E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiÜnlü ekonomistin bomba FED beklentisi---

Ünlü ekonomistin bomba FED beklentisi

Ünlü ekonomistin bomba FED beklentisi
13 Aralık 2021 - 11:30 borsagundem.com

FED’in enflasyonun geçici olduğuna dair öngörüleri sürekli artan enflasyon rakamlarıyla birlikte güç kaybetti. Ünlü ekonomist Mohamed El-Erian FED’in sert bir politika değişikliğine gitmesi gerektiğini savunuyor


BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bu hafta küresel borsaların gündeminde ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz toplantısı bulunuyor. Geçtiğimiz hafta 39 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla karşılaşan ABD ekonomisi FED’in “geçici” enflasyon söyleminin dışına çıkmasına neden olabilir. Allianz Baş Ekonomik Danışmanı ve Gramercy Fonu Başkanı Mohamed El-Erian Bloomberg International’daki yazısında FED’in para politikasını katılaştırma konusunda geç kaldığına dikkat çekiyor. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre El-Erian, FED’in enflasyonun kontrolünü ve itibarını yeniden toparlayabilmesi için atması gereken üç önemli adım olduğunu söyledi. İşte El-Erian’ın o yazısı:

“Cuma günü ABD'den gelen yüksek enflasyon rakamlarından sonra, ABD Merkez Bankası’nın aylık tahvil alım sınırlamalarını iki katına çıkarmak konusundaki çağrılarında direnmesi asla tavsiye edilemez ve bir talihsizlik olacaktır. Aslına bakılırsa, FED’in bunun çok ötesine geçmesi gerekiyor.

Ne yazık ki, Kasım ayına dair şok edici tüketici fiyat endeksi raporu bir istisna değildi. Rapor FED'in düşündüğünden daha güçlü ve kalıcı bir enflasyon sürecine işaret eden diğer verileri yeniden teyit etti.

Yıllık enflasyon %6,2'den %6,8'e yükseldi ve bu, merkez bankasında 1982 Paul Volcker döneminin ortalarından beri görülmeyen bir seviye. Nüfusun fiyat artışlarına karşı en savunmasız kesimleri üzerindeki etkileri özellikle daha zararlı olsa da tarihsel olarak daha değişken olan bileşenleri dışlayan çekirdek enflasyon dahi %4,6'dan %4,9'a yükselerek onlarca yılın en yüksek oranına ulaştı.

Sayıları giderek azalan enflasyon savunucuları bu yılki enflasyon artışlarını öngöremedi ve güncel, ikna edici verilere dayanarak düşüncelerini yeterince ayarlayabilmek konusunda direndi. Cuma günkü verilerin ardından enflasyon savunucuları halihazırda ekonomiye zarar veren fiyat şoklarını değerlendirmek konusunda “geçici” enflasyon fikrine bağlı kalmaya meyilli görünüyorlar. Ancak bunu yaparken enflasyondaki geçmiş sıçramaları deneyimleyenler veya inceleyenler için rahatsız edici derecede tanıdık olan iki fenomenin yükselen olasılığını anımsayamıyorlar:

Birincisi, asıl sorun enflasyonu destekleyen daha güçlü etmenlerin etkisini kaybedip kaybetmeyeceği değildir. Zira kesinlikle kaybedecek. Buradaki önemli sorunsa bu süreç içerisinde daha geniş bir enflasyon dinamiğinin tohumlarının ekilip ekilmediğidir ki bu halihazırda gerçekleşiyor.
İkincisi, asıl sorun geniş çaplı enflasyon dinamiğinin önünde sonunda tersine dönüp dönemeyeceği değildir. Çünkü tersine dönecek. Aksine, asıl sorun böyle bir geri dönüş sırasında ve sonrasında meydana gelen hasarı sınırlamakla ilgilidir.

Tarihsel açıdan, dünyanın en güçlü merkez bankası olarak, FED her iki sorunun da merkezinde yer aldı ve bunun sonucunda yerel ve uluslararası etkilere maruz bırakıldı.

