E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaTarihin en nefret edilen boğa piyasası mı?---

Tarihin en nefret edilen boğa piyasası mı?

Tarihin en nefret edilen boğa piyasası mı?
10 Temmuz 2023 - 14:41 borsagundem.com

ABD borsaları boğa piyasasına girmiş olsa da, yatırımcılar arkalarına bakmadan ilerleyemeyeceklerine inanıyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsaları 2023 yılı başından bu yana, ekonomik gidişattaki sallantıya rağmen gösterdiği yüksek performansla yatırımcıları şaşırtıyor. Yatırımcılar, boğa piyasası bölgesinde olan borsanın ilerleyişinden ise hala emin değil.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yatırımcılar, piyasalarda baş gösteren büyük riskler için omuzlarının üzerinden bakmayı bırakamıyor. Bu da, teknik olarak boğa piyasasına girmiş olsa da, hisse senedi piyasalarının halihazırda güvenilmez olduğunu gösteriyor.

Yatırımcılar boğa piyasalarını içindeyken sevmiyor

The Wall Street Journal’dan Caitlin McCabe’in haberine göre, Wall Street'te bu aralar en çok sorulan sorunun, “Bu şimdiye kadarki en nefret edilen boğa piyasası olabilir mi?” olduğu kabul ediliyor. S&P 500 Endeksi, 2023'ün ilk altı ayında boğa piyasası bölgesine girerek yakın zamandaki en düşük seviyesinden yüzde 20'lik bir ralliye işaret ediyor ancak yatırımcılar arkalarına bakmadan duramayacaklarını ifade ediyor.

ABD hisse senetleri, tekrarlanan faiz oranı artışları ve bankacılık krizi dahil olmak üzere büyük risklerin üstesinden geldikten sonra bile, para yöneticileri bu rallinin sürdürülebilir olduğuna ikna olmuş değil.

Tarih, yatırımcıların içinde bulundukları boğa piyasalarını sevme eğiliminde olmadıklarını gösteriyor. Yatırımcılar, mali krizden doğan 11 yıllık boğa koşusu hakkında homurdanmıştı. Bu kez ise şimdiye kadar yatırımcı endişeleri büyük ölçüde bastırılmış gözüküyor. Yine de güçlü bir ekonomik veri turunun ardından geçen hafta hisselerdeki düşüş ve tahvil getirilerindeki artış mevcut boğa piyasasının ne kadar kırılgan olabileceğini gösteriyor.

Yatırımcılar, piyasadaki endişe verici eğilimleri izlediklerini söylüyor. İşte bu endişe verici gelişmeler arasında öne çıkan 5’i…

Kazanç sezonu gizli zayıflığı ortaya çıkarabilir

Kazanç sezonu bu hafta ciddi bir şekilde başlıyor. Bazı yatırımcılar bu dönemde borsaların inişli çıkışlı bir performans sergiyebileceği konusunda uyarıyor. FactSet verilerine göre, S&P 500'deki şirketlerin ikinci çeyrek için kazançlarında yüzde 7,2'lik bir düşüş bildirmesi bekleniyor ve bu, yıldan yıla art arda üçüncü kazanç düşüşü anlamına geliyor.

Yatırımcılar, kurumsal fiyatlandırma gücünün azalıp azalmadığını da merak ediyor. S&P 500'deki şirketlerin net kar marjının, bir önceki çeyreğe göre biraz düşerek ve 2021'de ulaşılan yüzde 13'lük zirvenin oldukça altında kalarak, yüzde 11,4'e düşmesi bekleniyor. Şirketler, artan finansman maliyetleriyle karşı karşıya kalırken enflasyon düştükçe fiyatları daha da yükseltmek için mücadele ediyor.

Lombard Odier Investment Managers'ın makro başkanı Florian Ielpo, “Piyasa, kazançlar için fazlasıyla olumlu bir senaryoyu fiyatlıyor ve biz buna inanma konusunda çok isteksiziz” diyor. Ielpo’nun ekibi, şirketin amiral gemisi olan çoklu varlık portföyündeki hisse risklerini azaltmaya başlarken aynı zamanda bunun yüzde 25'ini nakit olarak tuttuklarını söylüyor.

Getiri eğrisinin tersine çevirilmesi derinleşiyor

Bir yıl önce, ABD tahvil piyasası sürekli olarak bir durgunluk sinyali vermeye başlamıştı. Son zamanlarda ise bu uyarı sesi daha yüksek duyulmaya başladı.

ABD Hazine getiri eğrisi, 10 yıllık ABD Hazine tahvili getirisinin 2 yıllık Hazine tahvili getirisinin altına düştüğü geçen Temmuz ayından bu yana ısrarla tersine çevrilmiş durumda. Geçen hafta, 10 yıllık ABD Hazine tahvilinin getirisi, 2 yıllık tahvilin getirisinin yüzde 1,08 altına düşerek 1981'den bu yana en geniş negatif açığı oluşturdu.

