha belirgin

 

Yabancıların en çok işlem yaptığı hisseler

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)