Enflasyon konusunda güvenilir bir anlayış gösteremeyerek ve zamana göre hareket ederek, FED’in kendisi de kontrolsüz enflasyon beklentilerinin bir sebebi olabilir. Bu durum, enflasyon için orijinal etmenlerden çok daha güçlü ve sorunlu bir dinamik yaratır. Önümüzdeki temel sorun, tedarik zincirindeki kesintiler ve işgücü kıtlığı nedeniyle oluşan toplam arz eksikliğidir.

Enflasyon normalde olduğundan daha yüksek ve daha inatçı hale geldikçe, sadece gereksiz bir ekonomik yavaşlama değil, aynı zamanda düpedüz bir ekonomik durgunluk tehlikesi de artmaktadır. Geçmişte de bu durum, FED’in itibarını ve enflasyon görevinin kontrolünü düzensiz bir biçimde yeniden ele almaya çalışması ve para politikası frenlerine geç basmak zorunda kalması nedeniyle gerçekleşmişti.

Tüm bunlar, özellikle yoksul kesimleri gereksiz yere sert bir şekilde etkileyen iki duruma yol açıyor: Özellikle de zorlukla geçinenler için satın alma gücünü aşındırarak ve işsizliğe sebep olarak yaşam şartlarını zorlaştırıyor.

FED şimdiden sahadaki gelişmelerden ve para politikasındaki zorunluluklarından ciddi ölçüde geri kalmış durumda. Aylar öncesinde de savunduğum gibi, FED’in ilkbaharın sonlarında ve yaz başında tahvil alımlarını frenleyerek ayağını gazdan çekmek konusunda çok daha erken hareket etmeliydi. Bunun yerine, enflasyonun geçici olduğu ve bu süreçte Biden yönetiminin enflasyonu frenlemek için attığı adımları baltaladığı mantrasını tekrarlamaya devam etti.

Neyse ki, merkez bankasının geçim kaynaklarına verilen gereksiz zararı en aza indirebilmesi ve düzenli bir şekilde hareket edebilmesi için küçük ve kısa da olsa hala bir fırsatı bulunuyor. Bu fırsat FED’in mevcut açıklamalarının ötesinde üç farklı yöne gitmesini gerektiriyor:

Enflasyon öngörülerinde nelerin yanlış gittiği konusunda dürüst ve şeffaf olunması (Birkaç ay önce FED’in enflasyon öngörüsünü şimdiye kadarkilerin en kötüsü ve ciddi derecede hatalı olma riski taşıyan bir politika olarak nitelendirmiştim.)

Aylık varlık alımlarının azaltılan tutarın iki katına çıkarılmasının da ötesine gidilmesi

Varlık alımlarının azaltılma oranının faiz artışları konusunda hiçbir sinyal vermediğini vurgulayan bir ifade yerine parasal genişlemenin sona ermesinden kısa bir sonra faiz oranlarını yükseltmek zorunda kalabilecekleri olasılıklarının kabul edilmesi

FED'in bu hafta basit bir seçeneği var. Ya enflasyonu genel olarak kötü bir şekilde idare etmeye devam edebilir ya da bunun yerine enflasyon ve para politikasına ilişkin anlatıyı ve itibarını kontrol etmeye başlayabilir.

Eğer önceki gibi hareket etmeyi seçerse, kurumsal pozisyonu daha da sert bir şekilde zarar görecek ve bu da politikalarının etkinliğini gelecekte daha zor hale getirecektir. Birçok insanın geçim kaynağı yersiz bir şekilde zarar görecek; halihazırda kaygı verici konumda durumda olan gelir, servet ve fırsat eşitsizliği üçlüsü daha da kötüleşecek ve FED’in kendi içindeki bölünmeler daha da genişleyecektir.”

ABD'nin bütçe açığı Kasım ayında arttı

 

ABD'de enflasyon 39 yılın en yüksek seviyesini gördü

 

İngiltere Merkez Bankası'ndan faiz kararı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)