Yatırımcılar, ekonomik sağlığın bir göstergesi olarak ABD Hazine getiri eğrisine bakıyor. Eğri tersine döndüğünde, bu, tahvil yatırımcılarının Fed'in enflasyonla mücadele etmek için yakın vadede oranları yüksek tutacağına, ancak daha sonra ekonomiyi canlandırmak için düşürmesi gerekeceğine bahse girdiği anlamına geliyor.

Bazı yatırımcılar da, getiri eğrisinin, iş gücü piyasasında devam eden esnekliği gösteren son veriler de dahil olmak üzere, büyüme hakkında daha olumlu işaretlere baskın geleceğine inanıyor.

Küresel piyasalar da bulutlu görünüyor

ABD dışındaki piyasalar 2023'e olumlu başladı. Çin, Kovid-19 kısıtlamalarını kaldırdı ve Çinli tüketicilerden gelen bir dizi harcamanın yurtiçinde ve yurtdışında ekonomik büyümeyi serbest bırakacağına dair bir iyimserlik oluştu. Asya hisse senedi endeksleri, Avrupa'dakiler gibi başlangıçta yükseldi.

O zamandan beri ise heyecan azaldı. Hong Kong'lu Hang Seng bu yıl için kırmızıda iken, Shanghai Composite sadece yüzde 3,5 oranında yükseldi. Avrupa'nın kıta genelindeki Stoxx Europe 600 Endeksi sadece yüzde 5,4 oranında yükseldi ve geçen hafta Perşembe günü Mart ayından bu yana en büyük düşüşünü yaşadı.

Zayıflayan iyimserlik, kararan ekonomik görünüm tarafından yönlendiriliyor. Euro bölgesi bir resesyona girdi ve yatırımcılar emlak piyasası, artan borç yükü ve yüksek genç işsizliği, Ukrayna'daki savaşın etkisi ve ABD'ye kıyasla daha inatçı olmaya devam eden enflasyon konusunda endişelenmeye devam ediyor.

Yüksek faiz oranları

Piyasanın görünüşte en güvenli alanları bile, faiz oranları yükseldiğinde strese karşı savunmasız olabiliyor. İlk uyarı atışı, geçen sonbaharda, artan oranlar Birleşik Krallık tahvil ve döviz piyasalarında kargaşayı ateşlediğinde gelmişti. Ardından, kısmen bankanın artan oranlar nedeniyle tahvil portföyünde 1,8 milyar dolarlık bir zarar kaydettiğinin ifşa edilmesiyle çöküşü tetiklenen Silicon Valley Bank’in iflası geldi. İngiliz kamu kuruluşu Thames Water bile, büyük bir borç yükü ve artan borç maliyetleriyle boğuştuğu için son zamanlarda stres altına girmiş durumda.

Birçok yatırımcı, bundan sonra neyin kırılabileceği konusunda gergin. Deutsche Bank'ın piyasa profesyonelleri üzerinde Haziran ayında yaptığı bir anket, anketi yanıtlayan 400 kişinin neredeyse tamamının daha yüksek oranların daha fazla küresel kazaya neden olmasını beklediğini gösteriyor. Bu kişilerin yaklaşık yüzde 18'i, baskıların önemli olacağına ve 'ciddi finansal stres'e neden olacağına inanıyor.

ABD hisse senedi konumlandırması gergin görünüyor

Bu yılın başında kenarda bekledikten sonra, varlık yöneticileri, hedge fonlar ve bireysel yatırımcılar, yazılım fonlara katılarak satın alma faaliyeti başlattılar. JPMorgan Chase'in bir tahminine göre, bu satın almayla birlikte ABD borsa konumlarını yaklaşık 18 ayın en yüksek seviyesine yükseltti. Bankanın veri varlıkları ve alfa grubu başkanı Eloise Goulder, teknoloji sektörünün bazı bölümlerinde, yani yazılım ve yarı iletken şirketlerinde konumlanmanın özellikle gergin göründüğünü söylüyor.

Bu yoğun pozisyon, ABD hisse senetlerinin hızlı bir tersine dönüşe karşı savunmasız olabileceğine dair endişeleri artırıyor. Dow Jones Market Data'ya göre S&P 500'deki sekiz hisse, Alphabet, Amazon, Apple, Meta, Microsoft, Netflix, Tesla ve Nvidia, şu anda endeksin piyasa değerinin yüzde 30'unu oluşturuyor. Yoğun konumlandırma ile birleşen teknolojinin etkisi, duyarlılık değişirse ve yatırımcılar aynı anda pozisyonlardan çıkmaya çalışırsa piyasadaki hareketleri büyütme tehlikesi taşıyor.

Mislav Matejka liderliğindeki JPMorgan stratejistleri yakın tarihli bir notta, "FOMO ya da bir başka deyişle ‘treni kaçırma korkusu’ ‘tüm hızıyla devam ediyor" diyor.

Boğa piyasası için kritik enflasyon haftası

 

UBS: Hisse senetlerindeki boğa koşusu sürmeyecek

 

Hisse senedi rallisini takip etmek giderek zorlaşıyor

 

Borsa rallisinin sonunu FED mi getirecek?

 

Ralli üçüncü çeyrekte de devam edecek mi?

 

Ralli, düşüş yanlılarını bahaneler üretmeye zorluyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)